Karar verilmiştir translate Portuguese
190 parallel translation
İntihar varsayımına ters düşen başka bir şey olmadığı için... bu soruşturmada merhumun kendisini öldürdüğüne karar verilmiştir.
Como não há nada que entre em conflito com a presunção de suicídio, esta investigação mostra que o falecido morreu pelas suas próprias mãos.
Burda olduğununu Lina'dan saklayın. Karar verilmiştir.
Não deixem que Lina saiba que ela está aqui.
Karar verilmiştir.
Então a decisão está tomada.
Karar verilmiştir.
Isso decide tudo.
Leon ve Asturias kentleri, Kastilya kralı şanlı hükümdar Alfonso'nun bu fermanı ile, Vivarlı Rodrigo Diaz'ın, krallığın yüksek şahsiyetine küfrettiğine ve ömür boyu sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.
Nosso ilustre soberano Alfonso, rei da Castela, Leão e Astúrias, faz saber que Rodrigo de Vivar ofendeu sua real pessoa, e lhe condena ao desterro.
Bugünden itibaren dokuz gün içinde yanına hiçbir silahlı birlik almadan, yalnız olarak krallığı terketmesine karar verilmiştir.
Desde hoje em nove dias terá que abandonar o reino, só e sem escolta.
- O zaman karar verilmiştir.
- Então está resolvido.
Thomas Becket, Canterbury eski başpiskoposu, tanrı ve onun kilisesi için şehit olan Thomas Becket, bundan böyle onurlandırılmış, ve bu krallıkta, kendisine bir aziz olarak dua edilmesine karar verilmiştir.
Thomas Becket, Arcebispo de Canterbury... e mártir da causa de Deus e da Sua Igreja... de hoje em diante... seja honrado e feito orações neste reino... como um santo!
asılarak idamına karar verilmiştir.
... a ser enforcado até morrer.
Sanığın asılarak idam edilmesine karar verilmiştir.
Portanto, condenamo-lo a ser enforcado até à morte.
Karar verilmiştir.
O veredicto.
- Karar verilmiştir.
Näo posso. - Está decidido.
Karar verilmiştir, Mohammed'e Büyük İnsan gidecek.?
Todos concordamos portanto que a montanha deve ir ao Maomé?
Karar verilmiştir. Evlilik derhal gerçekleştirilecektir. Şuracıkta, bu gece, saat geceyarısını çaldığında!
Portanto, determino : o casamento terá lugar aqui mesmo quando soarem as doze badaladas da meia-noite.
- Karar verilmiştir.
- Já tomei a decisão,
Michael Blomberg'in mahkûmiyetinin devamına karar verilmiştir.
A condenação de Michael BIomberg mantém-se.
" Charles I. Wilson'un duruşma gününe kadar McLaren Devlet Hastanesi'nde müşahade altında tutulmasına karar verilmiştir.
"Charles I. Wilson foi internado no Hospital Estatal McLarren até que uma junta médica o considere capaz de retomar o seu lugar na sociedade."
Belki de sizin için karar verilmiştir.
Talvez isso será decidido por você.
Sanıklar içinde en suçlu siz olduğunuz için ve daha önceden de dosyalarınız olduğu için Bu sebeplerle yılın 6 ayını ıslah evinde geçirmene karar verilmiştir.
E porque parece ser o mais culpado dos réus... e tem precedentes... condeno-a entre seis meses a um ano... numa casa de correcção juvenil.
Dikkatli bir incelemeden sonra Şerefli Chang Ching Hui'nin Manchukuo'nun yeni başbakanı olarak atanmasına karar verilmiştir.
Após cuidadosa reflexão, decidimos nomear o ilustre Chang Ching Hui, como novo Primeiro-Ministro de Manchukuo.
- Belki son anda karar verilmiştir.
Acreditas nisso? Deve ser uma coisa de última hora.
Valdemar Rukovski'nin cinayetinden yargılanan mahkum için karar verilmiştir. Ceza yasasınca verilen karar doğrultusunda 148'inci maddenin birinci fıkrası ve 44'üncü maddenin ikinci fıkrasına göre Jacek Lazar idama mahkum edilmiştir. Medeni haklardan mahrum bırakılmıştır.
assaltado, roubado, e matado Waldemar Rykowski, o tribunal encontrou-o culpado, e em acordo com o Artigo 148, Parágrafo 1, e o Artigo 44, Parágrafo 2, do Código Penal, condena-o à morte e despoja-o perpetuamente de todos os direitos civis.
Artık karar verilmiştir ve Tanrı'nın, sizlerin... gücümüzün asil kudretinin yardımıyla, Fransa bizim olacak.
Agora estamos decididos. E com a ajuda de Deus e a vossa... nobres tendões da nossa força, a França será nossa.
O nedenle bu mahkemede... sanık William H. Bonney, diğer adıyla Kid... diğer adıyla William Antrim, diğer adıyla Henry McCarty'nin... sözü geçen Lincoln bölgesinde bölge şerifi tarafından... hapsedilmesine... ve belirtilen günde hapisten çıkarılarak... sözü geçen bölgede uygun bir yerde... ölene dek boynundan asılmak suretiyle idam edilmesine karar verilmiştir.
Fica determinado pelo tribunal... Que o réu William H. Bonney, aliás Kid... aliás William Autrim, aliás Henry McCarthy... Fique detido no Condado de Lincoln... pelo xerife local até o supracitado dia... quando sairá da prisão, para um local de execução... no dito condado, onde aí será pendurado pelo pescoço até estar... morto, morto, morto.
Karar verilmiştir. Bugün Bundy dolar günü olacak.
Cada um de vós terá de sair e ganhar um mísero e ridículo dólar, para terem uma ideia do que custa.
Kanunlara saygısı düşünülerek, davalının kefaletle salınmasına karar verilmiştir.
Obrigado, Xerife. O acusado fica em liberdade sem fiança.
Öyleyse karar verilmiştir.
Então está decidido.
Ayrıca Bay George Willis'ın işbirliği için övgü veya teşekkür belgesi almasına gerek olmadığına karar verilmiştir.
É também recomendado que o Sr. George Willis, Jr. não receba reconhecimento nem louvor pela sua colaboração.
Maine Eyaleti'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi arka arkaya olmak üzere 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıyorum. Her kurban için birer kez. Karar verilmiştir!
Pelo poder dado a mim pelo estado de Maine Eu o ordeno você a cumprir duas prisões perpétuas uma para cada uma de suas vítimas.
Karar verilmiştir! - Raj, mutlu musun?
Raj, estás feliz?
Bu yüzden, toplum güvenliğini düşünerek onun geleneksel şekilde yeniden dönüştürülmesine karar verilmiştir.
Por isso, a bem da segurança pública, é condenado a ser reciclado... da forma habitual.
Çabalarınıza gerçekten minnettarım, ama bu konuda, karar verilmiştir.
Aprecio seus esforços, de verdade, mas a decisão já foi tomada.
Karar verilmiştir.
"Sem a menor dúvida."
Davalının özet karar talebi tarafımdan reddedilmiş davacının lehine karar verilmiştir.
A moção do arguido para um julgamento sumário é, assim, negado deliberando a favor do queixoso.
- Karar verilmiştir.
- A decisão está tomada.
Karar verilmiştir.
Está decidido.
- Karar verilmiştir!
- Está decidido!
- Karar verilmiştir.
- Está decidido.
Karar verilmiştir.
A decisão está tomada.
Ozaman karar verilmiştir.
Então está decidido.
O zaman karar verilmiştir. Bu gezi iptal edilmiştir.
Então concordamos que ela esta cancelada.
Karar verilmiştir çocuklar.
Está decidido, meninos!
Tamam, karar verilmiştir.
Está decidido!
Karar verilmiştir.
Então está decidido.
Karar verilmiştir.
é uma questão de rotina.
Artirim hakkindaki tasarinin önemi düsünülerek oybirligiyle... maddeler hakkinda bes dakikadan fazla konusulmamasina karar verilmistir.
A urgência da lei da deficiência, tem um acordo unanime que nenhum senador falará mais do que cinco minutos.
Ben çalışacağım, karar verilmiştir!
Está decidido!
Askeri Ceza Kanunu'nun, 142 ve 143. maddesine göre iki buçuk yıl çalışma kampında, çalışma cezası verilmiştir karar hemen uygulanacaktır.
Nos termos dos artigos 142 e 143... do Código Penal Militar, é condenado 2,5 anos de trabalhos forçados. O veredicto tem efeito imediato.
Kararım verilmiştir.
Podemos passar a outra tarefazinha que o nosso cavalheiro tem andado a descurar.
Karar ulusal güvenliğin çıkarları göz önünde tutularak verilmiştir.
A decisão foi tomada no interesse da segurança nacional.
Karar verilmiştir.
Vamos oficialmente dizer que queremos que a bandeira seja mudada, para que votem contra nós! Está decidido!