Haklıydın translate Portuguese
4,882 parallel translation
Hep onu düşünmüştüm. Tamam, haklıydın.
Seu Instagram é comissariada dentro de uma polegada de sua vida.
Haklıydın.
Tinha razão.
Haklıydın, kötü biri değilmiş.
Tinhas razão, ele não é assim tão mau.
- Haklıydın.
- Que tinhas razão.
Ne var biliyor musun? Sen haklıydın.
Sabes que mais, tens razão.
evet haklıydın
- Tenho. Tinhas razão.
bu konuda haklı olmak istemiyorum tamam yarı haklıydın nasıl?
Não quero ter razão nisto. - Está bem, meia-razão. - Como?
- Haklıydın ve ben yanılmışım.
O senhor estava correcto, e eu errado.
"Haklıydın ve ben yanılmışım."
"O senhor estava correcto, e eu errado."
Haklıydın.
Tu tinhas razão.
Sen haklıydın.
Tu estavas certo.
Belki de haklıydın.
Por isso, talvez tivesses razão.
Ama çok haklıydınız.
Mas tinha toda a razão.
Ama haklıydın, Louise.
Tem razão sobre mim, Louise.
Haklıydın, bir işim vardı zaten benim.
Estavas certo, eu já tinha um emprego.
Haklıydın ; polika yalancıların işi.
A política é trabalho de mentirosos.
Biliyor musun dostum, sen haklıydın.
Sabes uma coisa, tinhas razão.
Sen haklıydın, baba.
Tinhas razão, pai.
Toby'nin patronu konusunda haklıydın.
Então, tinhas razão sobre o chefe do Toby.
Keen konusunda haklıydın.
Acertaste sobre a Keen.
O ne demek bilmiyorum ama şimdiye kadar haklıydın, o yüzden evet.
Não faço ideia do que isso seja, mas está certo até agora, então, sim.
Haklıydınız.
Tinham razão.
Evet ve haklıydın da.
Sim, e tinhas razão.
Cam, beni yedeğe almakta haklıydın.
Cam, fizeste bem em deixar-me de fora.
Castle, sen haklıydın.
Castle. Tu estavas certo.
Aslında haklıydın.
Sabe, estava certo.
Bu buradan ayrılırken neden üzgün olduğunu açıklar. Haklıydın.
Bem, isso explica porque é que ela estava tão chateada quando foi embora.
Rafael konusunda haklıydın, tamam mı?
Tinhas razão sobre Rafael, ok?
Haklıydın.
Está quase pronto.
Haklıydın.
- O Walter é o chefe.
Haklıydın.
Tu estavas certa.
Bak, haklıydın.
Ouve, tens razão sobre mim.
Raina'nın ona açılacağı konusunda haklıydın. Bana yardım edeceğine söz vermiştin.
Tinha razão sobre a Raina abrir-se com ela.
Haklıydın, ben aptalın tekiyim.
Tinhas razão, sou apenas um idiota.
Üstüne gittiğim için üzgünüm ama haklıydın.
Desculpa ter-te virado as costas, mas tinhas razão.
- Haklıydın.
Tinhas razão.
Ve sen haklıydın, tatlım.
E estavas certo, querido.
- Benimle ilgili haklıydın.
Tinhas razão sobre mim. Não.
Bu sabah senden sır sakladığım için sinirlenmiştin ve haklıydın da.
Hoje de manhã estavas chateada comigo. Por guardar segredos de ti, e tinhas razão em estar chateada.
Haklıydın. Geçmiş bize bir şeyler öğretebilir.
Tinhas razão, o passado pode ensinar-nos coisas.
Haklıydın da.
É, tinhas razão.
- Haklıydın.
Li-a por duas vezes.
Simon haklıydı. 20 mil kadar yakınındayız.
O Simon está certo e estamos apenas 20 quilómetros de distância.
Haklıydın.
Tu estavas certo.
Haklıydın.
Tinhas razão.
Sacrer İyi seyirler dilerim. Park konusunda haklıydın.
Tinhas razão sobre o parque.
- Haklıydın.
Tinha razão.
Sen haklıydın.
Bem, tu estavas certa.
Emily hakkında haklıydın.
Tinhas razão sobre a Emily.
Fulcrum zamanlama ve rota hakkında haklıydı fakat İmparatorluk savunmasını hafife almış.
Fulcrum estava certo sobre a hora e a rota, mas... subestimou as defesas do Império.
- Sen haklıydın.
Estavas certa.
haklıydınız 44
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydı 59
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydı 59