Karar veremiyorum translate Portuguese
251 parallel translation
Hangi karakterini tercih ettiğime karar veremiyorum.
"Não sei qual dos teus humores me diverte mais."
Hanginizin en yakışıklı olduğuna karar veremiyorum.
Nunca consigo decidir qual dos dois é mais bonito.
Karar veremiyorum.
Não posso decidir-me.
Artık yapmam gereken ne, karar veremiyorum.
Oh, já não sei o que é que está certo.
Seninle ne yapacağıma şimdi karar veremiyorum.
Não consigo decidir agora o que fazer de si.
Howard'ın karısı bir azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum.
Não sei se a esposa de Howard é Santa ou somente tola.
Ben karar veremiyorum.
Não me consigo decidir.
Bütün gece uyumadım. Yapılacak en doğru şeye karar veremiyorum.
Estive a pé toda a noite e ainda não decidí o que será melhor...
Ne oldu bilmiyorum ama delirmiş olmalıyım. Aşk iksirinden olmalı, çünkü doğru dürüst karar veremiyorum.
Não sei o que aconteceu, devo estar louca... deve ser a poção do amor, pois não consigo pensar como tinha dito a mim mesma.
Karar veremiyorum.
Não consigo decidir.
Gerçekten karar veremiyorum.
Não consigo decidir.
- Kendim karar veremiyorum!
- Não consigo decidir-me.
En çok hangimizden nefret ediyorlar karar veremiyorum.
- Eu sei. Ainda näo percebi qual de nós odeiam mais.
Buna sevinmeli miyim karar veremiyorum.
Não sei se me agrada ou não.
Karar veremiyorum... Karar verememek iyi bir şey değil, değil mi?
Estou indeciso... não é bom ser indeciso, não é?
Karar veremiyorum.
Eu não posso decidir.
Birinciyi mi ikinciyi mi yesem, karar veremiyorum.
Ainda não decidi se quero o número 1 ou número 2.
- Karar veremiyorum.
Sím, conheço algumas, mas não sabería julgá-las...
Senden kurtulsam mı karar veremiyorum!
Merda! Não posso nunca confiar em ti.
Neyse, Al, renkler hakkında bir türlü karar veremiyorum. Siyaha doğru kayıyor tercihim. Bu kadınları cezbedecektir.
Al, permite-me lembrar-te que alguém nos rasgou os pneus, a ponte foi levada e algures em Honolulu há uma família a fazer...
Açıkçası, sen ve Dainty arasında karar veremiyorum.
Para ser franco, tenho de escolher entre si e o Dainty.
Tess, tatilde deniz yolculuğuna mı çıkayım yoksa dağa mı gideyim karar veremiyorum.
Tess, não consigo decidir... Se devo tirar férias... num cruzeiro ou nas montanhas.
Hayır, bulaşık suyuyla ne çeşit şarap gider karar veremiyorum.
Vamos comer uma boa refeição. - Nunca mais saíste comigo.
Biliyor musun, bu kızlar ya çok akıllı ya da çok şanslı, karar veremiyorum.
Não consigo perceber se as tipas são mesmo espertas ou são apenas sortudas.
Karar veremiyorum.
Não consigo decidir-me.
Kahramanlık mı yoksa aptallık mı, karar veremiyorum.
Não sei se é heróico ou absurdo.
- Karar veremiyorum. - Ben veriyorum. Hata ediyorlar.
- Eu não posso dizer - eu estão me fudendo, colocaram duas cartas budista antes de me entregar
Hangisinin daha çok baş döndürücü olduğuna karar veremiyorum - bu Gamzian şarabı mı, yoksa senin pazarlık etme yeteneklerin mi.
Não sei o que é mais inebriante. Este vinho gamziano ou os seus dotes de negociação.
Hangisi daha komik bir türlü karar veremiyorum.
Não sei bem o que decidir qual será mais divertido.
Ne zaman şaka yaptığına karar veremiyorum.
Nunca sei quando ele está a brincar.
Bilmiyorum. Karar veremiyorum.
Não me consigo decidir.
Söylediklerinizden çok etkilendim. Fakat şimdi karar veremiyorum.
Estou sensibilizada com isto, mas não posso decidir agora
Sana ne yapacağıma karar veremiyorum.
Não consigo decidir o que fazer contigo.
- Ne giyeceğime karar veremiyorum.
- É que eu não sei o que devo usar!
Kuzu ile ördek arasında karar veremiyorum.
Não consigo decidir entre borrego e pato.
İşimden ayrılmam gerektiğini düşünüyorum ama bir türlü kesin karar veremiyorum.
Acho que devia deixar o emprego mas não consigo fazê-lo.
Yemin ederim, köpek gibi kıvrılmandan mı dayağı çok yemenden mi, yoksa yeterince yememenden mi karar veremiyorum.
Juro que não me surpreenderia se fosse a forma como foges como um cão que apanhou uma porrada ; ou que merece uma! Não consigo decidir.
İkisi arasında karar veremiyorum.
Não consigo decidir entre as duas.
- Şu anda karar veremiyorum.
Não posso resolver isso agora, Liz.
Ama beni rahatlatan balıklar mı yoksa akvaryumun dibindeki elmaslar mı karar veremiyorum?
O que não sei é se é o peixe a relaxar-me, ou aqueles diamantes em bruto ali no fundo do aquário.
Sonra markete gitmeliyim ama karar veremiyorum sosis mi alayım, kuşbaşı mı.
Depois vou ao mercado. Não sei se prefiro salsichas ou carne picada para o molho.
Biliyor musun, buna karar veremiyorum.
Sabes que mais? Não consigo tomar essa decisão.
Karar veremiyorum.
Estou entre duas ideias.
Hangisini daha çok sevdiğime karar veremiyorum.
Ainda não decidi o que prefiro...
İlk önce hanginizi döveceğime karar veremiyorum.
Não sem em quem vou dar o primeiro pontapé.
Vegas'a gitmek için hangi yolu seçeceğime karar veremiyorum.
Não consigo decidir que caminho seguir para Las Vegas.
Ateşimi kimin yakacağına karar veremiyorum.
Não me consigo decidir quem é que me dá lume.
- Karar veremiyorum.
Não posso decidir.
Dediğin gibi olursa karar vermen gerecek çünkü ben veremiyorum.
Se acontecer, tens de ser tu a decidir... Eu não consigo.
Jüri sizin suçlu ve deli olduğunuza karar verdi, bu yüzden idam veremiyorum.
O júri considerou-o culpado, mas insano, portanto, com grande pena minha, não posso dar a pena de morte.
- Hangisinden yaptırıyorsun? - Karar veremiyorum bir türlü.
- O que você vai fazer?