Nasıl oldu bilmiyorum translate Portuguese
280 parallel translation
Nasıl oldu bilmiyorum, hiç beklemiyordum.
Não sei como aconteceu, não quis que isso acontecesse.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sen kişisel olarak bu evliliği desteklemiş oldun.
No entanto, aprovou pessoalmente o casamento...
Nasıl oldu bilmiyorum ama seni çağırdığım duyuldu.
Não sei como se soube que mandaria chamar-te. De alguma maneira, foi.
Nasıl oldu bilmiyorum, Bay Septime...
Não sei o que foi, Sr. Septime.
Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama vuruldum.
Então, não sei como, me alcançaram.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bunu görmek güzel.
Não sei como aconteceu, mas é bom ver isso.
Nasıl oldu bilmiyorum ama hâlâ bizimle, efendim.
Não sei como, mas ainda está connosco.
Gerçekten nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei mesmo como.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como isto aconteceu.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei o que aconteceu.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bulacağım, tamam mı?
Não faço ideia como aconteceu, mas vou descobrir, sim?
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama beni buldular.
Não sei como, mas encontraram-me.
Nasıl oldu bilmiyorum, Kim bilebilir ki.
Como isso acontece? Quem sabe? Mas aconteceu.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como raio me aconteceu. São ingleses!
- Nasıl oldu bilmiyorum.
A sério, não sei como aconteceu!
Nasıl oldu bilmiyorum. Çok üzgünüm.
Desculpa, não sei como aconteceu.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei. Não faço ideia como aconteceu.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama kalıbını çıkardık ve bir şey bulduk.
Mas conseguimos fazer um molde...
Bütün bunlar nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como isto foi acontecer.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não me perguntes como.
Nasıl oldu bilmiyorum..
Não me perguntes como.
Nasıl oldu bilmiyorum ama her şey dengelendi.
- Estável. E o bloco operatório?
Nasıl oldu bilmiyorum ama Lisa beni incitmeye karar verdi.
A Lisa decidiu que me queria magoar.
- Nasıl oldu bilmiyorum!
- Não sei o que estou a fazer!
Efendim, nasıl oldu bilmiyorum ama nasıl oldu ise oldu Hermia'ya karşı aşkım, karlar gibi eriyip, bitti ve bütün inancım, yüreğim ve vicdanım gözlerimin tek neşesi Helena'dır artık sadece Helena.
Senhor, não sei por que força, mas por alguma terá sido, a minha paixão pela Hérmia derreteu-se como a neve. E por toda a fé e virtude do meu coração, o objecto e o prazer dos meus olhos é apenas Helena.
- Nasıl oldu bilmiyorum.
- Não sei como.
- Evet, nasıl oldu bilmiyorum.
- Não sei o que aconteceu. - Anda cá.
- Nasıl oldu bilmiyorum ama bence kadın onu parmağında oynatıyor.
- Não sei como, mas parece-me que ela o tem na palma da mão.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Por que será que isto nunca me acontece?
Nasıl oldu bilmiyorum, ama bizi buldular!
Não sei como nos encontraram.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como aconteceu.
Çok özür dilerim olay için ve böyle bir şey nasıl oldu bilmiyorum.
Lamento imenso... este incidente e não sei como pode ter acontecido.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Não sei como. Parece que está de volta.
Bakın, memur bey, nasıl oldu, bilmiyorum.
Olhe, oficial, não sei como aconteceu.
Nasıl böyle olduk bilmiyorum ama oldu işte.
Näo sei onde nos perdemos... mas nos perdemos.
Nasıl açıklayacağınızı bilmiyorum, efendim, topraktaki bu mermiyi ateşleyen aynı silah nasıl oldu da, bu gece Bayan Goodland'in tuvalet odasına girdi?
Não sei como é que vai explicar como é que a mesma arma que disparou esta bala que estava na terra apareceu esta noite no quarto da Sra. Goodland.
Bu nasıl oldu? - Bilmiyorum.
- Alan, como é que aconteceu?
Ben nasıl oldu bilmiyorum...
Não sei o que me deu.
Bu nasıl oldu? Bilmiyorum. Bir şeyler olur.
Este ano, a convidada especial é Agnes...
Bu nasıl oldu, bilmiyorum.
Não sei como isto aconteceu!
Bu iş nasıl böyle oldu, bilmiyorum.
Não sei como é que isto aconteceu.
Amacımıza ulaştığımız için çok mutluyum, ama... hiç beklemediğimiz bazı değişiklikler oldu ve ben bu değişikliklerin, geleceğimizi nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
Estou feliz que nós tenhamos completado nosso objectivo, mas... tem havido algumas mudanças inesperadas e eu não sei como elas afectarão nosso futuro juntos.
Bu nasıl oldu bilmiyorum, bunu sonradan gördüm, ve çok korkunç bir şeyler buldum.
O quê?
- Nasıl oldu? - Bilmiyorum.
- Não sabe como foi?
Nasıl oldu bilmiyorum ama Chirino kaçtı.
O Chirino fugiu.
Bunu sana nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama düğün iptal oldu.
Não sei como te dizer isto. Mas as bodas se cancelou.
Bunu nasıl akıl ettik bilmiyorum ama bağırmaya çağırmaya başladım. Annem evden koşarak çıktı. "Trish, ne oldu?" dedi.
Nem sei como nos lembrámos disto mas eu comecei a gritar e a berrar e a minha mãe saiu a correr de casa.
Nasıl oldu hala bilmiyorum.
Ainda não sei como.
Kocan Hollywood'lu arkadaşımızdan nasıl oldu da etkilendi bilmiyorum.
Não sei que impressão o pessoal de Hollywood causa a seu marido.
Geri dönüp dosyana bakma fırsatım oldu ve bunun nasıl olduğunu bilmiyorum ama Dr. Wiggins MRI'yı yanlış okumuş.
Tive oportunidade de rever a sua ficha e não sei como aconteceu, mas parece que o Dr. Wiggins se enganou na RM.
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl oldun 41
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl oldu bu 91
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
nasıl öldü 77
nasıl oldun 41
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl oldu bu 91
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
nasıl oldu da 44
nasıl olduysa 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasıl olduysa 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19