English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu görüyor musunuz

Onu görüyor musunuz translate Portuguese

41 parallel translation
Onu görüyor musunuz denizciler?
Vocês viram-na, homens?
- Onu görüyor musunuz?
- Vê-o? - O que?
Onu görüyor musunuz?
Consegues vê-lo?
Onu görüyor musunuz?
Está a vê-lo?
- Onu görüyor musunuz?
- Vêem-se habitualmente.
Onu görüyor musunuz?
Consegue vê-lo?
- 1698, trafik, saat 12 : 00 yönünde. Onu görüyor musunuz?
- 1698, vê o tráfego às 12 : 00?
Onu görüyor musunuz, mağrur ve güvenli.
Vêem-na ali, tão altiva, tão confiante.
Onu görüyor musunuz? Çünkü ben görüyorum.
Pode vê-la?
Onu görüyor musunuz? Ha?
Eu posso.
Silah takımı, onu görüyor musunuz?
- Equipa de atiradores, vocês veêm-na?
Onu görüyor musunuz?
Você vê-o?
Onu görüyor musunuz?
- Sam?
Onu görüyor musunuz? - Evet.
- Você está a vê-lo?
- Onu görüyor musunuz?
- Estão a vê-la?
Onu görüyor musunuz?
Estás a vê-la?
- Onu görüyor musunuz?
- Consegues vê-lo?
Onu görüyor musunuz?
Ainda o conseguem ver?
Onu görüyor musunuz?
- Você viu-o?
Dr. Harris size ne tür ilaçlar yazdı ve onu görüyor musunuz?
Que tipo de remédios a Drª. Harris prescreveu? E já a viste?
Onu görüyor musunuz?
Está a vê-la?
Onu görüyor musunuz?
Já a tens?
Onu görüyor musunuz?
Estás a vê-lo?
- Peder Todd nerede? - Onu görüyor musunuz?
Onde é que está o padre Todd?
Şu an onu görüyor musunuz?
Está a vê-lo agora?
Kırmızı Ekip, onu görüyor musunuz?
- Equipa Vermelha, estão a vê-la?
- Onu siz de görüyor musunuz?
Tu também a vês?
- Bugün onu salonda görüyor musunuz?
- Vê o arguido neste tribunal?
Biliyorum onlar önceden sevgililerdi, fakat görüyor musunuz onu ne kadar kolay elinden alabiliyorum?
Eu sei que eles foram namorados no passado, mas vê com que facilidade eu aceito isso?
Bay Marshall, onu hala görüyor musunuz?
Sr. Marshall, anda namora com ela?
- Onu tehlikeli olarak görüyor musunuz?
- Considera-o perigoso?
Onu ben kurtardım. Görüyor musunuz?
É o seu filho, está bem.
Muhtemelen metal kaplamak gibi bir şey için ya da sadece kimyasalları karıştırmak ve kimyasal reaksiyonlar geliştirmek için kullanılan Bağdat pili gibi bir takım eski teknolojileri alabilir ve onu bir voltmetreye bağlayıp "Oh bakın, görüyor musunuz bir takım değerler alabiliyoruz" diyebilirsiniz.
E aqui esta, no positivo. Se esperarmos algum tempo, para o electrólito fazer o seu trabalho, você vai ver que a tensão aumenta.
- Onu burada görüyor musunuz?
Será que o vê aqui?
Onu bir arkadaş olarak görüyor musunuz bilmiyorum ama o burada hepinizle yaşadı.
Nem sequer sei se a consideravam uma amiga, mas ela viveu aqui, convosco.
Onu vatan haini olarak görüyor musunuz?
O vês como o traidor que ele foi?
- Onu siz de görüyor musunuz?
- Espera, consegues vê-lo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]