English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kararınızı verin

Kararınızı verin translate Portuguese

63 parallel translation
Kararınızı verin.
Decidam-se.
Buyurun dinleyin ve kararınızı verin.
Agora conjecturai e concluí.
Buchanan Roy Agry cinayetinin suç ortağı mıdır değil midir, kararınızı verin.
Fica para decidir se Buchanan... é cúmplice ou não do assassinato de Roy Agry.
Kararınızı verin, Bayan Sullivan.
Decida, Srta. Sullivan.
Aranızda konuşun ve kararınızı verin.
Por que não conversam e não tomam uma decisão?
Ben şimdi mahzene ineceğim. Bir an önce kararınızı verin. Çünkü mahzene inince kapıyı kilitleyeceğim, ve ne olursa olsun açmayacağım!
Eu vou voltar para a cave, mas seria bom que se decidissem, pois vou vedar a porta e não a vou abrir seja por que for.
- Gidip, kararınızı verin.
- Decidi-vos a sós.
Yarın sabaha kadar kararınızı verin.
Quero tudo pronto para arrancar-mos de madrugada.
Artık kararınızı verin.
Agora, decidam-se.
- Tam şurası - - - Kararınızı verin artık!
Decide-te!
Birkaç gün düşünün ve kararınızı verin.
Tire uns dias para se decidir.
Tamam, birkaç gün düşünüp kararınızı verin.
Tire uns dois dias para pensar nisso.
Kararınızı verin, Bay Brigance.
Decida-se, Sr. Brigance.
- Hadi bir an önce kararınızı verin.
Acordai que mão será ou morrerão antes de o perdão chegar.
- Sabaha kadar kararınızı verin.
- Têm até de manhã para decidir.
İsterseniz kararınızı verin. Ama şunu unutmayın- -
Decida o que quiser, mas fique ciente disto
Kararınızı verin ve onu kaktüse saplayın.
Façam um pedido e colem no cacto.
- Kararınızı verin..
- Aqui, onde disseram.
Kararınızı verin.
Decida-se.
Ondan sonra kararınızı verin.
E depois tome uma decisão.
Jura'yla boşanma kararınızı verin.
Você e Jura decidem sobre o divórcio.
Kararınızı verin!
Tome um decisão, senhor!
Kararınızı verin.
A escolha é tua.
Kararınızı verin.
Façam a vossa escolha.
O zaman lütfen, kararınızı verin efendim.
Então, tome uma decisão, por favor.
komutan Li, zaman kaybetmeden, lütfen kararınızı verin.
General Li, para o bem de todos nós, decida-se por favor.
Hafta sonu kararınızı verin. Ya tanıklarınızı artırır, bu davayı savunursunuz, ya da...
Terá o fim de semana para pensar... se irá apresentar as suas testemunhas e levar este caso adiante.
Kararınızı verin.
Decide-te.
Yargıç Şekerleme, ilk kararınızı verin.
- Juiz Caramelo, a tua primeira decisão?
En kısa sürede kararınızı verin.
Assim que der a ordem.
- Kararınızı verin.
- Decidam-se.
Haydi, kararınızı verin artık!
- Pense bem.
Ürünü deneyip kararınızı öyle verin.
Prove a mercadoria, para ver.
Kararınızı verin artık.
E quero o troco em moedas pequenas.
Lütfen kararınızı katibe verin.
É favor dá-lo ao meirinho.
Buyrun dinleyin ve kararınızı verin.
Agora ouvi e conjeturai.
Kararı kendiniz verin. Büyükbabam sizin Kanada'da İngilizlerle savaştığınızı söyledi. Evet.
Sim, estive lá a estudar os animais locais e o seu meio ambiente mas regressei ferido e promovido a Capitão.
Bu operasyonun bir parçası olup olmayacağınızın kararını siz verin.
Para decidir se quer continuar a fazer parte desta operação.
Long Shore Sendikası'na kimin ne kadar ödeyeceğine sen ve Sil karar verin, kararınız ne olursa destekleyeceğim.
- Tu e o Sil têm de decidir quem paga ao Sindicato dos Estivadores e quanto. Têm o meu apoio.
Kararınızı biblolarımı kullanarak verin!
Usa o teu julgamento.
Neyse, kararınızı bir an önce verin. Halletmem gereken işler var.
Sendo assim, decidam-se porque eu tenho que bazar.
Kararınızı hızlandırmama izin verin.
Permita-me acelerar sua decisão.
Kendi kararınızı kendiniz verin.
Vivam as vossas próprias vidas.
Bakın, patronunuza bir iyilik yapın ve kararınızı baktıktan sonra verin.
Olhem, façam um favor ao vosso chefe e tomem uma decisão depois de verem.
Neye ihtiyacınız olursa olsun, neye karar verirseniz verin sizi desteklerim.
O que quer que precises, qualquer que seja a decisão que tomes, tens o meu apoio total.
Kararınızı şimdi verin.
Decidam.
Bakın size ne diyeceğim ben çocuklarınızı bombalanmaktan kurtarayım siz de buna ne kadar paha biçeceğinize karar verin.
Vamos fazer assim, salvo os seus filhos de serem explodidos, e decidem quanto vale para vocês.
Kararınızı çabuk verin çünkü birazdan gerçek polisler damlar.
Mas decidam depressa, porque os polícias verdadeiros estão a chegar.
Kendi kararınızı kendiniz verin ama ben aynı kuyuya iki kez düşmem. İkiniz de kocaman adamlarsınız.
Vocês são adultos, podem tomar suas decisões.
Kararınızı hemen verin Kardinal.
Escolha agora, Cardeal.
Anlamanız kolay olsun diye altın renginde karar kıldım. Sadeliği için kusura bakmayıverin artık.
Optei pelo dourado para que fosse fácil diferenciar, mas estará demasiado simples?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]