English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne yaptım biliyor musun

Ne yaptım biliyor musun translate Portuguese

302 parallel translation
Ne yaptım biliyor musun?
Queres saber o que aconteceu?
- Ne yaptım biliyor musun?
- Sabe o que fiz?
Ne yaptım biliyor musun?
Sabe o que eu fiz?
Ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que fiz?
Ne yaptım biliyor musun?
Sabem que fiz?
Kendi payımla ne yaptım biliyor musun, ha?
Sabes o que fiz à minha parte?
Ben de ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que vou fazer?
Sonra ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que faço?
Peki ben ne yaptım biliyor musun?
Então, sabe o que faço?
Ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que fazia?
Ne yaptım biliyor musun? 43 milyon dolarlık tahvil aldım. Hepsinin de tamamen değersiz olduğunu biliyordum.
Comprei 43 milhões de dólares em acções que não valem nada.
Cesaretimi toplayabilmek için ne yaptım biliyor musun?
Não tive coragem para fazer esta chamada... -... por isso, sabes o que fiz? - O quê?
Boşandıktan sonra ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que fiz depois do meu divorcio?
Ne yaptım biliyor musun?
E sabes o que fiz?
Dün ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que fiz ontem?
Anneme bugün ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que é que fiz hoje à Mãe?
Ben dünya şampiyonuyla oynadım. Ben ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que eu fiz?
Savaştan önce ne yaptığımı biliyor musun?
Sabe o que fazia antes da guerra?
Bu parayla ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes para que vai ser esse dinheiro?
Ne yaptım, biliyor musun?
Sabes o que fiz?
- Hey, bu sabah ne yaptım, biliyor musun?
- Você sabe o que eu fiz esta manhã?
Ne yaptım, biliyor musun?
Sabe o que fiz?
Ne yaptım biliyor musun?
Sabes o que eu fiz?
Brüksel'den ayrılmadan önce ne yaptığımı biliyor musun?
Sabe o que fiz antes de deixar Bruxelas?
Şuradaki hani hatırladın mı? Ondan sonra bana ne yaptı biliyor musun?
- Sabe o que me fez depois?
Yaptığın şeyi söyleyenlere ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes o que faço aos que dizem o que acabaste de dizer? É verdade.
Ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes o que vou fazer?
Thorn Endüstri için tam olarak ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes o que faço na Thorn Industries?
O parayla ne yaptım, biliyor musun?
Sabes o que fiz com o dinheiro?
Ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes quanto consigo ganhar?
Ne kullandın, çatapat mı? Ne yaptı biliyor musun?
O que usas-te, bombinhas?
Bu pisliğin çocuklarımıza ne yaptığını biliyor musun? - Evet. Ben de sokaklardanım.
E lamento muito pela Bell porque ela não merecia isso.
ve o anlaşmaları yapmamı isteyen... sadece Brady değil. Yaptığım işe ne kadar para yatırdığını biliyor musun?
Sabe quanto dinheiro ele tem investido na minha loja?
Baba, onunla çıktığımız ilk akşam ne yaptı biliyor musun?
Pai, sabes o que fiz na primeira noite que saí com ele?
O çocuk ringdeyken benim ne yaptığımı biliyor musun?
Quando o puto estava no ringue, sabes o que isso me fazia?
Eğer benim ne iş yaptığımı bilseler ne yaprlar biliyor musun?
Sabes o que fariam se soubessem o que tenho feito?
Ne yaptığımı biliyor musun, Dedektif?
Você sabe o que eu faço, detective?
Ne yaptım biliyor musun?
Mudei.
7 yaşında ne yaptığımı biliyor musun?
faz idéia do que eu estava a fazer aos 7 anos de idade?
Ben ne yapıyorum biliyor musun Cheech, yaptığım iyi bir kahkaha üzerinde çalışıyorum. Şöyle bir şey :
Você sabe o que estou fazendo, Cheech, é, inventando uma gargalhada superior.
Az önce ne yaptım, biliyor musun? Kelebek stilinde 30 tur yüzdüm.
Nadei 30 voltas estilo borboleta.
- EIaine. Ne yaptım, biliyor musun?
Elaine, sabe o que acabei de fazer?
- Bana ne yaptığını biliyor musun? - Anlaşılan hakem iki takımı da kulübelerine yolluyor.
O árbitro decidiu finalmente mandar as duas equipas para o banco.
Korkusuz, senin sistemine en son giriş yaptığım günden sonra ki gün ne olduğunu biliyor musun?
Dreadnought, você sabe o que aconteceu com você um dia depois de meu acesso aos sistemas?
23'le 8'in köşesine gidelim bakalım ne yaptığını gerçekten biliyor musun.
Vamos à 23ª e 8ª para ver se sabes o que estás a fazer.
Seni kaçırmak için ne yaptığımı çözmek uğruna o mazoşist döngüde ne kadar vakit harcadığımı biliyor musun?
Quase dei em doida a pensar no que fizera para te obrigar a fugir. - Eu sei.
Ne yaptığımı biliyor musun?
Imploro-te.
Soyulup da eğlence köşesinde altı saat kadar kilitli kaldığımda tüm o süre boyunca, içeride ne yaptığımı biliyor musun?
Quando o tipo estava a assaltar-nos... ... e eu fiquei fechado na unidade de convívio durante 6 horas... ... sabes o que estava a fazer?
Bana zorluk çıkaran insanlara ne yaptığımı biliyor musun?
Sabes o que faço a quem me deixa pendurado?
Biliyor musun, hayatı için onu denemeye aldığım zaman ne yaptı...
O que ela fez quando a tive no limiar da sua vida,
Ne yaptım biliyor musun?
Sabes que mais?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]