Küçük adam translate Portuguese
2,426 parallel translation
Tamam ama kimi arayacaksın, küçük adam?
Tudo bem, mas a quem vais ligar, pequenote?
Pekâlâ, küçük adam, hayat uzun bir yarış gibidir.
Bem, J-man... A vida é como uma longa corrida.
Yarım litre seni zavallı küçük adam.
Uma imperial branca, seu diabo desgraçado.
Mer-haba küçük adam.
Olá, garotinho.
Aferin, küçük adam.
Está tudo melhor, homenzinho.
Dahiyane aklında neler var küçük adam?
O que se passa na tua mente de génio, rapazito?
Merhaba küçük adam. Nasılsın?
Olá, querido, estás bem?
Dayan, küçük adam.
Aguenta aí, pequenote.
Evet ama bazen küçük adam da üstte olabilir sığıra bindiren köpek gibi.
Sim, mas às vezes o mais pequeno pode ser o activo, como um cão que guarda rebanhos.
Bu küçük adam kulağına girdiğinde yumurta yapmak için kanından beslendi.
Assim que este pequenote se conseguiu enfiar na sua orelha, alimentou-se do seu sangue para produzir ovos.
Günaydın, küçük adam.
Bom dia, homenzinho.
Küçük adam.
Então, pequenote.
Seni çıkardık, küçük adam.
Já te temos, pequenino.
Seni çıkardık, küçük adam.
Já te temos, pequenito.
Hadi küçük adam.
Vamos embora, homenzinho.
Küçük adamım büyümüş?
O meu homenzinho está a crescer.
Haydi, küçük adam.
Vamos lá.
Küçük adam kendi için ayaklanıyor.
O homenzinho a defender-se a si próprio.
Eğer bu küçük adamı haddinden fazla sevdiğimi düşünüyorsan...
Se achas que gosto demasiado dele...
Küçük adam nerede?
Onde está o jovem?
" Küçük adam nerede? İşte orada.
" Onde está o jovem?
Neden benim küçük adamı mahvetmek zorundaydınız ki?
Tinham de me estragar a minha ilha?
Canını yakacağım, küçük adam.
Olha que eu bato-te, minorca.
- Yolculuğa hazır mısın, küçük adam?
Pronto para a viagem?
Merhaba küçük adam.
Olá, pequenote.
Selam küçük adam.
Olá, pequenito.
Neden olmasın küçük adam?
- Claro, jovem.
Apaçi Aldo ve Küçük Adam mı?
Aldo, o Apache, e Homem Pequeno?
Ne demek Küçük Adam?
Como assim, Homem Pequeno?
Almanların bana verdiği isim Küçük Adam mı?
Os alemães me apelidaram de Homem Pequeno?
Benim mükemmel hükümet fikrime göre küçük bir odada bir masada bir adam oturur ve sadece kime atom bombası atılacağına karar verebilir.
A minha ideia de um governo perfeito é onde um homem senta em uma cadeira numa sala pequena. E a única coisa que ele pode decidir é com quem lutar.
Ve senin o küçük gördüğün hayran mektupları aradığımız adam onlardan bir tanesinin içinde.
E esse correio de admiradores que tanto desprezas... o tipo que procuramos está algures por lá.
Uygarlığın bir dili vardır- - Ve küçük bir grup ilim adamı onu okuyabilir.
A civilização fala uma determinada língua e só um grupo restrito de eruditos a sabe ler.
Bir keresinde Killer King'de bir yaralamaya bakmıştım, organının üzerinde küçük bir çadır olan bir adam vardı.
Recebi uma chamada de mutilação uma vez, fui até ao Killer King, e estava lá um tipo com uma pequeno pacote sobre os genitais.
Kendini fiziksel dünyadaki bilgilerimizi arttırmaya adamış küçük bir grup.
Um pequeno grupo dedicado a expandir o nosso conhecimento do mundo físico.
İğrenç! Eğlenceli küçük bir adam.
É um homenzinho engraçado.
Bu adam başta cam kırmak, posta kutusu devirmek gibi küçük şeylerle başlamıştı ama dün Walkerlar'ın konuk evine girip her yeri mahvetmiş.
- O tipo começou devagar. Janelas partidas, o correio do Andy, mas, ontem, invadiu a casa de hóspedes dos Walker e vandalizou-a.
Bu küçük film platformu önümüzdeki on gün boyunca. ekibin ana üssü olacaktı Kara adamı, kameraman John Aitchison için göz korkutucu bir manzara.
Esta plataforma para filmar seria a base para a equipe pelos próximos dez dias - - uma perspectiva ruim ao desajeitado cinegrafista John Aitchison.
O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz.
Sabemos que salvaste a vida daquele tipo e daquela miúda.
Benim küçük kapasitesiz hastanemde, eskiden senin yaptığın gibi her gün hayat kurtaran kendini adamış insanlar var.
O meu hospitalzinho pouco especializado está cheio de gente dedicada que salva vidas todos os dias, tal como tu também fazias.
Ve Lloyd'u, o küçük kraliçeyi evime aldığım adamı çocuklarımla oynamasına ve köpeğime bakmasına izin verdiğim beni o iki pislik için bırakan adamı eğer hoşlanmayacağını bilsem, tüm aktörler birliğine götten siktirirdim.
E o Lloyd? Aquela bichana, que recebi em minha casa e permiti que brincasse com os meus filhos, que se preocupasse com o meu cão e que me deixou por aqueles dois canalhas, amarrá-lo-ia e permitiria que o inteiro Screen Actors Guild o violasse analmente, se não soubesse que ele iria gostar.
Adam seni burada gördü ve muhtemelen pişmiş kelle gibi sırıtıp dalga geçerek kendini küçük hissettirdi.
Ele viu-o aqui, provavelmente sorriu e fez um comentário jocoso. Fê-lo sentir-se pequeno.
Bu adamın içini otopsi için açtığım zaman kalbinin olması gereken yerde hala atan aptal küçük bir saat gördüm.
Abri esse homem para fazer uma autópsia e havia uma miniatura de "relógio cuco" onde seria o coração e a funcionar.
Eğer bu araba Küçük Pislik'se binlerce çöreğine bahse girerim adamı öldüren buydu.
Se este carro é o Little Bastard, aposto dólares em donuts que foi o que matou o tipo.
- Ah, Tanrim, Sarah benden 20 yaş küçük o adam.
Não houve pinocanço? - Não!
Omzunda, adamı öldürmeni söyleyen küçük bir şeytan vardı, şimdi de küçük melek çenesini kapamıyor. Ateşten bir gölde yanacağını söyleyip duruyor.
Um diabinho no teu ombro disse que mataste um tipo, e agora o anjinho não se cala, a dizer-te que vais arder num lago de fogo.
Pekala bir düşün bakalım. Gökkuşağı, küçük yeşil adam, altın sikkeler. Bu sana neyi anlatıyor?
O final de um arco-íris, um homenzinho verde, moedas de ouro, o que é que isso te diz?
Onun gibi küçük bir adamı başka bir yerde tutmanız gerekir.
Um pequenote daqueles, tem de ser visto doutra maneira.
Bunları dış dünyaya yaptığım son küçük gezintimi bölen adam mı söylüyor?
Isto vindo do tipo que teve de despedaçar a minha última "saída infeliz"?
Kocasının kariyerini mahveden adamı küçük düşürmek.
Envergonhar o homem que acabou com a carreira do marido dela.
Fig Newtons, Massachusetts'te küçük bir kasabaydı. Bilim adamı değil.
Os figos de Newton têm o nome de uma cidade do Massachusetts, e não do cientista.
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adam deli 37
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamın biri 39
adam haklı 53
adam deli 37
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
adamı rahat bırak 23
adam değil 16
adam ölmüş 24
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük bir hediye 18
küçük hanım 234
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük bir hediye 18
küçük hanım 234
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük serseri 26
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük dostum 72
küçük olan 19
küçük bir çocukken 37
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük köpek 18
küçük sürtük 19
küçük mü 41
küçük dostum 72
küçük olan 19
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçük insanlar 18
küçükhanım 44
küçük joe 32
küçük bir çocuk 19
küçük ağaç 26
küçük john 26
küçük insanlar 18
küçükhanım 44
küçük joe 32
küçük bir çocuk 19
küçük ağaç 26
küçük john 26