English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zavallı kızım

Zavallı kızım translate Portuguese

158 parallel translation
Zavallı kızım benim!
Minha pobre filha!
Zavallı kızım!
Minha pobre filha!
"Zavallı kızım, senin için üzgünüm."
"Pobrezinha, como sinto pena de você."
Zavallı kızıma yardım edebilmeniz için dua edeceğim.
Espero que possa ajudar a minha pobre Cathy.
Kızım, zavallı kızım!
Minha criança, minha pobre criancinha!
Zavallı kızım. Hep babasının suçu.
A minha pobre filha, o pai dela é que teve a culpa de tudo.
Zavallı kızım, henüz çok gençsin!
Minha pobre menina, é tão nova!
A benim zavallı kızım.
Minha pobre filha.
- Zavallı kızım.
- Minha pobre menina.
Benim zavallı kızım.
Minha pobre menina.
Zavallı kızım gibi keder doluydum. Binlerce kez bunu yapmak istedim. Ama cesaret edemedim.
Sofro tanto como Virgínio e tenho mil vezes mais causa para o fazer, e agora já está feito.
Çocuklarınız zavallı kızımı öldürdüler!
Os teus filhos mataram a minha pobre filha
Üzerime fazla gelme. New York'tan bu pis yere, bu karanlık kıtaya uçup gelen zavallı küçük bir kızım. Tek umduğum, elinde fenerle, beni bekleyen bir adamdı.
Sou a rapariguinha que veio desde Nova Iorque até este lugar horrível, este continente escuro, para encontrar um homem com uma lanterna.
Zavallı kuzum, zavallı küçük kızım benim.
Coitadinha da minha menina.
Benim zavallı çocuklarım kız seçmesini öğrenin artık gözünüz kör müdür nedir!
Aprendam a olhar para as mulheres, pobres filhos meus. O que têm no lugar dos olhos?
Ah, zavallım! Su sıcaktı. Kıpkırmızı oldu.
Estava tão quente que ficou todo vermelho.
Ben öyle sanmıştım. "Zavallı Kızılderili Lo."
Julguei que eras o "Lo... o desgraçado do índio."
Zavallı yaşlı annen ve üç kız kardeşin kadar mı?
Verdade como a sua velha mãe e as suas três irmãs?
Bu konuda sık sık tartışırız. Ama lütfen zavallı cinsel hayatımızı senin tutkularının dışında tutalım.
É algo sobre o qual brincamos muitas vezes, mas a nossa pobre vida sexual não pode ser poupada?
Karanlık toprağın yükselip onu haşin bağrına çekip almasını beklerken zavallı kurbanımızın yaşayacağı gerilimin verdiği korkuyu düşünün!
Imaginem o terror do seu suspense enquanto o nosso pobre sacrifício espera que a terra das trevas se erga e o esmague contra o seu pungente peito!
Kendisi için değil, zavallı küçük çoban kız.. .. sizin için, aslan dostlarım!
Não eram para ela, coitadinha, mas para vocês, amigos leões!
Diyorum sana, o John Arlington denen adam zavallı üvey kızımı öldürdü. Onları evlendirmemeliydim.
Tenho a certeza que o John Arlington matou a minha pobre enteada.
Zavallı, küçük kızım...
Minha querida menina!
Yalvarırım zavallı kız kardeşimin kalbini kırmayın. Lütfen. - Çok üzgünüm.
Peço-lhe, não dê um desgosto à minha irmã.
... lütfen acı bana, "diye. " Lütfen bu zavallı kızı bu otel odasından çıkarıp gömebileyim ki, hayatımı hapiste geçirmek zorunda kalmayayım. "
"Deixa-me tirar o corpo da pobre miúda deste quarto de hotel e pô-lo na terra para eu me livrar da prisão perpétua."
Ve zavallı enayi Asistanım, meyveli panç'ın alkollü olduğunu bilmiyordu ve şu yeni kız Valve Maintenance'ye asılarak kendini tamamen rezil etti.
E o Eugene Fisk, o meu pobre assistente, não sabia que o ponche tinha álcool... e fez figura de parvo... ao fazer-se à nova rapariga da Manutenção de Válvulas.
- Oh, zavallı kızım.
- Oh, meu Deus.
Zavallı şanssız Bay Floyd meselesini kapatalım artık.
Mas esquece o pobre Mr.
Zavallı öksüz kızım.
Pobre orfãzinha.
- Zavallı küçük kızım.
Minha pobre filha...
Düşüncem, zavallı adam anlamsız bir şeyler mırıldandı ve o kızda onları anlamsız bir mesaj haline getirdi.
Imagino que o pobre rapaz murmurou algumas palavras desconexas que a rapariga transformou numa mensagem sem qualquer sentido.
En iyi elemanımın poposunu yırttı, zavallı öksüz kız, taşradan yeni gelmişti. Başına gelenleri kollarımda ağlayarak anlattı.
esgarçou o cu da minha melhor empregada, uma pobre órfã de pai e mãe, acabada de chegar das berças, que se fartou de chorar nos meus braços e hoje, felizmente, está muito bem, na Finlândia,
Zavallı kızım.
A minha pobre menina.
Zavallı Ophelia'm, bıkmışsındır sularda gözyaşlarımı tutmalıyım onun için. Ama olmuyor, kötü alışmışız. Mayamıza işlemiş bu alışkanlık.
Já bebeste água demais, pobre Ofélia... portanto, proíbo minhas lágrimas... mas é apenas um truque... a natureza tem seus usos.
Kısrağımız neredeyse doğum yapıyordu, zavallı şey.
A nossa égua está perto de dar à luz, a sua coisinha.
Düşüncesiz bile diyemeyeceğim zavallının... - teki benim çatımın altında barınırken vaftiz kızımı kaçırmış.
Uma coisa sem miolos resolveu vir à minha casa e raptar a minha afilhada.
İyi kalpli amcan, ağabeyin Lucius ve ben kızım. Hepimiz üzerimize oynanan bu oyunun zavallı kurbanlarıyız. Kim bunu yapmak isteyebilir?
Queres que o teu tio e o teu irmão Lúcio, tu e eu nos sentemos à roda da fonte, olhando os nossos rostos, para ver como, quais prados, pelas cheias estão marcados?
Zavallı bir Peter ve zavallı bir kız. Dünyayı mı kurtaracaksın?
Vejo apenas um pobre padre e uma rapariga patética.
Bütün olanlardan sonra, zavallı bir Kızılderili üçkağıtçıyı yarım akıllı bir kaykaycının sözlerine dayanarak cinayetten tutuklayacak mısın?
Depois de tudo, afinal vai prender um índio vigarista de meia-tigela com base no testemunho desesperado de um patareco de skate.
Veya zavallı küçük savaş yetimi için... kim, eğer yanlışım yoksa, onu sen kendi kızınmış gibi büyüttün.
Ou pela orfãzinha de guerra, Rachel Ellenstein, que, segundo creio, criaste como filha.
Benim fikrim değildi. Böyle yaptım çünkü o senin kız kardeşin ve çünkü zavallı kız...
Não me ofereci, claro, mas como é tua irmã faço-o de graça, mas a pobrezinha...
Örümcek-Adam'ın zavallı kızına yardım etmene izin vermeyeceğini de.
Como o facto de o Homem-Aranha não te deixar ajudares a tua pobre filha.
Zavallı kızın dişleri bok olmuş adamım. Hepsi çürümüş. Zabitz...
Os dentes da pobre estão jodidos, todos podres.
- Zavallı kız. Bahis hala açık mı?
- Então, a aposta continua na mesa?
Kahkahalar atarak, bu zavallı şehrin üzerine yıkım yağdırmamız gerekirdi.
Rindo, enquanto espalhávamos a destruição pela cidade.
O zavallı Hobbitler'i burada mı bırakacağız..? ... bu korkunç, karanlık, rutubetli ağaç güruhunun arasında mı..?
Deixamos aqui aqueles pobres hobbits, nesta horrenda, sombria, húmida, infestada por..
Zavallı kız kardeşim, Seni bunun için alırım!
Minha pobre irmã. Vais pagar por isto!
Şimdi, hepimiz başlarımızı öne eğip tanrıdan, zavallı kıza yardım etmesini isteyelim.
Agora, gostava que todos inclinassem a cabeça e pedissem a Deus para olhar por aquela pobre rapariga.
zavallı kız tek başına gideceğini söylüyor ama ben onun iyiliğini düşünüyorum derhal kamyondan in aşağı pekala bu civarlarda veda etmekte mi yasak en azından vedalaşalım.lütfen buyur
A pobre rapariga diz que vai sozinha! - Mas eu estou aqui ao serviço dela! Tira o camião daqui!
Tanrım, zavallı kız.
A rapariga tem cá um azar.
Eminim Cloe annesinin yanımızda çalıştığı dönemde bazı şeylerin ortadan kaybolduğunu tüm okulun öğrenmesini istemez. Zavallı kız, ne kadar yazık. Ne kadar kötüsün.
Me desculpe.Mas acho que a Clover não quer que todo o grupo estudantil saiba que depois que a mãe dela passou por lá, sumiram algumas coisas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]