Sarıl bana translate Portuguese
953 parallel translation
Öyleyse sarıl bana
Bem, então abrace-me.
Sarıl bana. Çok korkuyorum!
Tenho tanto medo!
Sarıl bana.
Abraça-me.
Sadece sarıl bana.
Abraça-me apenas.
Sıkıca sarıl bana.
Abraça-me apenas.
Benimle kal. Sarıl bana Gregory, lütfen!
Gregory, abraça-me, por favor!
Sarıl bana Gregory.
Abraça-me, Gregory. Por favor! Por favor!
Sarıl bana.
Sim abraça-me.
Son kez sarıl bana.
Pela última vez.
Gel, sarıl bana.
Não tenhas medo.
Öyleyse sarıl bana, sıkı sıkı sarıl.
Abrace-me, então. Aperte-me forte.
Kalkmadan tekrar sarıl bana.
me abraça uma vez mais antes de partir.
Sarıl bana, sevgilim.
Abraça-me, meu amor.
Sarıl bana, senin olduğumu söyle, beni kollarına al!
Abrace-me, aperte-me com os seus braços.
Sıkıca sarıl bana.
Abrace-me!
Sarıl bana Karl!
Karl, acerte a mim e a ti!
" Sarıl bana ve beni öp.
" Agarra-me e beija-me.
- Sarıl bana.
- Faço lá ideia.
Sarıl bana.
Abrace-me.
Gel yanıma uzan, sarıl bana.
Vem deitar-te a meu lado, abraça-me.
Sarıl bana, dokun bana.
"Abraça-me. Toca-me."
Sarıl bana, dokun bana.
Abraça-me. Toca-me.
- Sarıl bana, dokun bana.
- Abraça-me. Toca-me.
Sarıl bana Dave. Lütfen.
Abraça-me, por favor.
Seni dışarı atmasına mani olamadıysan bana sarılmasına nasıl mani olabilirdim?
Se não pôde evitar que tirassem-lhe... Nisso tem razão.
- Bayan Ruth, siz bana sarılın.
- voce, Senhorita, pendure em mím.
Bana sarılırsan korkmam.
Eu não terei medo se você me abraçar.
Sarıl bana, Charles.
Abraça-me, Charles!
Bana sarıl.
Põe os braços é minha volta.
- Bana daha sıkı sarıl.
- Aperta-me mais.
Bana sarıl.
Abraça-me.
Sadece bana sarıl.
Abraça-me apenas.
Andy, sarıl bana.
Não vou voltar ao navio.
Bana sarılıp ısıtmıştın.
E abraçaste-me e aqueceste-me.
Bana her sarılışında kendimden geçmemi mi?
E se eu desmaiar touch?
Bana sarılın, bana sımsıkı sarılın!
Abrace-me. Mais perto.
Dilenci olan benim, yalvarırım bana sarıl.
Quem implora sou eu, Moisés, imploro-te que me abraces.
Bana sarıl ve öp Katiuşa Mutlu ve neşeli ol, hey!
Abrace-me e beije-me, Katiusha. Vamos ser felizes!
Söyle bana, babandan habersiz nasıl dışarı çıkarabildin?
Diz-me, como é que conseguiste esconder isto do teu pai?
Lütfen bana sarılın, efendim.
Só segure em mim, senhor.
Her boşanma yıldönümünde, kocam mutlaka bana bir deste sarı gül gönderir. Bu Temmuz'da, 19 yıl olacak.
No aniversário do nosso divórcio, o meu marido manda-me sempre um vaso com um rosa amarela, e vai fazer 19 anos em Julho.
- Sarıl bakalım bana o zaman.
Me abrace, entäo.
Lütfen bana sarıl.
Não. Não facas isso., Tia Nonnie, tenho de ver a Heavenly.
Bana dışarıda nasıl bir rekabet ortamının olduğunu göstermek istedin diye düşünmüştüm.
Talvez porque querias que visse o tipo... de competição que há ali.
Bana sıkı sarıl.
Agarra-te a mim com força.
O küçücük kollarıyla sımsıkı sarılırdı bana.
Ele me abraçava apertado com aqueles bracinhos.
Bana sarılır mısın?
Abraças-me, por favor?
Bana sıkı sarıl.
Abraça-me com força.
bürosundaki yılını dışarı çıkardığım kadın... bana bu elbiseyi verdi.
Da mulher da agência Snake Flats. Despiu-me logo, meteu-me dentro da banheira e arranjou-me este vestido.
Gitme Joe. Sarıl bana.
Me abrace forte.
Sarıl bana.
Serei forte.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana ver 290
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana ver 290
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53