Saçmalamayı kes translate Portuguese
368 parallel translation
Bizi duruşmaya çıkarmak zorundalar. Saçmalamayı kes.
Se nos entregarmos, eles são obrigados a fazer-nos um julgamento.
- Saçmalamayı kes.
Pare com essa tolice.
- Lütfen saçmalamayı kes.
Não fiques histérica.
Saçmalamayı kes ve yürü.
Vamos indo e pare de falar bobagem.
Saçmalamayı kes.
Não continue inventando.
- Saçmalamayı kes.
- Não diga disparates.
kalk eve dön, saçmalamayı kes.
Levanta-te e anda para casa.
- Saçmalamayı kes.
- Deixe de ser parvo.
"Saçmalamayı kes." Sevdim bunu.
"Pára." Gosto disso.
Saçmalamayı kes.
Pare com isso.
Saçmalamayı kes evlat.
Não digas disparates, rapaz.
Saçmalamayı kes.
Deixa de me chatear.
Oyununu oyna ve saçmalamayı kes.
Joga e deixa-te de tretas.
Saçmalamayı kes, Steve. Sen yetişkin bir adamsın.
Não me venha com essa Steve, É um homem adulto.
Saçmalamayı kes, evlat.
Deixa-te de merdas.
Haydi Boomer, saçmalamayı kes!
Vá lá Boomer, pára com isso!
Saçmalamayı kes!
Pára de dizer disparates!
- Saçmalamayı kes, Sally.
- Deixa-te de merdas, Sally.
Saçmalamayı kes.
Deixa-te de tretas.
Saçmalamayı kes dostum.
Poupa o entusiasmo, amigo.
Saçmalamayı kes!
Deixa-te de tretas, meu.
Şov yapıyorsan, saçmalamayı kes.
Se é para dares nas vistas, deixa-te de tretas.
O zaman saçmalamayı kes. Hiçbir şeyin yok.
Pois deixe de se fazer de tola, não vai ter nada.
Sadece sana söylediklerimi yap ve saçmalamayı kes.
Faz o que te digo e não te ponhas a cagar de medo.
Saçmalamayı kes ve aşağı in.
Pára com isso e desce-me esse cú para baixo.
- Saçmalamayı kes.
- Não me venham com essas coisas.
Saçmalamayı kes Jack. Ne istiyorsun?
Deixa-te de tretas, Jack.
Saçmalamayı kes sersem.
Não me venham com essa.
Saçmalamayı kes!
Pára com isso!
Burası onun en iyi bakımı alabileceği yer Saçmalamayı kes.
O melhor tratamento para ele é estar aqui.
Jade, bir daha buraya gelmeni istemiyorum. - Mookie, saçmalamayı kes.
- Não quero que venha mais aqui.
Saçmalamayı kes.
Deixe-se de tretas.
Saçmalamayı kes.
Chega de idiotices.
- Saçmalamayı kes!
- Já disse que não quero tolices!
Saçmalamayı kes Jane. Çocuğu şu lanet telefona ver.
Cansado uma ova, Jane, passe-lhe o telefone!
Saçmalamayı kes!
Chega de tretas!
Saçmalamayı kes. Parayı getirdin mi?
Não brinques, trouxeste o dinheiro?
Saçmalamayı kes. Parayı getirdin mi?
Deixa-te de merdas, trouxeste o dinheiro?
Dinle, saçmalamayı kes. Tamam mı?
Escuta, para com este disparate, está bem?
'Saçmalamayı kes Phil.
" Pára com essas tretas, Phil.
Walter, saçmalamayı kes!
Walter, pára com isso!
Saçmalamayı kes, Tommy!
Deixe-se de tretas, Tommy.
Saçmalamayı kes.
Deixa-te de parvoíces!
- Kes saçmalamayı!
- Não sejas ridículo.
- Kes saçmalamayı da oyna.
- Pára com as tretas e joga.
Kes saçmalamayı. 2000 boş American Express kredi kartım var.
Deixa-te disso. Tenho 2000 American Express em branco.
- Sen kes saçmalamayı. Dudaklarımı oku.
- Pára de besteira.
- Saçmalamayı kes.
Deixa-te de tretas!
Kes saçmalamayı!
Pára de brincar!
- Kes saçmalamayı.
- Deixe-se de tolices.
- Şaçmalamayı kes! "Konserve kutuları topuyorum."
- Pois... "Eu só colecciono as latas..."
kes şunu 3405
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes sesini 2016
kes sunu 55
kesinlikle 5985
keşke 289
kessler 29
kesa 24
kesin 462
keskin 27
kesin mi 31
kes sesini 2016
kestik 85
kestim 26
keşiş 24
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
keşke olsaydı 29
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
keşke bilsem 43
kestim 26
keşiş 24
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
keşke olsaydı 29
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
keşke bilsem 43