Hemen geliyor translate Portuguese
793 parallel translation
Hemen geliyor.
É para já.
Acele hamburger, hemen geliyor.
Uma meia dose de presunto, a sair.
- Hemen geliyor.
- Vem aí.
Şapka hemen geliyor.
O chapéu vem já.
- Çorba hemen geliyor.
- Trago-lhe já a sopa.
- Hemen geliyor.
- Vai já.
Hemen geliyor.
Agora sai.
- Hemen geliyor, bir ulakla.
- Vem imediatamente, por mensageiro.
Hemen geliyor.
Já está a vir.
Hemen geliyor.
Vai já.
Doktor hemen geliyor.
O médico vem já.
Hemen geliyor, Bayan Piletti.
- Ele já vem, Sra. Piletti.
Termoslar, hemen geliyor.
Thermo marchando.
- Hemen geliyorum. - Hemen geliyor.
- Ele diz que vem já.
Hemen geliyor.
Vem já aí.
Hemen geliyor.
Imediatamente.
- Hemen geliyor.
- Em seguida.
Evet, hemen geliyor.
Sim, ele quase a sair.
Hemen geliyor musun? Ne zaman?
Telefonista, já conseguiu ligar para a residência dos Finley?
Teşekkürler. Hemen geliyor.
Muito obrigado, senhor.
Hemen geliyor.
Ele já vem.
Herbie hemen geliyor.
O Herbie já vem.
Evet efendim, hemen geliyor...
Sim, senhor, a seguir...
Hemen geliyor.
Está já a sair.
Annen hemen geliyor.
Mãe já vais subir.
Çabuk gel! Hemen geliyor musun?
vem depressa!
Hemen geliyor.
Está a sair.
Midye. Hemen geliyor.
É pra já.
Hemen geliyor...
Concerteza.
Al bakalım Gene, tost hemen geliyor.
Tome, Gene, a torrada vem já.
Hemen geliyor, efendim.
Ela vem aí.
Bayan Lewly hemen geliyor.
A Menina Lewly vem já.
Hemen bakma ama papa, bir şey geliyor.
Não vá se afogar Papa, o sol ainda tá alto.
Yani bu durum, bana hemen 10bin dolar verebilirsin anlamına mı geliyor?
Isso significa que você pode me dar dez mil dólares agora mesmo?
O hemen ilerdeki ağaçların içinde ve buraya doğru geliyor.
Está em cima, na montanha e se dirige até aquí.
Bazen hemen oraya gidesim geliyor.
Ás vezes, apetece-me ir para lá já.
- Hemen geliyor.
- Já vai.
Yarın o yüzüğü eline alıp hemen politikaya koşacakmış gibi geliyor.
Pressinto que, amanhã, pega no anel e fica logo em pulgas.
Hemen geliyor, Bay Shakespeare.
Vá lá, Sr. Shakespeare.
Hemen geliyor.
- Vem já.
Kendine geliyor. Hemen bir şeyler yapmalıyız!
Temos de fazer alguma coisa, rápido!
Diğer asker, çabuk! - Hemen geliyor!
O outro!
Hemen arkamdan geliyor.
Ela vem atrás de mim.
Hemen hemen ona geliyor.
- São quase dez.
Ölüyorum. Hemen acele et. Geliyor mu...
Neste momento, ele está a gozar a vida nos doces braços, de uma famosa sereia de Hollywood.
Aklıma hemen bir tane geliyor.
Já me ocorreu uma forma.
En önde Simon var, hemen arkasından Nigel geliyor!
E Simon toma a dianteira, seguido de perto por Nigel!
Shaft buraya geliyor. Hemen bana gönder.
Assim que o Shaft chegar, manda-o entrar.
Tamam, hemen yemek geliyor.
Ok, o jantar vai já.
Sana söylemek istediğim Senatör Parker tahsis işi için bu gece geliyor,... ve şehri yenileme kontratını hemen hemen garantilemiş.
Queria dizer-te que o Senador Parker vem à inauguração, à noite. Quase garantiu o contrato de remodelação.
Hemen geliyor.
- Vem já aí.
hemen geliyorum 1105
hemen geliyoruz 109
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorlar 662
hemen geliyoruz 109
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyormusun 18
geliyoruz 309
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
hemen 2202
hemen getiriyorum 62
hemen gel 42
hemen mi 140
hemen döneriz 46
hemen burada 39
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
hemen 2202
hemen getiriyorum 62
hemen gel 42
hemen mi 140
hemen döneriz 46
hemen burada 39
hemen efendim 107
hemen yap 44
hemen buraya gel 121
hemen git 78
hemen hemen 171
hemen dönerim 1049
hemen gelirim 72
hemen gidiyorum 89
hemen geleceğim 88
hemen şimdi mi 34
hemen yap 44
hemen buraya gel 121
hemen git 78
hemen hemen 171
hemen dönerim 1049
hemen gelirim 72
hemen gidiyorum 89
hemen geleceğim 88
hemen şimdi mi 34