English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu görüyor musun

Onu görüyor musun translate Portuguese

387 parallel translation
Onu görüyor musun?
Estás a vê-lo?
- Onu görüyor musun?
- Estás a vê-lo?
Onu görüyor musun?
Está a vê-lo?
Onu görüyor musun?
Voce o ve?
Onu görüyor musun?
Estás a vê-la?
Onu görüyor musun?
Está a vendo-o ali em baixo?
Bak, onu görüyor musun?
Olhe, não o vê?
Onu görüyor musun?
Não o vê? Um louco!
Onu görüyor musun?
O homem com um aparelho auditivo como o Charles?
Şuna bak Mark. Onu görüyor musun?
Estás a vê-lo?
- Onu görüyor musun? Baba.
- Consegues vê-lo?
- Onu görüyor musun?
- Consegue vê-la? - Quem?
Onu görüyor musun?
Consegues vê-lo?
Onu görüyor musun?
A viu?
Onu görüyor musun?
Viste-o?
Yardımın gerekiyor, onu görüyor musun?
- Já o viste?
- Merlin, onu görüyor musun?
- Merlin, estás a vê-los?
- Onu görüyor musun?
- Estás a vê-la? - Sim.
Onu görüyor musun?
Consegue vê-lo?
Onu görüyor musun?
Está a ver?
- Onu görüyor musun?
- Consegues vê-lo?
Onu görüyor musun Kabin 3?
Estão a vê-la, Cab 3?
Lins, onu görüyor musun?
Lins, estás a ver?
Onu görüyor musun?
Vêem-no?
Onu görüyor musun?
Estás a ver?
Onu görüyor musun?
Quem é? Consegue ver quem é?
Onu görüyor musun? Onu görüyor musun?
Estás a vê-la?
Onu görüyor musun?
Vê-lo?
Onu görüyor musun?
Estão a vê-lo?
- Pardon! - Onu görüyor musun?
- Desculpe.
Onu görüyor musun?
Vê-a?
- Onu görüyor musun?
Vejo-o! - Vê-o?
Onu görüyor musun? - Sanırım biraz daha aşağıda.
- Viste-o, David?
- Onu görüyor musun David? - Hayır.
- Viste-o, David?
- Onu bu grubun içinde görüyor musun?
- Estás a vê-lo neste grupo? - Não.
Onu sık görüyor musun?
Vê-a frequentemente?
Onu hâlâ görüyor musun?
Ainda o vês?
Avukat onu neden görüyor biliyor musun?
Sabe por que o advogado recebe?
- Şuradaki ağacı görüyor musun? - Onu duydun.
Vê aquela árvore?
Şuna bak Mark. Onu görüyor musun?
Olha para ali, Mark.
- Görüyor musun onu?
- Consegue vê-la?
Onu tarayıcında görüyor musun?
Consegues apanha-lo no teu scanner?
- Onu sık görüyor musun?
- Costumas vê-lo?
- Onu hiç görüyor musun?
Costumas vê-lo?
- Onu şimdi görüyor musun?
- Está a vê-lo agora? Está lá?
Şuna bak, görüyor musun? Satabilirsin. Onu satar para alırsın.
- Essa merda não, quero dinheiro!
Hisset onu! Ne kadar güçlü görüyor musun!
Como é forte, orgulhoso, livre!
Topu görüyor musun? Onu çevir ve ekrana bak.
Anda com a bola e olha para o ecrã.
Onu görüyor musun?
Viram?
Onu hala görüyor musun Johnson?
Ainda o vês, Johnson?
Onu görüyor musun?
Vê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]