English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Ot

Ot translate Portuguese

3,463 parallel translation
- Ot. Esrar tarlasını.
Erva.
Yabani ot satışı. Temelde yasal değil mi?
Então, é legal, está bem?
Şekerim benim El Camino'sundan çıkıp gelen bir alt düzey yabani ot satıcısından mesleki tavsiye almaya ihtiyacım yok.
Querido, não preciso de conselhos vocacionais de nenhum bandidinho palerma de El Camino. Sim?
Zambi, yabani ot, ekin yığını, kök, esrarlı sigara... Esrarlı sigara deme.
Zambi, verdinha, pezinho, peste, capim...
Demlik, kush, yabani ot, ganj, kenevir. Gandhi, esrar, bir nedenden dolayı chillum.
Erva, pé do Hulk, Fernanda, lapada, dopadeira...
Aynı zamanda ot, çalı ve meyve de yer.
Ela também gosta de comer grama, arbustos e frutas.
Yetişkin bir Afrika fili günde 100 ila 150 kilo ot ve bitki yer ve gece gündüz demeden vaktinin dörtte üçünü yemek yemek için harcar.
Um elefante africano adulto come entre cem e 150 quilos de comida todo dia e passa três quartos do tempo, dia e noite, comendo.
Antiloplar zaman içinde evrim geçirerek göçlerini yıllık yağmur ve ot büyüme dönemlerine denk getirmeye başladılar.
O gnu evoluiu para a migração casar com o padrão anual de chuva e crescimento de grama.
Otobur oldukları için sadece ot, yaprak, kök ve diğer organik maddelerle beslenirler.
São herbívoros e comem capim, folhas, raízes e matéria orgânica.
Bizim Eric'e borcumuz vardı. Bir kaç hafta önce Polisler geldiğinde ot için gendek kazmak zorundaydık.
Devíamos dinheiro ao Eric pela droga que tivemos de atirar fora, quando uns polícias apareceram.
Eğer tamamen dürüst olmam gerekirse son zamanlarda çok ot içiyor olduğumdan endişe ediyorum.
Bem, para ser totalmente honesto, estou um pouco preocupado porque tenho fumado erva demais.
Ot mu içiyordunuz?
Vocês estiveram a fumar erva?
Ot yetiştiricileri beni mallarının yakınında görünce endişelendiler.
Mas uns criadores de erva não me queriam perto do cultivo.
Ot içmeyi de bırak.
Vai! E para de fumar ganzas.
Bir ot çektim diye kafama sıçıyorsun ama fark ettin mi bilmem, şu anda bir bardayız.
Ficaste todo preocupado por causa de um cachimbo, mas não sei se reparaste que estamos num bar.
Ot olayı için üzgünüm.
Peço desculpa pela cena da erva.
Ot çekeceğimizi bilmiyordum mu dedin?
Queres dizer que não sabias que "nós" nos íamos ganzar.
Ot mu içiyorsun?
- Fuma? Fumava.
Mike, ot içtin ama.
Mike, estás pedrado.
Tess, yıllarca her gün ot çektim ve kimse fark etmedi, tamam mı?
Andei pedrado todos os dias da minha vida durante anos e ninguém sabia, está bem?
Kimse seni suçlamıyor. Geçen günkü ot muhabbetini hatırlıyor musun?
Lembra-se do que me disse no outro dia, sobre andar drogado?
Ot çekmiştim.
Eu estava drogado. O quê?
Yalnızdım. Her zaman ot çekerim ve kimsenin haberi olmaz.
Fumo a toda a hora e nunca ninguém sabe.
Profesör'ün ot zulası.
O esconderijo das ervas do Professor.
Ot diyorsun. Merhaba memur bey.
Bom día, Sr.agente. Qual é o problema?
Sen hamile bir fahise ile çiktin seni- - Senin dinozorun ot yiyor.
Sai com prostitutas grávidas e o seu dinossauro come relva!
O uyuşturucu değil ; sadece birazcık ot.
Não é droga.
Çocuğumla ot içtiğim şu kulüp.
É o clube onde ia fumar erva com a minha filha.
Bu tarlalarda 5 milyonluk ot var.
Há 5 milhões de dólares de erva nestes campos.
Ot bağımlısı tenyalarımı özletiyorlar bana.
Tenho saudades dos platelmintos viciados em marijuana.
Ot, sadece ot.
É erva, é só erva.
Biraz ot tüttür ya, yanlış mıyım?
- Fumem um charro! Não acham?
Ve ben de öyle olmalıyım ot dolu bir bahçede yaşamak istemiyorsam.
E devo acrescentar a minha, para não viver entre ervas daninhas.
Ben olmasam, yaptigin tek sey flanel tisörtün ve hippi biyiginla ormanin ortasinda ot içmek.
Mas olha que, sem mim, és só alguém que fuma erva na floresta, de camisa de flanela e com barba à hipster.
Ne derler bilirsiniz, gülü gören bir adam artık ot istemez!
Sabes o que dizem... Um homem que viu uma rosa não quererá uma erva! Estou certo?
70'lerde ne kadar ot içtin sen?
Quanta droga fumaste nos anos 70?
- Ot de gitsin.
Diz logo erva.
İşte bu yüzden ot içmiyorum artık.
É por isto que não uso... mais... disto. Rapariguinha, não uses drogas.
- Ot ister misiniz?
- Querem um bocado da minha erva?
Dellinmiş, bira ve ot suyuyla kaplanmış ve fosilleşmiş Doritos Cool Ranch lekeli parmak izlerine sahip 10 yıllık puf minder.
Um puff com dez anos cheio de cerveja, cheiro a cachimbo e Doritos fossilizados.
Ot da var.
E erva.
- İstediğin kadar öt.
- Diz o que quiseres!
Ot çekeceğini bilmiyordum.
- Não sabia que te ias ganzar.
Ot içmeye mi?
- Fumar?
Öt bakalım.
O que fizeste?
Ot ve toz namına bir şey kalmadı.
Não havia sandes de manteiga de amendoim e geleia.
Ot boğazımı yakıyor.
- A erva faz-me doer a garganta.
Fare suratlı, öt bakalım.
Frágil, diz.
- Öt bakalım, koca adam.
Desembucha, grandalhão.
Öt bakalım.
Força.
- Ot ister misin?
- Queres um bocado da minha erva?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]