English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne güzel

Ne güzel translate Portuguese

15,569 parallel translation
Seni görmek ne güzel. - On.
Dez!
Sizi görmek ne güzel.
Que bom vê-te.
- Gel bakalım, seni görmek ne güzel.
Anda, é bom ver-te.
- Seni tekrar görmek ne güzel.
Prazer em vê-lo de novo.
Sen ne güzel şeysin...
Está bonito...
Ne güzel. Verdiğimi geri almaya geldim.
Vim reaver o meu.
Ne güzel zamanlardı onlar!
Bons tempos!
Dasha, bu ne güzel tesadüf.
Dasha!
Ne güzel işte. 300 dolar bizde kaldı.
Tanto melhor! Assim poupamos 300 dólares.
- Seni görmek ne güzel.
- Gosto em ver-te.
Sigara içmek, ne güzel, ha?
É muito inteligente fumar aqui...
Selam komşu, ne güzel sepet o öyle.
Olá, vizinho! Que cabaz tão jeitosinho.
Bay Sherbourne, bu ne güzel sürpriz.
Senhor Sherbourne! Que surpresa agradável.
Ne güzel, hepsini dinlemek isterim.
Maravilhoso, conte-nos mais.
Ne güzel fikir.
Que bela ideia!
Ne güzel çıngırak, değil mi?
Que belo brinquedo tu tens.
- Anneannen ne güzel yemekler yapmış.
- É a comida boa da avó.
Vaftiz töreni için ne güzel bir gün.
Que belo dia.
Bu ne güzel sürpriz!
Que surpresa!
Ne güzel bir Zaman!
Mas que Tempo tão agradável.
Kendi anahtarın var, ne güzel.
Ter a própria chave é bom.
Ne güzel şakalaşıyoruz, değil mi?
Temos uma cena fixe, não temos?
Burada ne güzel çiçekler var.
Têm flores tão bonitas, aqui.
Düzgün kızlarla beraber olmak ne güzel, görüyor musunuz?
Vêem como é bom estar com boas raparigas?
Flaş, Flaş, gördüğüm en hızlı arkadaş! Seni görmek ne güzel dostum.
Companheiro, é bom ver-te de novo.
Ne güzel.
Fantástico.
- Ne güzel.
É brilhante.
Sizi burada görmek ne güzel.
É tão bom vê-lo aqui.
Oh, Sizi görmek ne güzel.
É muito bom ver-vos.
Ne güzel.
Gémeas? Boa.
Ne güzel değil mi artık görünmüyorsun?
Não pareces mais bonito?
Bak ne güzel, dün gece iyi uyuyamadın değil mi?
Pois é. Não dormiste muito ontem à noite, pois não?
Birisi sana "Nasılsın, ne güzel bir gün, değil mi?" diye sorarsa "Bilmiyorum, avukatımla konuş." diyeceksin.
Se perguntarem, como vai... o dia está lindo? Diga : "Não sei. Fale com meu advogado." Certo?
- Aman ne güzel.
- Que adorável.
Senin gibi güzel bir kadının böyle berbat bir tenisçiyle ne işi var?
O que uma linda mulher como você está a fazer com um péssimo jogador de ténis como esse?
Ne kadar da güzel.
Ela é tão bonita.
Ne olursa olsun çok güzel büyümüşsün.
Bom, seja como for, cresceste muito!
Ama ne olur olmaz, yanımda daima güzel bir kadın kremi taşırım.
Pelo sim pelo não, ando sempre com um bom creme feminino.
Ne kadar güzel, evet.
- Isso é bom, sim...
Güzel üniformalarınıza ne oldu?
E o que aconteceu aos vossos uniformes?
Çok güzel, ne kadar?
É bonito, quanto custa?
- Ne kadar güzel.
- Isso é sempre bom.
Ne kadar güzel.
É belo.
Evet, yani eğer bana birkaç çok güzel resim çekebilirsen, onlardan seçeriz, ne dersin?
- Sim. Então... Se me trouxer umas boas fotos, vou tê-la como uma fotógrafa, o que é que diz?
Dostum, burası ne kadar güzel!
Meu, quão espectacular é isto?
Ne kadar güzel bir yer.
Que lugar agradável!
Bu güzel akşamda sizin için ne yapabilirim beyler?
O que posso fazer, pelos teus companheiros, nesta linda noite?
Böyle güzel bir akşamda iki yakışıklının beni ziyarete gelmesi ne kadar da hoş.
Que prazer, ser visitada por dois bonitões numa noite tão encantadora...
- Ne güzel.
- Meu Deus!
- Ne güzel.
- Óptimo.
Bu hayatım en güzel günü olacak. Ne?
Será o melhor dia da minha vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]