Kararımızı verdik translate Portuguese
188 parallel translation
Kararımızı verdik, Sinyor Ferrari.
Já decidimos, Sr. Ferrari.
O anda kararımızı verdik. Onun gibi yalnız ve yaşlı adamlara... aynı huzuru bulmaları için... yardım edecektik.
Então decidimos que se pudéssemos ajudar idosos solitários a encontrarem alguma paz, que o faríamos.
Biz kararımızı verdik, lordum. Bu iş tamam.
- Já decidimos, meu soberano.
Bir yıl önce biz bir kararımızı verdik.
Há um ano, tomou uma decisão.
- Kararımızı verdik... değil mi?
Bom... Nos resolvemos...
Garson, kararımızı verdik. Bir Hodges budu istiyoruz.
Empregada, já decidimos, vai ser uma perna do Hodges...
- Kararımızı verdik Lordum.
- Estamos decididos, senhor.
Biz kararımızı verdik bile.
Já decidimos.
Kararımızı verdik.
Já decidimos.
Kararımızı verdik.
Decidimos.
- Hayır, kararımızı verdik.
- Já decidimos.
Evet, kararımızı verdik.
Vamos dar o grande salto.
- Hayır, baba. Biz kararımızı verdik.
- Tomamos a nossa decisão.
- Kararımızı verdik.
- E tomámos uma decisão.
Kararımızı verdik.
Já nos decidimos.
- Aması yok. Kararımızı verdik.
Estamos decididos.
Biz kararımızı verdik.
Já decidimos.
- Hayır, hayır, kararımızı verdik.
Não, não, já acabamos.
- Korkarım kararımızı verdik.
- Já tomámos a nossa decisão.
Biz de kararımızı verdik.
Está decidido.
Seni dinledik. Kararımızı verdik.
Nós ouvimos e decidimos.
Ama biz eğer Allison'la barış içinde yaşayacaksınız... bir kısım kurallara uymanız gerektiğine karar verdik.
Pode ser, mas pensámos que um homem tem que marcar uma regra se quiser viver em paz consigo mesmo.
Geri kalanlarımız, şansımızı gün ışığında denemeye karar verdik. Şansımız az bile olsa.
Os restantes decidiram correr os riscos à luz do dia por maiores que esses riscos possam ser.
Öncelikle, hükümetimiz ile yaptığımız çalışmalar sonucu ülkemizin birinci derece afet bölgesi olmasına karar verdik.
Desde agora, em conjunto com o Governo federal, declaro este Estado área de desastre.
Hayır, hemen evlenmeye beraber karar verdik. Aynı şey değil. Bilmem, bu küçük ayrıntının farkında mısınız?
Não, decidimos imediatamente casar-nos, o que é diferente.
Adabımızı göstermeye karar verdik.
Decidimos usar nossos costumes da companhia.
Adama, Konsey oylama yaparak eski kararımızı yürürlükten kaldırdı. Acil durum kuvvetlerini güçlendirmeye ve komutayı tamamen size bırakmaya karar verdik.
Adama, o Conselho votou e decidiu revogar o édito, e alargar os poderes de emergência, atribuindo-te o Comando total.
Herneyse. Çılgın arkadaşım Estelle'le Hawaii tatilindeydik.Üç günlüğüne Los Angeles'a uğramaya karar verdik.O kendi kızını ziyaret ederken ben de kendiminkini edeyim dedim.
Bem, vou para o Hawaii com a doida da Estelle, e decidimos ficar 3 dias em Los Angeles e enquanto ela visita a sua filha eu visito a minha.
Kardeşim ve ben hostes olmaya karar verdik çünkü, bu şekilde pilot olacağımızı düşünüyorduk.
Vai acontecer. Passei a manhã a andar por ai. Não aconteceu nada.
Paramızı daha önemli şeylere saklayacağımıza karar verdik.
Ela já tem isso.
Balayımızı birkaç yıl ertelemeye karar verdik.
Decidimos adiá-la por uns anos.
Artısını eksisini ölçtük biçtik ve zamanımızın ve kaynaklarımızın kullanılması açısından makul olmadığına karar verdik.
É que pesámos os prós e os contras, e decidimos que não era um uso razoável do tempo e recursos.
Dehamızı takdir edemeyen insanların kendilerine ne kadar yazık ettiklerine karar verdik ama kitabın onlara biraz da olsa yardım edeceğini umuyorduk yine de kimse bizi tam anlamıyla takdir etmedi.
Chegámos á conclusão que as outras pessoas perdem muito em não apreciar devidamente o nosso génio. Mas esperamos que o livro as ajude a compreender um pouco, apesar de nunca o poderem fazer por completo.
Bu yüzden deneyi sona erdirip neyle uğraştığımızı anlamak için, daha fazla araştırma yapmaya karar verdik.
ecidimos pôr termo â experiência, até termos mais informação.
Her ikimizin de, motorları, buluttan çıkınca durdu, ve, anti madde stokumuzun boşalması nedeniyle, her ikimizde motorlarımız çalışır durumda tutmak için proton patlamaları yapmaya karar verdik... ama bundan sonra, tecrübelerimiz farklılaşıyor.
Os motores de ambas as naves apagaram assim que deixaram a nuvem, que causou a ambas o dreno de nossos suprimentos de antimatéria e então ambas decidimos manter nossos motores a funcionar pela emissão de descargas de prótons... mas depois disso, nossas experiências se divergiram.
Yaptığımız işi yaymanın en iyi yolunun sokağa çıkmak olduğuna karar verdik.
Nós demos conta que a melhor maneira de espalhar a palavra era sair e vender na rua.
İkimizde kimseyle beraber olamadığımız için hıncımızı pastalardan almaya karar verdik.
Já que não podemos fazer amor, decidimos fazer bolos.
Bunu takdir ediyorum, Jeff. Ama seninle yaptığımız anlaşmanın sınırlarını genişletmeye karar verdik.
Agradeço tudo isso, Jeff, mas, após uma reflexão, vamos aumentar a segurança consigo.
- Tanıdığımız bütün kadınlar arasında, yatakta en iyi olanı sensindir diye karar verdik.
Decidimos que, de todas as mulheres belas que conhecemos, deves ser a melhor na cama.
Analiz etmeye başlamadan önce, eski bir meslektaşımıza gereken saygımızı ödememiz gerektiğine karar verdik.
Antes de começarmos a analisar, nós decidimos prestar nossos respeitos a um velho colega.
Hepimiz, hayatlarımızın en acı kararını verdik.
Foram as decisões mais dolorosas da nossa vida.
Birbirimize karşı duygularımız güçlendi. Ama Meng'e olan bağıma saygı göstermeye karar verdik.
O que sentíamos um pelo outro ficou mais forte, mas decidimos honrar o meu noivado com o Meng.
Arkadaşımız Tery'le birlikte takvim hazırlamaya karar verdik.
Então, decidimos criar este calendário com o nosso amigo Terry.
Çalacağımız yerin sattığı bilet sayısına göre sürekli devam etmeye karar verdik.
Espero que tenham as notícias de verdade.
Gri renkte kalmasına karar verdik. Efendim lütfen, içinde arkadaşımın beyni olan diski bulmalıyız.
A seguir naquilo a que generosamente chamam o concurso de talentos, interpretando um rap gangster tradicional, a Miss...
Ve rahibin yokluğunda hayatımızı kurtarmaya karar verdik.
E sem padre, decidimos salvar-nos sozinhos.
Aaah, neye ihtiyacımız olduğuna karar verdik bir... bir tanımlama.. bir şekilde Açık Kaynak olgusunu netleştirmemiz için izine ihtiyaç vardı bir... bir tanımlama.. bir şekilde Açık Kaynak olgusunu netleştirmemiz için izine ihtiyaç vardı ve bu şekilde bir bildiri isimlendirildi "Açık Kaynak Tanımlaması".
Nós decidimos cedo que o que nós precisávamos, uma... uma definição, nós precisávamos de um tipo de meta-licença para definir o termo "Código Aberto". E o que nós trouxemos foi um documento chamado de "A Definição de Código Aberto".
Ama bazılarımız bir alternatif yapmaya karar verdik
Mas alguns de nós estavam determinados a fazer uma alternativa.
Bu yüzden ikinizi de yetkili başkan yardımcısı olarak atamaya karar verdik ta ki, bunu daraltacağımız uygun zaman gelinceye kadar.
Por isso decidimos nomeá-los para agirem como co-vice presidentes até à hora em que decidirmos reduzi-los a um só.
Ben ve Eddie Oswald adındaki genç dostum bir dövme yaptırmaya karar verdik çölde yapacağımız ilk yolculuğumuzu anmak adına.
O meu jovem amigo Eddie Oswald e eu... decidimos fazer uma tatuagem... para comemorar nossa primeira viagem ao deserto.
Kendi aramızda yaptığımız oylamada teslim olmayacağımıza karar verdik.
Decidimos por unanimidade não nos render.