English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çabuk

Çabuk translate Portuguese

33,816 parallel translation
Bir asistanın koridorda sezaryen yapmasının bu kadar çabuk unutulmasını beklemiyordun değil mi?
Calma, devagar. Respira. O que aconteceu ao DeLuca?
Bu durumda çok daha çabuk ayağa kalkarsın.
És a pequena Catherine?
Seyahatinden bu kadar çabuk döneceğini düşünmemiştim.
Não pensei que regressasses tão cedo da tua jornada.
Bu yüzden yerinde olsam elimi çabuk tutardım eğer onu seviyorsan.
Então, se fosse a ti, despachava-me. Se a amas.
Elimden geldiğince çabuk geldim.
Vim o mais rápido que pude.
Vay babanın kemiği, ne çabuk başladı!
Macacos me mordam! Que inicialização rápida!
O yüzden ne kadar çabuk işi bitirip çıkabilirsek o kadar iyi olacak.
Por isso quanto antes sairmos daqui, melhor.
Tamam, olabildiğince çabuk geleceğiz.
Está bem. Iremos assim que possível.
Olabildiğince çabuk orada olacağız.
Estaremos aí o mais rapidamente possível.
İtiraf etmeliyim ki bu kadar çabuk haber almayı beklemiyordum.
Confesso que não esperava vê-la tão cedo.
Ama geleneksel psikopatla aynı olurlar, özellikle de çabuk sıkılma konusunda.
Mas os seus padrões espelham uma psicopatia tradicional, e especialmente o facto de se aborrecerem facilmente.
- Çabuk. - Tamam.
Entra, entra.
Şuraya gir, çabuk çabuk!
Aqui dentro, rápido, rápido!
- Seni çok çabuk yargıladım.
- Julguei-te depressa de mais.
Elimden geldiğince çabuk geleceğim.
Vou lá para dentro, logo que puder.
Başkan Michener'ın politikalarından bu kadar çabuk geri dönmeyi nasıl açıklacaksınız?
Como é que explica a completa reversão das políticas do Presidente Michener?
Elin verdiği çok çabuk geri gidebiliyor.
A mão que dá pode também depressa tirar.
Eğer çok çabuk olduğunu düşünüyorsan adamın Bos'a teşekkür etmelisin.
Se achas que foi muito rápido, agradece ao Bos.
Flash biraz çabuk olsa iyi olur.
É melhor o Flash apressar-se.
Çok geç olmadan elimizi çabuk tutmalıyız.
Temos de ser rápidos, antes que seja tarde demais.
Biraz çabuk ol, komik saçlı.
Despacha-te, Corte de Cabelo.
Çabuk olun.
Despachem-se.
Çabuk ölmeyi yeğlerim.
Prefiro morrer depressa, se pudesse escolher.
- İnanılmaz. Ne çabuk!
Que loucura, é muito rápido.
Pek çabuk olmuş.
Foi rápido.
Çabuk pes ettin.
Já desististe?
Çabuk bir virüs testi ancak halihazırda enfekte olmuş biri üzerinde yapılabilir çünkü viral yük... -... kuluçkalanma döneminde daha yüksektir.
Um teste rápido só pode ser feito em alguém infectado pois a carga viral é maior quando já está incubado.
- İşe elimden geldiğince çabuk geleceğim.
Volto ao trabalho assim que puder.
Tamam Metatron çabuk anlat.
Muito bem, Metatron. Sê rápido.
Böylesi daha kolay. Ona elimden geldiğince çabuk döneceğimi söyle.
Diz-lhe que volto para casa assim que puder.
Dönebildiğim kadar çabuk bir şekilde.
- Sim. Logo que pude.
Bak, ne kadar çabuk konuşursak o kadar çabuk araba satmaya devam edersin.
Olhe, quanto mais depressa falarmos, mais depressa vai vender carros.
- Bu kadar çabuk mu?
Tão cedo.
O zaman onu ne kadar çabuk bulursak o kadar iyi.
Bem, então, quando mais cedo o encontrarmos, melhor.
Çabuk bir karar vermeniz gerekiyordu, değil mi Teğmen Marzan?
Aquilo foi por pouco, não é verdade, Tenente Marzan?
Miskinden çok çabuk vazgeçti.
Ele abdicou da preguiça com muita facilidade.
Burası çok çabuk satılacaktır yani ilgileniyorsanız haber edin.
Vai vender-se depressa, por isso, avisem se estiverem interessados.
Biraz ekstradan ödeme yapsak bizim iş ne kadar çabuk olur?
Quanto tempo demora até estar pronto se pagarmos um extra?
Dion, Dion. Tamam, bize sadece bunu ne kadar çabuk düzeltiriz, onu söyle?
Diga-nos, quando podemos ter isto resolvido?
Çabuk, çabuk!
- Estou a ir, chef!
Çabuk sonuçlanan bir davaydı.
Mas foi bastante simples e rápido.
Ne kadar çabuk kabul edersen, o kadar çabuk biter.
Quanto mais cedo admitires, mais depressa termina.
- Hadi, çabuk ol.
- Vamos lá, despacha-te.
Çabuk ol.
Depressa.
Çabuk.
Vamos.
Çabuk gel.
Vem rápido.
Kendisi çok çabuk heyecanlanır bu tip olaylarda.
Ele fica muito excitado.
Çabuk ol.
Carrega!
Çabuk olsun.
Que seja rápido.
Çabuk anlat.
- Em termos para leigos?
- Gelebildiğimiz kadar çabuk geldik.
Viemos o mais rápido que conseguimos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]