English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Söyler misin

Söyler misin translate Portuguese

3,882 parallel translation
Allah aşkına son 6 ayda Haber Akşamı'na ne oldu söyler misin?
Que raio aconteceu ao News Night, nos últimos seis meses?
- Yüksek sesle söyler misin?
- Disseste alguma coisa? - A traição.
Artık o sırrın ne olduğunu söyler misin?
Então... Pode contar-me agora aquele segredo?
Neden peki söyler misin?
Então diz-nos porquê?
Bu kişilerin tanıdık gelip gelmediğini söyler misin?
Podes dizer-nos... se algum destes homens te parece familiar?
Ne hakkında konuştuğunuzu söyler misin?
Pode dizer-me do que conversaram?
Bir kere daha söyler misin?
Por favor repete mais uma vez.
Evet, lütfen bana söyler misin...
- Sim. Por favor, apenas diga-me...
Bana en yakın ankesörlü telefon nerede söyler misin?
Sabe onde fica o telefone público mais próximo?
Aynen. O zaman, 8 milyon insanın yaşadığı bu yerde kafasına göre öldüren bir katili nasıl bulacağımızı söyler misin?
Como vamos encontrar um assassino sem padrão entre 8 milhões de pessoas?
Söyler misin yerini değiştirsin?
Pode pedir-lhes para retirá-lo, por favor?
Babacığım, 6 köşeli bir şey söyler misin?
Pai, o que é um item com seis lados?
Buraya neden geldiğimizi söyler misin?
Por que estamos aqui?
Lütfen neyi komik bulduğunu bana söyler misin?
Por favor, diz-me o que achas tão engraçado.
Tanja'ya beni aramasını söyler misin?
Podes dizer à Tanja para me ligar? Está bem, obrigada.
Gerçek bir soruşturmanın ne olduğunu bana söyler misin?
Vais ensinar-me o que é um caso de verdade?
Neyin var söyler misin?
- Sim. Quer dizer-me o que se passa consigo?
- Burada ne yaptığımızı söyler misin?
Quer dizer-me o que fazemos aqui?
Bunu şu meraklılara da söyler misin dünyanın sonunun geldiğini düşünmesinler.
É bom que lhes digas isso para não pensarem que é o fim do mundo.
Oğluma ilgilense ilgilenmese de başımın çaresine o daha doğmadan önce bakabildiğimi söyler misin? Bu konuda oldukça iyiyimdir.
Pode dizer ao meu filho que reconheça ele ou não, tenho tomado conta de mim desde antes dele nascer, e sou na verdade, muito boa nisso.
Koca Gebeş için bir daha söyler misin?
- Podes voltar a repetir? - Parabéns.
Söyler misin, neden birden böyle çaba göstermeye başladın?
Diz-me, porquê tudo isto?
Pepper. Şimdi bana odalarda yemeğe neden izin vermediğimizi söyler misin?
Pepper, porque não podem ter comida nos quartos?
Olivia, lütfen erkek arkadaşıma belediye başkanı ile fotoğraf çektirmenin onu, onun hayranıymış gibi göstermeyeceğini söyler misin?
Olivia podes dizer ao meu namorado que tirar uma fotografia com o Mayor não faz dele de fã?
Babana bu gece giyinme odasında uyumasını söyler misin?
Pode pedir ao seu pai que durma na sala de vestir esta noite?
Tommy, söyler misin?
Explica-me, Tommy.
Rahatlatıcı şeyler söyler misin?
Algumas palavras de conforto?
- Sen de söyler misin?
Podes dizer-lhe isso?
Beck'e benim ofisimde olduğunu söyler misin?
Podes dizer ao Beck que está na minha oficina?
İşi neden bıraktığını söyler misin?
Pode dizer-me porque desistiu?
Onu tanıyorsan ya da tanıyan birini biliyorsan lütfen ona abisinin öldüğünü söyler misin?
Se o conhece ou se sabe de alguém que o conheça, você... pode dizer-lhe que o irmão morreu?
İçeri girmeden önce neden girmemeyi bu kadar istediğini söyler misin?
Antes de tudo, quer contar porque não quer entrar? A minha mãe e eu tivemos uma discussão. - Porque é gay?
Seni neyin rahatsız ettiğini söyler misin?
O que te perturba?
Bana arattığın şeyin ne olduğunu söyler misin artık?
Diga-me o que devo procurar.
Neden önemli oldugunu söyler misin?
Podes dizer-me porque és importante?
Onlar nasıl gelip, gidecekler söyler misin?
Como é que eles vão entrar e sair quando quiserem?
Vanek'in bizi niye takip ettiğini söyler misin?
Importas-te de dizer-me porque é que o Vanek está a perseguir-nos?
Bunu neden yaptığını söyler misin?
Quer dizer-me por que fez isto?
- Geldiğinde uğradığımı söyler misin?
Se falares com ele, podes dizer que passei por aqui?
Luke'a eşyalarımı satmamasını söyler misin?
Diz ao Luke para não vender a minha tralha.
Almamı söyler misin?
Aconselhar-me-ia a tomá-la?
Öğrettiklerini bana da söyler misin?
Podes compartilhar comigo o que o teu irmão te ensinou?
" Bana bir iyilik yapıp partide benim için bir şeyler de söyler misin?
"Derek, podes fazer-me um favor e dizeres algumas palavras no baile?"
Vincent'a lütfen, ortağımın bu akşam bana bir plan yaptığını, bu yüzden yolculuğumuzu yarın yapmamız gerekeceğini söyler misin?
Podias dizer-lhe que combinei algo com a minha parceira para esta noite?
Bir kez daha yüksek sesle tam şuraya söyler misin?
Um bocadinho mais alto e para aqui...
Lütfen ona söyler misin, gelip beni alsın.
Podes dizer-lhe para me vir buscar?
Rahibe Ricarda, sen söyler misin?
Irmã Ricarda, que tal a senhora?
Lütfen çocuklara gidip öğlen yemeği için aşağı gelmelerini söyler misin?
Pode ir dizer aos rapazes que venham almoçar?
Ne yapacaksın, başkanım, söyler misin?
O que vais fazer?
Söyler misin?
Por favor?
- Plân neydi tekrar söyler misin, patron?
Qual o plano, chefe?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]