English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Ikisi bir

Ikisi bir translate Portuguese

1,344 parallel translation
Eğer ikisi bir daha görüşmezse...
Se os dois nunca mais se virem...
Gerçek. Benim öğrenmek istediğim şey, Roy veya Kimberley ya da her ikisi birden böylesine karmaşık bir cinayeti işleyebilir mi?
Quero que saiba se o Roy ou a Kimberley, ou os dois juntos, têm capacidade para planear um homicídio tão complexo.
Oregon'a sağ salim varırlarsa... ikisi birlikte bir ahır açabilirler.
que se chegasse ao Oregon vivo, os dois poderiam abrir uma cavalariça.
- Neden ikisi bir arada olmasın?
- Porque não uma mistura?
Çekirdeğin de pozitif elektrik yükü vardı, bu yüzden ikisi birbirini itiyordu ve alfa parçacığının çekirdeğe doğru her gönderilişinde bir tarafa sapma eğilimi gösteriyordu.
O núcleo tem uma carga eléctrica positiva, então ambos repelem-se. E cada vez que uma partícula-alfa é enviada de encontro ao núcleo, tem tendência de diminuir a sua velocidade para um lado ou para o outro.
İkisi bir arada.
São a mesma coisa.
Bir suçun gizlenmesinde en ilginç fenomen nedir söyleyeyim. Bir gerçek, bir başka gerçeği destekler. Ama aslında ikisi de gerçek değildir.
Na ocultacão de um crime há um fenómeno muito curioso, quando um facto sustenta outro, mas nenhum dos dois é um facto.
Bir keresinde ikisi de.
Uma vez, coincidiram.
5 gemi, ikisi savaş yıldızı anında yerle bir oldu.
Cinco naves, incluindo duas Battlestars, foram destruídas de imediato.
İkisi de doğrudan bir adama bağlı.
Ambos trabalhando directamente para um homem.
Ne okulda, ne evde, ne de ikisi arasında bir yerde.
Não está em casa ou na escola, - ou algures no caminho.
Belgeye göre, adamlarından ikisi ünlü bir uyuşturucu satıcısını kaçırmış ve kelepçeli olarak rahip satıcıların bölgesine bırakmışlar.
- Este documento revela que dois dos seus agentes raptaram um traficante de drogas e depois o abandonaram na zona de um traficante rival, algemado no Outono de 2004.
Dükkanın sahibi ve kasiyer ikisi de bir şey görmemiş.
O proprietário da loja e o tesoureiro, mas não têm nada a dizer.
Evet, ama ikisi çok iyi bir karışım oluşturuyor.
- Sim, mas combinam muito bem.
Bir kez özür dilersem ikisi için de geçerli olur diye düşündüm. Bu mantıkla mı gittin oraya?
Achei que poderia aproveitar, ir à Mansão, e um pedido de desculpas servia para os dois.
Bu onların ikisi için de taze bir başlangıç.CIeveIand ve....
É uma oportunidade para começar de novo. Tanto para o Cleveland como para a Loretta...
Yat kulübünde Logan'ı görmeye gitmiş. İkisi beraber bir yat çalmışlar.
Foi com o Logan ao clube de iates... e roubaram um iate.
- Büyükannenle büyükbabanın düğünündesin, nikah tazeleme daveti bir şeyindesin işte. Neyse. İkisi de orada.
Estão mesmo aqui ao lado.
O zaman kulağında bir iltihap var, henüz ikisi için de test edilmedi.
Uma infecção no ouvido também o é, mas como ele não deu teste positivo também para isso...
İkisi de olayla bağlantılı bir şey bilmiyor.
Não sabiam de nada importante.
Baloyu gözümde canlandırıyorum da, ben yalnız başıma bir köşede dikilirken ikisi yerlerde kız gibi güreşiyorlar.
Imagina-me no baile de finalista : Aqui estou eu sozinha, enquanto eles lutam no chão como duas raparigas num ringue de lama. Summer, estou a construir a cidade perdida de Atlantis com fita adesiva e papel.
Eğer iki tahminim olsaydı, ikisi de bir barda sarhoş olması olurdu.
Assim a adivinhar, devem estar num bar a embebedar-se.
Başka bir adam olsa, kesinlikle. Ama bu ikisi, benim çalınan sancağımı buldular.
Qualquer outro homem, sem dúvida, mas aqueles dois encontraram o meu estandarte roubado.
Bu günlerde, Pullo, ikisi arasında bir fark var mı?
Hoje em dia, Pullo, há alguma diferença?
Bir soygunda adamlarından ikisi kolyeyi çaldı.
Alguns rapazes dele roubaram-no.
Zaten ikisi arasında yazı tura atabileceğim bir durumdu. Nate'e sordum. Onunla röportaj yapabilir miyim diye.
Seja como for, havia praticamente um empate entre aqueles dois, portanto, perguntei ao Nate se podia entrevistá-lo e ele recusou.
İkisi için bir tıbbi ekibin beklemede kalması akıllıca olur.
Seria bom ter uma equipa médica a postos para a chegada deles.
Bir insanın cinselliği özel ve kişisel bir meseledir.İş dünyasında ikisi arasında hiçbir ilgi kurulmaz.
Não interessa ao mundo dos negócios.
İkisi de kızın kurban değil, üç pozisyon için 80 dolar talep eden bir fahişe olduğunu söylüyor.
Os réus ambos alegam que ela não é uma vítima mas uma prostituta que lhes ofereceu sexo a 3 por 80 dólares.
İkisi neredeyse aynı şeydir, bu yüzden kütle bir bakıma serbest kalmayı bekleyen bir enerjidir.
Então a massa, num certo sentido, é energia à espera de ser libertada.
Beyaz Saray'daki başkanlık yarışı dramatik bir noktaya geliyordu, adaylar sandıklarda başa baş durumdaydı, her ikisi de birkaç oy ile öne geçebilecek durumdaydı,
A corrida para a Casa Branca atingia um clímax dramático. Os candidatos estavam lado a lado nas sondagens. Ambos estavam desesperados por alcançar qualquer vantagem sobre o outro.
"Haftada üç gün, kollarımın her ikisi de kan akışını kısıtlamak amacıyla bağlanırdı..." "... ve sol kolumdan epey bir miktar kan alınırdı. "
Três vezes por semana, prendiam-me os braços para restringir a circulação sanguínea e tiravam muito sangue do meu braço esquerdo -
"Yolun kenarında bir hendek vardı ve ikisi de hendeğe yuvarlandı."
Num dos lados da estrada estava uma vala e eles rebolaram os dois até lá.
Öbür ikisi de, yeni gelenleri Birkenau'nun merkezine taşıyan tren yoluna yakın bir şekilde yerleştirilmişlerdi.
Existiam mais dois situados perto da linha ferroviária que conduzia os recém-chegados ao coração de Birkenau.
Gelmeye ilk başladığı zamanlarda, o ikisi tanışmadan önce küçük bir oyun oynardık.
Quando ela começou a aparecer, antes de se conhecerem, tínhamos uma brincadeira. Ela provava qualquer coisa que lhe servíssemos.
Nazca sümsük kuşları 2 yumurta bırakır ve ikisi de düzgünce çatlarsa aralarında 3 ila 7 gün arasında bir fark olur.
Os bobo nasca põe 2 ovos. Se ambos irromperam, há um espaço de 3 a 7 dias.
İkisi zırhlarının üstüne askeri bir kıyafet giyiyor ve ikisinin boydan boya cüppeleri var.
Dois usam túnicas sobre a armadura e dois envergam batinas completas.
Ve bir de ne görelim İkisi şip şak evlenivermiş
E imagina o que aconteceu Acabou tudo em casamento
İkisi bir arada olmamalı.
É melhor não tentar a sorte.
İkisi de ona ne kadar iyi olduğunu bu eyalette bir şeyleri değiştirme şansı olduğunu söyler. Ama hiçbir şey değişmeyecek.
Ambos a dizer-lhe quão bom ele é, como tem uma grande oportunidade para mudar as coisas neste estado, onde nada jamais mudará.
Peki ya diğer ikisi? Onlarla ilgili bir şey var mı?
Já sabe alguma coisa dos outros dois?
Yani eşit hisse mi olacak, yoksa ücret gibi bir şey mi? Ya da ikisi arasında bir şey mi?
Querer fazer como um contrato, uma prestação de serviços, ou uma combinação nossa.
Çocukların ikisi de, bir hayat kurdular.
Pensei que agora que os meus filhos estão independentes.
Bir ikisi.
Um ou dois...
Hey, Swink, bahsettiğin şu algısal gerçeklik zımbırtısı vardı ya, ses mi duyuyoruz, bir şeyler mi görüyoruz yoksa ikisi de mi?
Swink, quando estas a falar sobre realidade virtual, estás a falar em ouvir ou ver coisas, ou ambas?
Bir tanesi daha gür, ama ikisi de...
Um é mais groso, mas elas são...
İkisi de bir daha ne zaman görüşeceklerini düşünüyorlarmış. Belki de hiç.
Ambos devem ter pensado se, se iriam ver novamente.
Evvel zaman içinde bir zamanlar bir eğri, bir de doğru ağaç varmış. Ve ikisi de yan yana büyümüşler.
Era uma vez uma árvore torta e uma árvore direita, e cresceram lado a lado.
- İkisi de acıdan uzaklar. Başka bir boyutta dövüşüyorlar.
Estão ambos numa zona livre de dor!
Bir keresinde "Mama Cass Karen Carpenter ile bir sandviç paylaşsaydı" "bugün ikisi de hayatta olurlardı" diyen adama! Evet! İşte bu!
Sim, senhor!
Bu ikisi arasında bir çatışma yok.
Não existe conflito entre os dois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]