Ne yazık ki hayır translate Portuguese
261 parallel translation
- Ne yazık ki hayır.
- Infelizmente, não.
- Ne yazık ki hayır.
Eu adoraria.
Ne yazık ki hayır.
- Infelizmente, não.
- Ne yazık ki hayır.
- Não, lamento.
Bu gece karımı konsere götürebilir misin? Ne yazık ki hayır.
Decidi que é melhor eu ir ao "hukilau".
Ne yazık ki hayır, bir tanem Dr. Scarabus beni heykele döndürdükten sonra da bu şekilde bağladıktan sonra hayır.
Receio bem que não, minha querida... Porque me transformou o Dr. Scarabus numa estátua... e depois me atou desta maneira.
Ne yazık ki hayır, efendim.
Infelizmente não, senhor.
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır."
"Meu querido Tibério, receio que a resposta seja, não."
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır."
" Meu querido Tibério, receio que a resposta seja, não.
Oh, ne yazık ki hayır.
Oh, não.
Ne yazık ki hayır.
Infelizmente não.
Ne yazık ki hayır.
Receio que não.
Bu herif kendi payını arabanın peşinatı olarak kullanmıştır. Ne yazık ki hayır.
Deve ter usado a dele para a entrada daquele bólide.
Ne Yazık Ki Hayır
Infelizmente, foi desviado por acidente.
Ne yazık ki hayır.
Infelizmente, não.
Çok güzel bir akşam olmasına rağmen ne yazık ki hayır.
Do modo que esta noite está a correr, acho que não.
Ne yazık ki hayır ama Fransız usulü öpüşürüm.
Eu não, mas os meus beijos sim.
Ne yazık ki hayır. Bu sabah KEN Konferansına katılmak için El Paso'ya uçtu.
Infelizmente não, viajou para El Paso para a conferência de KEN.
- Ne yazık ki hayır.
- Infelizmente näo.
- Ne yazık ki hayır.
A menor.
- Ne yazık ki hayır.
- Nenhuma.
- Ne yazık ki hayır.
Acho que não.
Ne yazık ki hayır.
Lamento, mas não.
Ne yazık ki hayır.
Não, lamento, mas não.
- Ne yazık ki hayır.
- Temo que não.
- Ne yazık ki hayır.
- Não, não deixou.
Hayır, ne yazık ki değilim.
Não, raios, não estou.
Hayır, ne yazık ki o açıdan pek fazla yardımcı olamam.
Não, acho que não a posso ajudar nesse aspecto.
Hayır, ne yazık ki yok, üzgünüm.
- Não tenho, sinto muito.
- Hayır olamaz ne yazık ki.
- Vou sair com uma amiga.
Hayır ne yazık ki at binme günlerim sona erdi.
Não, lamento, mas os meus dias de amazona terminaram.
Hayır, ne yazık ki Yukon benim idaremde değil.
Não. Lamento dizer que o Yukon não está na minha jurisdição.
Hayır, ne yazık ki bu doğru değil!
Não, infelizmente isso não é verdade.
- Ne yazık ki hayır, Peter.
- Não quer a 1ª classe, madame?
- Hayır, ne yazık ki sadece bu gözden kaybolmaya başlayan konak, Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve tek bir metres.
Só esta mansão decadente, o Bentley mais lento de Woodshire e só uma amante.
Nasıldı? "Yanıtı, ne yazık ki, hayır."
O que dizia? "Receio que a resposta seja, não."
- Hayır, ne yazık ki.
- Não. E é uma pena.
Hayır, ne yazık ki olmaz.
Receio que não.
Ne yazık ki, hayır.
Dificilmente.
Hayır, ne yazık ki, bir ailem yok.
De modo nenhum. E não tenho família.
Ne yazık ki hayır, Madam.
Infelizmente não.
- Firavun mu? - Hayır, firavun değil ne yazık ki.
receio não ser um faraó.
Hayır değildi... ne yazık ki değildi!
Não era nada. Infelizmente!
Hayır, ne yazık ki ben renk -
Infelizmente, sim.
- Hayır, ne yazık ki.
- Não, infelizmente.
Hayır, ne yazık ki o değil.
Não, receio que não.
Hayır. Ne yazık ki bilmiyor.
- lnfelizmente não.
Ne yazık ki, hayır.
- Infelizmente, não.
Hayır, ne yazık ki hayır, çok riskli.
Acho muito arriscado.
- Hayır, ne yazık ki. Yok.
- Não, sinto muito, não tive.
Ne yazık ki, hayır.
Infelizmente, não.
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yazık ki 622
ne yazık ki yok 16
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yazık ki öyle 24
ne yazık ki 622
ne yazık ki yok 16
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411