English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Oh lütfen

Oh lütfen translate Portuguese

1,550 parallel translation
Max, lütfen... oh.
Max, podias...
Oh, O'nunla konuşabilir miyim, lütfen?
Oh, posso falar com ele, por favor?
Lütfen!
Oh, por favor!
Lütfen, sakın açma.
Oh por favor não abras!
- Oh, lütfen. Benim buna dayanabildiğimi mi düşünüyorsun?
Por favor... não vou falar assim se ficarmos encalhados aqui.
Lütfen, kusacağım şimdi.
Oh, por favor. Vou vomitar.
Oh, lütfen
Oh, por favor.
Tanrım, lütfen konuşma özelliğini kaybettiğini söyle.
Oh, por favor, diz-me que perdeste a fala.
- Oh, Lütfen. Hayır
- Oh, por favor, não.
Oh, lütfen.
Por favor...
Lütfen, başım iyileşene ve biraz gücümü kazanana kadar kalmama izin ver.
Oh, deixa-me por favor permanecer apenas mais um pouco. Até que minha mente esteja mais clara e eu recupere a força.
Lütfen.
Oh, por favor.
Lütfen, gerekeni söyle.
Oh, por favor, dá-me um sinal.
Oh, lütfen.
- Oh, por favor.
- Lütfen, bana zarar verme!
- Oh, por favor, não me aleijem!
Oh, lütfen, otur.
Por favor, senta-te...
Oh, Tanrım lütfen!
Oh, por favor, Deus.
Oh, lütfen!
Oh, por favor!
lütfen martin. benimle gel.
Oh Cristo, Martin volta.
- Of ya Gus, lütfen ama
- Oh, Gus, por favor.
Oh, lütfen.
Sim, por favor!
Oh, lütfen.
Oh, por favor.
- Oh, şimdi değil Michael, lütfen. - Duyuruya ne koymayı planlıyorsun?
- Agora não, Michael, por favor.
Tanrım, lütfen benim bebeğim olmadığını söyleme.
Oh, Deus, por favor não me digas que não é o meu bébé.
- Yapma lütfen.
Oh, por favor.
- Oh, lütfen.
Oh, por favor!
Oh, şekerim, lütfen Herkes bir yerlerden başlamak zorunda.
- Querido, por favor. Todos têm de começar por algum lado.
Oh, lütfen. Sen yalnızca küçük bir üç kağıtçısın.
És um estúpido vigarista.
Lütfen, sende kalsın.
Oh, por favor. Mantenha isso.
Lütfen, senin gibi bir züppeyle ilgilenmeyecek herhalde?
Oh, e por favor, não pensaste que ela poderia estar interessada num gajo como tu?
- Oh, lütfen...
- Por favor...
Ama lütfen turşu da yapma anne!
Oh, mãe, não faças também pickles!
Oh, hayır! Lütfen gel! Lütfen!
Não tem importância.
Oh hayır lütfen, Bilgeliğini özleyeceğime eminim.
Oh nao por favor, tenho a certeza de que vou sentir a falta.
Oh, lütfen! başlatma şimdi zenci haklarına!
Poupa-me dos direitos dos negros!
- Oh, hadi! - Angus, lütfen buzu getir.
Gelo, tragam gelo.
Oh, lütfen, Alex'e iyi bak.
E cuide da Alex.
Oh Claudia, lütfen benim için orayı alma,
Não me envolvas nisso, Claudia, por favor.
- Oh, lütfen...
- É isso. - Francamente.
Lütfen.
Oh, poupa-me.
Of, lütfen.
Oh, por favor.
- Ah, lütfen.
- Oh, por favor.
Lütfen beni öldürmeyin!
Não me matem. Oh, por favor não.
Hayır, lütfen yapma.
Oh, por favor, não.
"Lütfen bana kendi kaburga kemiklerimle vurmayı kes!" Cümlesini tercih ederiz. Çekinme.
Nós preferimos "Oh, Deus, por favor pare de me bater com as minhas próprias costelas"
Ah, lütfen durun.
Oh, por favor, para.
- Ah, Phoebe, lütfen sanki her zaman güzel değilmişsin gibi yapma.
- Oh, Phoebe, por favor, até parece que alguma vez foste feia.
Ah, lütfen, ölme.
Oh, por favor, não morras.
Oh, lütfen.
Oh, poupa-me.
Oh, lütfen, lütfen, biri bana yardım etsin.
Oh, por favor, por favor. Alguém me ajude.
Oh, lütfen bana Nine de.
Oh, por favor, chama-me avó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]