English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hemen gidin

Hemen gidin translate Portuguese

501 parallel translation
Hemen gidin.
Comece já.
Hemen gidin buradan.
Desapareça!
İsterseniz ikiniz, hemen gidin.
Se estiveres de acordo, eu vou-me embora.
- Hemen gidin.
- Saia daqui, depressa.
Gidin buradan, hemen gidin!
Vão-se embora, vão-se embora.
- Hemen gidin yoksa polis çağırırım.
- Vá-se embora ou chamo a polícia. - Não há necessidade, Miss Eliot.
Hemen gidin!
Vai!
Hemen gidin buradan.
Desaparece daqui, agora.
En iyisi buradan hemen gidin.
É melhor sair daqui rápido.
Vedalaşmaya gerek yok, hemen gidin.
Não hesiteis com essa ordem. Podeis ir imediatamente.
Hemen gidin buradan.
Por favor, vão embora.
Şimdi hemen gidin buradan!
Agora vão! Desapareçam!
Geri kalanlar, hemen gidin!
Derrubem aquela porta! Os restantes, vão!
Hemen gidin!
Retire-se imediatamente -
- Hemen gidin.
- Saía de imediato.
- Newark'tan hemen gidin!
- Já para o aeroporto de Newark!
- Buradan hemen gidin.
- Estão em perigo.
Buradan hemen gidin.
Saiam por aqui.
Sizi tedavi ettim, o yüzden lütfen buradan hemen gidin.
Eu tratei-o. Por favor, saia deste consultório!
Hemen gidin buradan!
Deixem este lugar já!
Hemen oraya gidin.
Voltem sempre. Vão lá o mais depressa que puderem.
İyi geceler! Teklifsizce çıkın gidin hemen.
Não esperai a ordem de partir... mas saí de uma vez.
Gertrude, Nellie, Robert, hemen eve gidin.
Se tivessem mandado um telegrama, seria mais fácil.
Tünaydın, Rahip. Hemen çocuk odasına gidin, çocuklar. Hayır, hayır.
Não, brincámos à agricultura, mas o que plantamos é excelente.
Hemen sınırın güneyine gidin adi herifler.
É melhor levar a sua escumalha para sul do limite da cidade.
Çıkıp gidin hemen!
Saiam de uma vez por todas!
Ve hemen Mısır sınırına gidin.
Recolham as bandeiras egípcias do chão.
Pekâlâ, siz çocuklar hemen buradan gidin.
Certo, garotos, saiam daqui.
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
gostamos tanto dele que voltaremos depressa ele paga ao gaiteiro e a música é nossa adeusinho, até mais ver, não nos vamos demorar adeusinho e não demorem já sinto saudades vossas como gosto de vocês digo adeusinho e não adeus não demorem, voltem depressa quero vê-los outra vez recordem esta canção e voltem depressa vão e voltem depressa voltem com os bolsos cheios carteiras recheadas, não queremos lixarada façam o trabalho depressa e tragam carteiras cheias enriqueçam esta tarde e voltem depressa temos um relógio de ouro que nos dá as horas certas
Hemen Dr Lester'ın odasına gidin.
Vão já ao quarto da Dra. Lester.
Hemen oraya gidin.
Volte lá.
Gidin, hemen.
Vá imediatamente!
Lanet olası, gidin ve yapın hemen!
Então ide e fazei-lo! Já!
Hemen şimdi kalkın, pencereye gidin camı açın, kafanızı dışarı çıkarıp haykırın :
Quero que se levantem e vão à janela, abram-na, ponham a cabeça de fora e gritem :
Oturduğunuz yerden kalkın, hemen şimdi, pencereye gidin! - Nereye gidiyorsun?
Levantem-se das cadeiras.
- Charles, hemen içeri gidin!
- charles, vai para dentro já!
Hemen kırmızı hatta gidin.
Para a linha vermelha. Vamos!
Sizi yemesini istemiyorsanız hemen buradan gidin!
Se não quiserem que ele vos devore, é bom que saiam imediatamente!
Gidin hemen Debbie'yi arayın.
Devia ligarjá à Debbie.
Gerzek herifler, hemen Akademinin berberine gidin.
Apresentem-se já no barbeiro, suas bestas!
Hemen! Gidin!
Nós recebemos de qualquer maneira.
Hemen oraya gidin ve bina hakkında bulabildiğiniz tüm bilgileri toplayın.
Vão para lá imediatamente e descubram o máximo que puderem sobre o edifício.
Bütün hareketli birimlere, hemen Masterson Kliniği'ne gidin.
A todas as unidades móvies... sigam imediatamente para a Masterson Clinic.
Dünyaya ananızdan gelmişseniz, hemen Sör John'un yanına gidin.
Se nascestes de mulheres, vinde ver Sir João!
Artık gidin, sayın Komutan ve tüm Prensler... ve bize İngiltere'nin düşüş haberini ulaştırın hemen.
Avante, senhor condestável, e vós, príncipes. E trazei logo notícia da derrota da Inglaterra!
Q'yu al ve hemen buradan gidin.
Leve Q e saiam daqui já.
Düz gidin, süpermarketten hemen sonra da sola dönün.
Siga em frente, vire à esquerda depois do supermercado.
Yargıç Dominguez, hemen Tv7'ye... gidin ve Rebeca Giner'i durdurun.
Sou o Juiz Dominguez. Vá rapidamente aos estúdios da TV7 e prenda a locutora Rebeca Giner
Kesinlikle hayır, ikinizde hemen buradan gidin.
Façam o favor de se retirar imediatamente!
Çabuk yapın, ve hemen buradan gidin.
Despachem-se e vão-se embora.
Gidin. Hemen geliyorum.
Já estarei lá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]