English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Korkarım

Korkarım translate Portuguese

10,705 parallel translation
Korkarım sana göstermem gereken bir şey var.
Receio que tenha algo para te mostrar.
Gold'un planladığı şey, korkarım Emma'yla ilgili.
Os planos de Gold... eu receio que envolvam Emma.
Ama korkarım yerini tam olarak tespit edebilmek için Jolly Roger'a ait bir şeye ihtiyacım olacak.
- Sim, consigo. Mas receio que precise algo do Jolly Roger para saber exactamente onde está.
Korkarım sana göstermem gereken bir şey var.
Receio que tenho algo a mostrar-te.
Gold'un planladığı şey, korkarım Emma'yla ilgili.
O plano do Gold... receio que envolva a Emma.
Korkarım ki bunu tek başıma yapmak zorundayım.
É uma coisa que tenho de fazer sozinha.
Korkarım ki sizi affetmesine ihtiyacınız olan kişi ben değilim.
Receio que não seja o meu perdão que vocês precisam.
Kaderin talihsiz çılgınlıklarının kurbanısın korkarım ki bundan kısmen bende sorumluyum.
Uma vitima dos infelizes caprichos do destino. Dos quais eu infelizmente também sou responsável.
Onu yenebilirsin. Korkarım ki beni çok iyi tanımıyorsun.
Acho que não me conheces muito bem.
Korkarım ki hiçbiriniz bu düğünü parçalayamazsınız...
Temo que nenhuma de vocês atrapalhará este casamento... minhas caras.
Korkarım ki yanlış isime sahipsin, canım.
Receio que te tenhas enganado no nome, minha cara.
Ben bile Tanrılardan korkarım.
Até eu receio os deuses.
Ama onlar benim taleplerime cevap vermediler Korkarım Tanrılar bana iyilik yapmıyor.
E no entanto ainda não responderam para minha satisfação. Temo não ter o favor dos deuses.
- Korkarım Generalle aynı fikirdeyim.
Receio estar de acordo com o General.
Senin için, korkarım ki günahların affı o kadar kolay olmayacak.
Para si, temo que a absolvição não seja fácil de conseguir.
Korkarım ki bu mümkün değil.
Temo que isso não será possível.
- Korkarım yok.
- Receio que não.
Evet, korkarım ki daha erken bir tarihe aldıramıyoruz.
Sim. Já passou da hora.
Korkarım ki hayır. Gözlem ve tecrübeme dayanarak bu sadece kaçınılmaz olanı geciktirecek.
Por experiência, pelo que observei, só adia o inevitável.
Korkarım, cenaze dündü.
Lamento, o velório foi ontem.
Korkarım size başka bir şey anlatamam.
Não posso dizer mais nada.
Korkarım onu bir daha görmeyeceğiz.
- Receio que nunca mais a vejamos.
- Deneyebiliriz ama korkarım ki Dekker'in sistemindeki ilaçlar sonuçları çarpıtabilir.
- Podemos tentar, mas, receio que os medicamentos no organismo Dekker mudariam o resultado.
Korkarım, Bay Sherwood'un potansiyelini bir hayli hafife alıyorsunuz, Bay Gilley.
Receio que subestime muito o potencial do Sr. Sherwood, Sr. Gilley.
Gece uyandığımda kendimden korkarım.
E eu acordava durante a noite, com medo. De mim.
Korkarım bu sadece size kalmış.
Receio que esteja nas suas mãos.
Korkarım ki bu çocuk sahibi olamayışınızı da açıklıyor.
Receio que isto também explique porque não conseguem conceber uma criança.
- Korkarım bu konuda anlaşamayacağız.
Receio que tenha que lutar contra isso.
- Korkarım bu akıllıca olmaz.
Isso não seria sábio.
Korkarım ki bu tedavilerin bazıları pahalı olacaktır.
Temo que algumas terapias sejam muito caras.
Geç haber verdiğim için özür dilerim ama korkarım ailenizden birisi vefat etti.
Peço desculpa pela hora tardia, mas temo que tenha ocorrido uma morte na família.
Korkarım sen de hepimiz kadar tehlikedesin.
Receio que possas correr tanto perigo como nós.
Korkarım buna izin veremem.
Não posso deixar que a leve.
Korkarım bu mümkün değil.
Isso não será possível.
Korkarım ki Homer, narkolepsi hastalığına yakalanmış.
Receio que o Homer tenha... narcolepsia.
Ama korkarım ki bunu yapmazsam daha kötü olacağım.
Mas, tenho medo daquilo que possa acontecer se não o fizer.
Çünkü korkarım, bu işin biraz vasıfsız görünüyor.
Porque ele parece um pouco... desqualificado para o trabalho.
Eğer önemli miktarda para toplanmazsa yeni birlikler yerleştirilmezse yeni Lordlara rüşvet verilmezse korkarım ki İskoçya kaybedecek.
A menos que haja mais fundos, mais homens e lordes subornados, prevejo que iremos perder a Escócia.
Korkarım ki yakında kaybedek hiçbir şeyim kalmayacak. Onunla doğrudan ilgilenmenin vakti geldi.
Está na hora de a enfrentar diretamente, custe o que custar.
Korkarım işle alâkalı bir şey çıktı.
Receio que algo apareceu... no trabalho.
Korkarım bilmiyorum.
Tenho muita pena mas não sei.
Korkarım ki bu konuda haklı olabilirsin.
Receio que tenhas razão a esse respeito.
Korkarım öyle.
- Receio que sim.
Korkarım isimlerinizi bilmiyorum.
Temo não saber os vossos nomes.
Evet, korkarım senin için iyi değil Hammond.
Yeah. não serve para ti, infelizmente, Hammond.
Ve öncelikle, kötü haber, korkarım,
Antes de mais, más noticias, temo
Korkarım hayır.
Temo que não.
Şimdi korkarım asıl meseleye gelmemiz gerekiyor.
Agora, Devemos avançar para o elefante da sala.
Korkarım komik şekilde küçük...
Temo que, apesar de ser ridiculamente pequeno,
- O zaman korkarım ki kavga edeceğiz.
Sendo assim, parece que vamos guerrear.
- Korkarım bunu yapamam, efendim.
Receio não o poder fazer, Senhora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]