Her şeye rağmen translate Portuguese
917 parallel translation
Ve her şeye rağmen, dünyaya bir dahi olduğunu söyledim.
E sua maldade.
Seni seviyorum, Marie. Her şeye rağmen seni seviyorum.
"Eu te amo, Marie, apesar de tudo, eu te amo."
Her şeye rağmen konvoya rehberlik edeceğim.
Iréi com a caravana. - Seréi o rastreador.
O seni sevdi... yaptığın her şeye rağmen.
Ela amava-te... apesar de tudo.
Her şeye rağmen Richard, ben kardeşinim.
Afinal, Ricardo, sou vosso irmão.
Her şeye rağmen çalışmak isteyeceğim tek adam. Başkasına çalışsan öldürürüm.
Mas se alguma vez o fizesse, só há um homem para o qual trabalharia.
İtalyanları saklayıp onlara sığınak sağlayan, bir insanın amacı başka ne olabilir! Amacım her şeye rağmen merhamet ve yardımseverlik duygumu kaybetmemekti. O iğrenç hain,
O que é um homem que... não só fornece documentos falsos e refúgio a italianos... que atentam contra nossos soldados mas... dão abrigo a desertores alemães?
Her şeye rağmen, bunca zamandan sonra, beni görünce sevineceğini sanmıştım.
Se não fosse por algo mais, devias sentir-te adorado por te perseguir.
Sevgilim. Her şeye rağmen kadere inanmaya karar verdim.
Querido... decidi que afinal acredito no destino.
Her şeye rağmen ilk önce Godot Baba kalktı.
Como sempre, Godot acorda o primeiro.
Ama her şeye rağmen, acı çeken birine taşı atmaya kimin hakkı var?
Mas afinal, quem tem o direito... de atirar uma pedra a quem já sofreu tanto?
Her şeye rağmen yardım etmeye kararlıydım.
Mas tinha decidido ajudá-lo.
Kasabaya, çocuklara, her şeye rağmen. Kabul et.
A pesar do que dirão, de seus filhos, de tudo.
Babam, paranın satın alabileceği en iyi tıbbi bakıma tabiydi ve her şeye rağmen mutlu görünüyordu.
O papá teve os maiores cuidado que o dinheiro podia comprar, e ele parecia feliz, apesar de tudo.
Belki de her şeye rağmen o kadar da kötü bir seçim yapmadın.
Talvez não tenha sido tão mau afinal.
Her şeye rağmen düğün olacak galiba.
Bom, parece que depois de tudo, sempre vai haver uma boda.
Ama her şeye rağmen, bir şey olmamış gibi dans etmeye devam edeceğiz.
Mas não deixamos que isso estrague o baile, e continuamos a dançar como se nada houvesse.
Her şeye rağmen nükleer projelerim var. Modern hayatı tamamen değiştirip umulmadık bir ütopya yaratacak.
Mas meus planos atómicos revolucionarão a vida moderna e concretizarão essa utopia...
Onu her şeye rağmen seviyorum.
Mesmo assim, gosto dela.
Evet, isterim eğer her şeye rağmen sevdiğini hissediyorsan. - Evet, ben de bundan bahsediyorum.
Sim... gostaria... se, apesar de tudo...
Her şeye rağmen, savunma son anda bir tanığın ortaya çıktığını öğrendiğinde sevinecektir. Mahkum gerçekten bu paltoyu ve şapkayı giyerken görülmüştü.
Entretanto, a defesa ficará satisfeita ao saber... que, no último instante, apareceu uma testemunha, que tinha visto o acusado usando esta capa e este chapéu.
Al, her şeye rağmen bana az da olsa güveniyor musunuz?
Al, ainda lhe resta um pouco de confiança em mim?
Her şeye rağmen aslında insanların kalplerinin iyi olduğuna hala inanıyorum.
Eu ainda acredito, apesar de tudo... que, no fundo, as pessoas serão boas.
Her şeye rağmen aslında insanların kalplerinin iyi olduğuna hala inanıyorum.
Apesar de tudo... eu ainda acredito que, no fundo, as pessoas são boas.
Daha ziyade demode, her şeye rağmen, değil mi?
Embora um tanto gasto, näo é?
Her şeye rağmen güzel.
É mesmo bela.
Her şeye rağmen onunla evleneceğim,... lütfen bunu tartışmayalım, Bay Crockett.
Mas, vou casar com ele. Não vamos discutir isso, Sr Crockett.
Her şeye rağmen, hayatlarımızı kurtardın.
Apesar de tudo, salvaste-nos a vida.
Her şeye rağmen burada olduğun için mutluyum.
De qualquer maneira, estou feliz que você está aqui.
Yine de her şeye rağmen yaşamak güzel.
Querer fugir é uma piada. Afinal, tudo é belo.
Her şeye rağmen, kafan dünden daha iyi.
Ontem estavas pior.
Her şeye rağmen gelmek istiyorum.
De qualquer maneira, quero acompanhá-lo.
Her şeye rağmen önümüzde diz çöküp yalvarırlar, çünkü mutluluklarını bozacak hiçbir şeye tahammül edemiyorlar.
Jamais entenderei porque gostam tanto, mas é a realidade. Quanto mais os faz suplicar, mais contentes ficam.
Her şeye rağmen yaptılar!
Depois de tudo, eles conseguiram.
Her şeye rağmen bu benim görevim. Silâhları istemek yerine bir an önce Paris'e gelmeleri gerektiğini söyleyebilirsin.
esta é minha missão. diga que eles devem investir imediatamente sobre Paris.
- Her şeye rağmen, kötü geçmedi.
- Não correu muito mal.
Ödül avcıları, her şeye rağmen kanunlardan yanadır.
Os caçadores de recompensas são gente... que atua dentro da lei.
" Her şeye rağmen, lvan Illitch kendine bir teselli buldu.
" Mesmo naquele estado, Ivan Illitch encontrou conforto.
Her şeye rağmen bazı benzerlikler var.
Há alguma parecença!
Her şeye rağmen bize saldıracaklarını düşünüyorum.
Por isso, creio que é exactamente o que vão fazer.
Her şeye rağmen biliyorum ki, buralardasın.
Ainda te sinto cá.
Her şeye rağmen, önemli olan ilk kurşunu kimin attığı değil, son kurşunu kimin attığıdır.
A longo prazo, porém, a única coisa que importará será quem disparou o último tiro.
Her şeye rağmen hâlâ hayattasın.
estás vivo afinal de contas.
Her şeye rağmen, toplum değişiyor.
Apesar disso, a sociedade está-se a transformar.
Her şeye rağmen benim vicdanım profesyonel silahşor... kiralamamızı onaylamaya el vermiyor.
De qualquer modo, a minha consciência não me permite tomar parte... na contratação de um pistoleiro profissional.
Biliyorsun ki yaptigim her seye ragmen seni seviyorum.
Tu sabes no fundo do teu coração que apesar de tudo o que fiz, amo-te.
Her şeye rağmen bu bir bayram.
- É para a festa.
- Her şeye rağmen...
Lua-de-mel na Nova Escócia!
Su an sinirlendigim sey, her seye ragmen onu düsünmem.
O que me chateia é que ainda tenha que pensar nela.
Her seye ragmen hala birileri buralarda var.
Afinal há mais alguém aqui consigo.
Her şeye rağmen iyiyim ve onu kovdum.
- Acabo de a despedir.
her şeye 39
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey 525
her şeyi yaparım 77
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şey için 64
her şey tamam 134
her şeyi mahvettin 39
her şeyden önce 180
her şeyi aldın mı 25
her şey 525
her şeyi yaparım 77
her şey olabilir 82
her şey yoluna girecek 538
her şey için 64
her şey tamam 134
her şeyi mahvettin 39
her şeyden önce 180
her şeyi aldın mı 25