Haklıydınız translate Portuguese
417 parallel translation
Linda Mills ve diğerleri konusunda haklıydınız.
Tem razão quanto à Linda Mills e às outras coisas.
Babamın iş adamı olmadığını söylediğinizde haklıydınız.
Tem razão quando disse que o meu pai não era nenhum empresário. Eu sei isso.
Özrünüzü kabul ediyorum,... buna rağmen söylediklerinizde çok haklıydınız.
Apesar de achar que você não tinha esse direito. Ninguém tem esse direito.
Evet ve haklıydınız Bay Pritchett.
Sim e tem razão, Sr. Pritchett.
Haklıydınız.
Tinha razão.
Bay Davidson haklıydınız.
Sr. Davidson... tinha razão.
Sanırım haklıydınız.
Vejo que tinha razão.
Haklıydınız, efendim.
Tem razão, meu Senhor.
- Haklıydınız.
- Tinha razão.
Bay Allison, siz haklıydınız.
Sr. Allison, tinha razão.
Ve haklıydınız.
E fez bem em pensar assim.
Haklıydınız.
E estavam certos.
Yo, yo. Haklıydınız.
Não, estava certa.
- Söylemek istemezdim ama, siz haklıydınız.
- Detesto dizer-lhe isto, mas tinha razão.
Her konuda haklıydınız.
Tinha razão em relação a tudo,
Siz haklıydınız, ben haksızdım.
O senhor estava certo e eu errado.
Umduğumdan daha iyi, efendim. Sanırım, haklıydınız.
Melhor do que eu esperava, senhor.
Beni azarlamakta haklıydınız.
Deitou-me completamente abaixo.
Haklıydınız Bayan Marple.
Tinha razão, Miss Marple.
Haklıydınız, bunu yapamazdı.
Tinha razão, ela não conseguiria.
Siz haklıydınız, efendim. En iyi daireyi o almış. Peki, beyler, başardık.
Tinha razão, senhor, deram-lhe o melhor quarto.
Galiba, insanın kendi kararını vermesi konusunda haklıydınız.
Tinha razão quando disse que um homem tem de decidir por si próprio.
Siz haklıydınız.
Tinham razão.
Sen ve Napoleon haklıydınız galiba.
Napoleão e o senhor tinham razão.
Onu saklamakta haklıydınız.
Fizeram bem em ocultá-lo.
Çok haklıydınız.
Acertou em quase tudo.
Kaptan, haklıydınız.
Capitão, tem razão.
Her zamanki gibi haklıydınız Bay Bond.
Como costume, Sr. Bond, estava certo.
Haklıydınız, burada birisi vardı.
Estava certa, havia alguém aqui.
Şey, o konuda haklıydınız, efendim.
Tinha toda a razão, senhor.
Bunda haklıydınız.
Bem, estás certo sobre isso.
Actium savaşını kutladıkları için onları cezalandırmayı istemekte çok haklıydınız, Jüpiter.
Tinha razão em querer castigá-los por celebrarem a batalha de Actium.
Son derece haklıydınız.
Tem toda a razão.
Ve siz haklıydınız. O beni sadece Rising Star'dan çıkmak için kullandı.
Ele estava apenas a usar-me para sair da Rising Star.
Haklıydınız! Haklıydınız!
Tinham razão, tinham razão!
Haklıydınız, Dr. Ruth.
Tinhas razão, Dr. Ruth.
Szarbo'nun özel bir şeyin peşinde olduğunu söylediğinizde haklıydınız.
Tinham razão quando disseram que o Szarbo procurava algo em particular.
Ayrıca, siz haklıydınız. İki hamlede şah mat oldum.
Aliás, estava certo sobre a jogada de xadrez.
Haklıydınız.
Estava certo.
Doktor, çok haklıydınız.
Doutora, tinhas tanta razão.
Doktor haklıydı. Hepiniz haklısınız. Bayan Froy'u bu trende hiç görmedim.
O médico estava certo, nunca vi a Sr.ª Froy neste comboio.
Benim kıskançlığımdı beni bu hale getiren böyle acımasız ve aksi yapan ve sanırım beni terketmekte haklıydın.
Foram os meus ciúmes que me puseram assim... duro e cruel como... Até que por fim tiveste de me deixar.
Ama bu kız hiç evlenemiyecek dediğinde de haklıydın.
Talvez tenha razão quando disse que ela nunca faria isso.
Haklıydın.. Kız kardeşimi sıkmamalıydım.
isso é bom porque mãe há só uma.
Haklıydınız Doktor.
Tinha razão, doutora.
Haklıydınız.
Tinhas razão,
- Ara sıra saate baksanız olmaz mıydı? - Evet, haklısınız.
Não seria melhor olhar o relógio de vez em quando?
Haklısınız, yapmamalıydım.
Devia tê-lo feito.
Ama yanıldık ve sen Rupert, sen haklıydın ve bu yüzden bu gece bütün ulustan önce sana yaptığımız herşey için senden kişisel olarak özür ve af dilemek istiyoruz.
mas estávamos errados... e tu, Rupert, tu estavas certo... e é por isso que esta noite... perante a nação inteira... Queria pedir-te desculpas pessoalmente... e pedir o teu perdão... por... por todas as coisas que te fizemos... e gostávamos de te agradecer pessoalmente... todos nós... pelo sentido que deste às nossas vidas.
Sen haklıydın, ben haksız.
Tu estavas certa, eu não.
Biraz acımasız davrandın ama haklıydın.
Foste um bocado cruel, embora tivesses razão.
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59