English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ U ] / Uyan artık

Uyan artık translate Portuguese

415 parallel translation
- Konu sen değilsin! Uyan artık!
Isto não se trata de ti!
- Uyan artık.
- Acorda.
Uyan artık!
desperte!
Uyan artık, seni piç.
Acorda, patife!
Uyan artık, Kopernik!
Acorde, Copérnico.
- Hadi, Marnie. Uyan artık. - Anne.
- Marnie, acorda.
Haydi, Zookie, uyan artık.
Vá lá, querido, acorda!
Uyan artık, ayağa kalk.
Acorde, vamos, levante-se.
Pygar, lütfen. Lütfen, uyan artık!
Pygar, acorda.
Uyan artık, sen onlar için hiç bir şey ifade etmiyorsun.
Você não é ninguém para eles.
Hey Hardy, hadi uyan artık!
Hardy, fora da camal
Uyan artık baba.1973'deyiz.
Acorde, vovô, é 1973!
Uyan artık.
Acorde.
Uyan artık!
Despertar!
Hey, uyan artık ihtiyar keçi.
Acorde lá, seu langão.
Hey Simon! Hadi uyan artık.
Simon, acorda.
Uyan artık büyü biraz.
Poder acordar de manhã, envelhecer em paz.
Addison uyan artık!
Addison, acorda!
- Uyan artık, aptal!
- Acorda!
Diyorum ki uyan artık, Muffy.
Ele não tem futuro. Quero dizer, acorda para a realidade, Muffy!
Uyan artık, Willie!
Tem dó, Willie.
Hey, uyan artık. Kimse ölmedi.
Anima-te, ninguém morreu.
Uyan artık!
Acorda!
Hopkins, hadi uyan artık.
Vamos, Hopkins, acorda!
Uyan artık, Clairee.
Actualiza-te, Clairee.
Uyan artık.
Acorda.
Uyan artık dostum.
Toca a acordar, companheiro.
- Uyan artık dostum.
- Acorde, amigo.
Uyan artık! Kendini, kör edecek kadar mı bağlandın?
São que você muito cometeu que você cegou você mesmo?
Haydi Luca, uyan geldik artık.
Luca, vamos.
Haydi çocuklar, haydi Rocco, kalk artık uyan!
- A neve!
Aslan uyanıyor artık, hayatım.
O leäo está acordando, querida.
- Uyan artık, babalık.
- Tenha juízo, ó meu.
Haydi, artık, uyan!
Vamos!
Uyanın artık.
E que tal!
Bir sabah uyanıp diyorsun ki, "Dünya, seni çözdüm artık."
Acordas um dia de manhã e dizes : "Mundo eu já te conheço"
Uyan artık!
Acorde!
Uyan artık.
Precisa acordar.
Uyan artık!
Primo... acorda!
Bir sabah uyanıp diyorsun ki, "Dünya, seni çözdüm artık."
Vais acordar de manhã e dizes "Mundo, eu conheço-te."
Artık uyanın Komisyon Üyesi.
Acorde, Comissário.
Onu bastırmazsan, zihninde yayılır... ve birgün, sabah uyanırsın... hayatla yüzleşemiyorsundur artık.
Se não a esmagamos, propaga-se pelo cérebro até que um dia acordas e já não consegues enfrentar a vida.
Uyan, kendine gel artık. Nerelerdeydin?
Tire a cabeça das nuvens, onde andou nas últimas doze horas?
- Artık kaçamayacak. - Uyanıyor!
Ele vai acordar!
Haydi, uyan artık!
Vamos, Jack, acorde!
Artık uyanık kalmak için daha fazla nedenim var.
Tenho mais razões para ficar acordada agora.
Uyan ve anla artık.
Acorda e cheira o café!
- Biraz kaba bir uyanış oldu ama artık sahte davranışları bırakabiliriz.
- Um despertar bastante rude, mas podemos deixar-nos de fingimentos.
- Artık uyanığım.
- Agora não tenho sono.
Hey, uyan artık.
Acorda.
Hadi. Uyan da kendine gel artık.
Vamos lá, abre os olhos rapaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]