English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Od

Od translate Portuguese

66 parallel translation
Bagginsler'den nefret ediyorus.
Nos od ¡ amos Bagg ¡ ns.
Çavuş OD'ye söyler misin, David'i küçük bir yürüyüşe çıkartacağım.
Sargento, diga ao Oficial de Dia que vou levar o David a dar um passeio?
Charles, senden nefret etm...
Charles, ela não te od...
Ya, değerli bir halıydı ve od...
- Era um tapete...
- Bir "od" ne?
- Um "audi" quê?
Kesin olan şey, o Seven of Nine ile bağlantı kurdu, ve diğer gün, Seven Borg'a katıldı.
Uma coisa é certa, ela contactou Seven od Nine, e no dia seguinte, Seven se uniu aos Borg.
Goog ( iyi ) eski bir Anglo-Saxon kelimesidir. Go-od, renklerin yokluğu demektir.
A palavra "Bom" é uma palavra anglo-saxónica... que quer dizer "falta de cor".
Ne yaptı, Sudafed ve şarap ile OD mi içti?
O que fez? Misturou drogas com vinho?
Tüm birimlere, k od 21 3. Alvarado ile Pine'ın k esiştiği yerde.
Todas as unidades, código 213, cruzamento de Alvarado e Pine.
Od-man.
Od-man.
Seslenirken dünyadaki diğer tüm erkeklerin söyleyeceğinden farklı bir laf bulamadın mı?
- Možeš li naæi neko originalnije tepanje od tog vê istrošenog?
25 inç tekerler.
- Felne od 25 inèa...
Ama ben bir paramesyumum.
- Oh, ja sam od Peramisijevih...
O zamandan beri 3 saatten fazla ayrı kalmadılar herhalde.
- Mislim da se nisu razdvajali ukupno ni 3 sata od tada.
Yapma, Luke, iki top dondurmadan bile tahrik olursun sen.
- Ma'daj Luk, ti se napališ od dve kugle sladoleda! ?
Tanrıya şükür. Açlıktan ölüyorum!
- Hvala Bogu, umirem od gladi.
Senden değil.
- Ne od tebe.
Öyle bir şey birçok kişiye lazım.
Mnogi bi imail koristi od toga.
Luca, daha önce olanlar için üzgünüm.
- Luca, veoma mi je žao zbog onog od ranije.
- Bu bizim OD'miz mi?
- Foram estes os medicamentos?
Rahibe Teresa OD'nin arabamda olduğu günden daha çok korktum.
Não ficava assim tão assustado desde que a Madre Teresa... teve um ataque no meu carro.
- Hey OD...
Terry Dog está aqui. Patrão...
- Terry...
- Ei, OD...
Beyler bana kulak verin, sorun çıkarmayın.
Pára com essas merdas. OD dá-nos uma cara, não arranjes problemas.
Od.. odamdan çıkın yeter.
Saiam do meu quarto.
Adı OD.
Chama-se DS.
hedeflerin detaylari Od'de efendim.
Os detalhes dos alvos estão em OD para revisão. Senhor.
Lanet olası hapları, başka neyin aşırı dozu olabilir ki?
Da porcaria dos comprimidos dela do que achas que ela ficou com OD?
Klemp. 3'lük sargı bezi.
Pinça. Compressa 3-OD.
Bir 1875 St. Miriam, Rock od Scotland.
Miriam, Rock of Scotland de 1875.
Ameri...
Eu od...
- P'Ood
- Od!
Bugün bir hatun erkek arkadaşının aşırı dozdan öldüğünü anlattı.
Meu, hoje uma bacana contou-me uma história sobre o namorado dela OD'ing.
İkiniz çok iyi iş çıkardınız.
Vocês od dois foram bons instrumentos. Obrigado. Obrigado, rapazes.
Yetimlerin de babaları vardır
Até mesmo od órfãos têm pais em algum lugar.
Onu durdurabilirdim ama aşırı doz aldı ve benim suçum hepsi.
Não consegui fazê-la parar. Ela teve uma OD, caralho, e é culpa minha.
Öd koparan, hiç yılmayan Deniz Savaşı.
Uma querida guerra naval de dar vómitos.
Ondan sonsusa kadar nefret edices!
Nos o od ¡ aremos pra sempre!
Richter ölçeğine göre sadece 3.2 ama bana sorarsanız, kesinlikle öd koparan ölçekteydi.
Foi de 3.2 na escala de Richter e de 10 foge a 7 pés na minha escala.
Öd und klar ist das Meer.
Öd und klar ist das Meer.
Havai fişek tezgahın olacak ve orada durup diyeceksin ki hiç ıslıklı çatapat dalak yaran, bıyık bisküvisi, öd koparan, Hüsker Düs'ün yok. Kiraz bombası, trotinet çubuklu veya çubuksuz ya da bir tek ıslıklı kedi avcısı bile mi?
Tens a lata de dizer que tens um quiosque de fogo-de-artifício e não tens espanta-coiôs, arranca-rabos, limão-de-cheiro, vulcões, cascatas, cabeça de negro com ou sem rastilho, nem um único rebenta-dedos?
- Haydi be, bu kadar öd - Sor işte.
Adoro o canal Game Show Network.
Kusmuğun olduğu yönde öd de vardı.
Onde há vomitado, há bílis.
ÖD'ye basmak ister misiniz?
Quer analisar o M.D.M.?
- ÖD'ye mi?
- O M.D.M.?
ÖD'ye ben basabilir miyim, doktor?
Importa-se que accione o M.D.M., Doutor?
- Öd suyumu çıkardım.
- Estes estão mais líquidos.
Kara ayıları vuruyorlar ve öd keselerini kara borsada satıyorlar.
Matam os ursos pretos e vendem as vesículas biliares no mercado negro.
Öd kesesinin cesaret sorunlarını çözdüğünü sanıyorlar
A vesícula biliar é boa para a erecção.
- OD ne?
- O que é "AP"?
Ben
Od.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]