English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Korkarım evet

Korkarım evet translate Portuguese

341 parallel translation
- Korkarım evet.
- Parece que sim.
- Korkarım evet.
- Acho que sim.
- Korkarım evet.
- Lamento que sim.
Korkarım evet, başka seçenek yok.
Em essência, sim. Eu lamento.
- Korkarım evet hayatım.
- Receio que sim, querida.
- Korkarım evet.
- Receio que sim.
Korkarım evet.
- Receio de que não.
- Korkarım evet.
- Temo que sim.
Korkarım evet. Onu hastaneye götüreceğim.
Claro que sim, vou levá-la para o hospital.
Korkarım evet.
Sim, penso que sim.
Korkarım evet.
Sim, receio que sim.
Korkarım evet, Tiwa.
Temo que sim, Tiwa.
Evet, bana bunu daha önce söylemiştiniz fakat... -... korkarım siz yağcının tekisiniz.
Sím, isso voce ja me disse mas disse porque é um adulador.
Korkarım, "evet" demezsem beni de tekmeler.
Receio que se não disser que sim, ele vai expulsar-me.
Korkarım ki, evet.
Receio que sim.
- İngiltere'ye mi? - Evet, korkarım öyle.
- À Inglaterra?
Evet. Korkarım iyi cinayet romanlarını seviyorum.
Gosto de um bom assassinato de vez em quando.
Evet, korkarım Shelby ile ilgili olarak.
Estou preocupada é por causa do Shelby. Não.
Korkarım buna evet demeliyim efendim.
Receio ter de concordar, senhor.
Evet, korkarım sabah erken kalkmam gerekecek.
Sim, tenho que acordar cedo amanhã.
- Evet korkarım öyle.
- Sim, receio que sim.
- Evet, korkarım öyle.
- Sim, receio que sim.
- Korkarım ki evet.
- Receio bem que sim.
Evet, bu çok iyi olurdu ama korkarım Augusta teyze orada bulunmanı onaylamayacaktır.
Sim, está tudo muito bem, mas estou com medo que... não agrade à Tia Augusta que estejas aqui.
Evet, korkarım onlardansın.
Sim, receio que seja.
Evet, korkarım yanlış anlaşıldım.
Tudo mentiras! Receio, mas fui mal interpretado...
- Evet, korkarım ki bu doğru.
- Sim, receio que seja verdade.
Evet, kayıtlardan adresini çıkarırım, elbette, fakat korkarım Kont hakkında bildiğim başkaca fazla bir şey yok.
Sim, posso ir buscar a morada aos nossos registos, mas não sei muito mais sobre o Conde.
Evet, korkarım öyle, Bay Froy.
- Sim, receio que esteja.
- Evet, korkarım size kötü haber getirdim.
- Tenho notícias ruins.
- Korkarım, evet.
- Claro...
Evet, korkarım ki, Benim Katiller İni'mde kalan son yıldız pansiyoner olacak.
Sim, estou com medo que ele seja o último pensionista de estrelas da minha Sala de Assassinos.
Korkarım ki, evet.
Sim, infelizmente, sim.
Evet, korkarım unuttum. Neyse, önemli değil.
Sim, receio que sim.
Evet, ölümden korkarım ama mütevazi bir gizli ajan için hayatın gerçeği bu, viski gibi.
Sim, tenho medo da morte, mas para um humilde agente secreto, isso é algo normal, como o whisky.
Evet, korkarım öyleydim.
Eu temo que sim.
Korkarım öyle, evet.
Creio bem que sim.
Evet. Korkarım onları yine defnetmelisin, Yargıç.
Receio que tenha que o absolver novamente, juiz.
- Evet, ama korkarım...
Sim, mas receio que...
- Evet, korkarım öyle.
- Sim, temo que sim.
Evet, korkarım öyle.
Sim, parece que sim.
Korkarım, evet.
Robinson. - Parece-me bem que sim.
Evet, korkarım ki oldukça sıradan çalışmalar.
Sim.
- Korkarım ki evet.
- Receio que sim.
- Korkarım, evet.
Temo que sim.
- Hayır, korkarım ki tanımıyorum. - Ah, evet.
Não, temo que não.
Bunu onaylarsın, değil mi, Cooper? Evet, efendim, korkarım ki onaylayabilirim.
- Podes confirmar isso, não, Cooper?
Evet ama denizden karadan korktuğumdan çok daha fazla korkarım.
Temo o mar, mais do que a terra.
Korkarım evet.
- Receio bem que sim.
Evet, korkarım ki öyle!
Sim, lamento que sim!
Korkarım evet, KITT.
- Penso que sim, KITT.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]