English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Seninle geleceğim

Seninle geleceğim translate Portuguese

609 parallel translation
Seninle geleceğim.
Vou contigo. - Mudaste de ideias?
Seninle geleceğim dedim, ve geleceğim!
Eu disse que ia consigo a Atlanta e vou!
Seninle geleceğim, tüm ihtiyaçların karşılanmış mı, görmem gerek.
- Boa noite. - Vou acompanhá-lo. Vou ver se está tudo bem.
Seninle geleceğim.
Vou para onde fores.
Seninle geleceğim.
Eu acompanhá-lo.
- Seninle geleceğim Ali Baba.
- Isso fica entre Alá e eu.
Pekala, ne kadar uzak olursa olsun her şekilde seninle geleceğim.
Bom, como vou nessa direcção...
Seninle geleceğim.
Vou contigo.
Seninle geleceğim.
Eu vou consigo.
- Seninle geleceğim.
- Eu vou com você!
- Seninle geleceğim.
Traga uma rede.
Ben de seninle geleceğim!
Eu vou consigo!
- Seninle geleceğim.
- Eu acompanho-o.
Bende seninle geleceğim.
vou com você.
Ben de seninle geleceğim.
- Eu vou contigo. Desculpe.
- Seninle geleceğim.
- Vou contigo.
- İyi. Sınıra kadar seninle geleceğim, hadi.
Acompanho-te até à fronteira.
- Seninle geleceğim.
- Eu vou consigo.
- Seninle geleceğim.
- Vou consigo.
Seninle geleceğim baba çünkü... bütün o parayı görmek istiyorum.
Vou consigo, pai, porque quero ver esse dinheirão todo.
Seninle geleceğim.
Eu vou.
Bekle bir dakika, seninle geleceğim.
Espere um minuto. Eu voltarei com você.
Evet, seninle geleceğim.
Sim, irei contigo.
- Yolun bir kısmında seninle geleceğim.
- Acompanho-te um pouco.
Bu sefer ben de seninle geleceğim.
Desta vez, irei com você.
Ben de seninle geleceğim.
Acho que o acompanharei.
Ben de seninle geleceğim Nicodemus.
Irei contigo, Nicodemo.
Seninle geleceğim.
Eu vou contigo.
Ama seninle geleceğim.
Mas eu irei contigo.
- Bir dakika bekle. Ben de seninle geleceğim.
- Espera um segundo, vou contigo.
Seninle geleceğim.
Depressa!
Madem yarın bir yere gidiyorsun, ben de seninle geleceğim.
Se vais a algum sítio amanhã, eu vou contigo.
Seninle geleceğim. Seninle geleceğim, tamam mı?
Eu vou contigo.
Sally, seninle geleceğim.
Eu vou contigo, Sally.
- Eğer istiyorsan seninle sinamaya geleceğim.
Se quiseres, posso ir contigo ver esse filme.
Seninle geleceğim.
Na estação, não.
Seninle geleceğim.
Eu vou com você.
Seninle geleceğim.
Vá para o...
Ben de seninle polise geleceğim. Söz veriyorum.
Irei contigo à polícia, prometo.
Sonra seninle Mısır'a geleceğim.
Então eu irei ter contigo ao Egipto.
- Hayır, seninle geleceğim.
Como ousa?
İIk ateşi askerler açmayacak... ama ben gidip tüfeğimi alacağım... ve seninle savaşmaya geleceğim.
Os soldados não atirarão primeiro... mas eu irei pegar o meu rifle... e voltarei para lutar contigo.
Seninle gelecegim.
Vou contigo.
Seninle kasabaya geleceğim, Del.
Eu volto para a vila contigo, Del.
Seninle ben geleceğim.
Eu vou com vocês.
Seninle geleceğim Musa.
lrei convosco, Moisés.
Seninle Washington'a geleceğim, yarın, istersen... Ve sana o adamın şeytandan yana olduğunu kanıtlayacağım,.. ... şeytanın ta kendisi olduğunu.
Vou contigo para Washington, amanhã, se quiseres, e mostrar-te-ei provas de que esse homem representa o Mal, de que ele é o Mal.
Dişçiye seninle birlikte geleceğim.
E se eu fosse ao dentista consigo?
Seninle ve Arthur'la geleceğim.
Partirei consigo e com o Arthur.
- Ben de seninle geleceğim.
- Então, vou consigo.
Seninle geleceğim!
Também vou!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]