English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok dikkatli olmalısın

Çok dikkatli olmalısın translate Portuguese

176 parallel translation
Çok dikkatli olmalısın.
Tens de ter cuidado.
Çok dikkatli olmalısın Valerie.
- Tem deter muito cuidado, Valerie.
Bana hitap ederken çok dikkatli olmalısın.
Deve ter grande precaução quando se dirigir a mim.
Bundan sonra, çalışırken bile çok dikkatli olmalısın.
Mesmo agora não vai interferir no seu trabalho, se tiver cuidado.
Çok dikkatli olmalısın
Sê cauteloso
Bu noktada Göring'in gözlerine bakmamak için çok dikkatli olmalısınız.
Nessas alturas, não podíamos encontrar o olhar de Goering.
Her neyse, bak seni uyarmaya geldim. Ünvan için yakaladığın bu fırsat konusunda çok dikkatli olmalısın.
Vim cá para te avisaru de que tens de ter muito cuidado com esta oportunidade.
Çok dikkatli olmalısınız.
- Tenha muito cuidado.
Bu siste çok dikkatli olmalısın.
Tem cuidado com este nevoeiro.
Bu konularda çok dikkatli olmalısın.
Apenas tens que ter cuidado. Só isso.
Ama çok dikkatli olmalısın.
Mas tens de ter muito cuidado.
Ama şimdilik, çok, çok dikkatli olmalısınız.
Mas, por enquanto, têm de ser extremamente cuidadosos.
Çok dikkatli olmalısın, yoksa bir taraflarını kapar...
Tens de ter muito cuidado, senão, agarra-te pelos...
Ama çok dikkatli olmalısın.
Mas tenho de avançar com precaução.
Kimyasallarla uğraşırken çok dikkatli olmalısınız.
É preciso ter cuidado, ao manusear produtos químicos.
Bu tozla çok dikkatli olmalısın.
Com este pó, tem de ter muito cuidado.
Özel eşyalarını koruma konusunda çok dikkatli olmalısın.
Todo o cuidado é pouco com as nossas coisas privadas.
O değişiktir. Onun etrafındayken çok dikkatli olmalısın.
Ele não gosta de ninguém, por isso tem cuidado.
Pek kimseyle konuşmadım. Sırrımızı ele vermemelisin. Çok ama çok dikkatli olmalısın tatlım.
Podias ter deitado tudo a perder e precisamos de ter muito, muito cuidado.
Çok ama çok dikkatli olmalısınız.
Tem de ter muita, muita cautela.
Bunun bir paketi ile çok dikkatli olmalısınız.
Mas, dá um aviso.
- Çok dikkatli olmalısın.
- Tem de ter cuidado. - Não se preocupe.
Çok dikkatli olmalısın!
É melhor ter cuidado.
Bütün olasılıklar mümkün olsa dahi çok dikkatli olmalısınız.
Janeway para Ponte. Sr. Paris, trace uma rota. Quero afastar-me daqui... pelo menos meio ano-luz.
Törenin sonunda çok dikkatli olmalısın,... 4 gün boyunca çalışmamalı, giysilerini değiştirmemeli ve banyo yapmamalısın.
Se for embora, não pode trabalhar, mudar de roupa nem lavar-se durante 4 dias.
Çok dikkatli olmalısınız.
Mas temos de ser prudentes :
Yani çok dikkatli olmalısın, Joshua.
Quer dizer que temos de ter cuidado.
- Çok dikkatli olmalısınız.
O caralho dum mafioso, ok?
Çok dikkatli olmalısın. Yada, birileri canını yakabilir.
Deve tomar cuidado... ou poderiam lhe fazer dano.
Çok dikkatli olmalısınız çünkü birine basabilirsiniz. Yanlışlıkla üzerine basmak çok kolay, değil mi?
Tenha cuidado, pois é muito fácil pisar em minhocas, não é?
- Onu okula azar işitsin diye göndermiyorum. - Onlara disiplin öğretmeye çalışıyorum. Eğer zor bir enstrüman çalmak istiyorsanız bunu çok ciddiye almalı, odaklanmalı ve çok dikkatli olmalısınız.
- Eu tento ensinar-lhes disciplina. concentração e muita atenção.
Ne yapacaklarından kesinlikle emin olmadan sakın harekete geçme. O zaman bile, çok dikkatli olmalısın.
Não cedas sem saber o que querem, tens de ter cuidado.
Çok dikkatli olmalısın. Kartı bükmemelisin.
Tens que ter cuidado para não dobrares o cartão.
Çok dikkatli olmalısınız, çünkü hiç farkında olmadan... kendinizi depresyona sürüklemeye eğiliminiz var.
E deve ter cuidado porque tem, definitivamente tendência para se pôr a jeito para cair.
Çok dikkatli olmalısın. - Postu senin ellerini kesebilir!
- Podes cortar as mãos no pelo macio.
Çok, ama çok dikkatli olmalısın.
É preciso muita cautela.
Muhtemelen çok dikkatli olmalısın.
Você provavelmente deveria ser mais cuidadoso.
Bu konuda ciddiyseniz, bayan, çok dikkatli olmalısınız.
Se tem certeza do que quer fazer, tem de ter muito cuidado. Meça com precisão e, por favor, não abuse.
Çok dikkatli olmalısınız, çünkü birşeyler yapma fikrine dönme ihtimali olan herhangi birşey yapma fikrine dönüşebilir...
Temos que ter cuidado, porque a ideia de fazer alguma coisa, que poderia facilmente levar a fazer outra coisa,
- Çok dikkatli olmalısın.
Tens que ser mais preciso.
Çok dikkatli olmalısın.
Tens de ter muito cuidado.
Hamileyken çok dikkatli olmalısınız.
Tem de ter muitos cuidados enquanto está grávida.
Bugünkü gibi neşeli bir günde dikkatli olmalısınız. Hepimiz çok - çok fazla sarhoş olabilirdik.
Num dia como hoje, é melhor ter cuidado, senão, embebedamo-nos.
Haklısın, Hans. Çok dikkatli olmalıyız.
Sim, temos de ter cuidado, Hans.
Dikkatli olmalısın çok uzun süre orada kalmamalısın, Tygra.
Tens de ter cuidado para não ficares lá tempo demais, Tygra.
Bu kadın çok tehlikeli dikkatli olmalısın.
Aquela Sra é perigosa.
Çok doğru. Dikkatli olmalısın.
Precisas de ter cuidado.
Ve defedilmek için çok aşağılık, dikkatli olmalısın.
E acima de tudo, é um idiota, portanto tem cuidado.
Matematikte dersinde cok Dikkatli olmalısın pek iyi değilizde
Tens que ter muita atenção na aula de matemática pois não estamos muito bem.
Ama çevremizde bu kadar çok garip şey olurken, Dikkatli olmalısın.
Mas com todas estas coisas estranhas, tens de ter cuidado.
Dostum, bu konuda çok dikkatli olmalısın.
As minhas amigas Roxanne e Katie, foram apanhadas a ter relações sexuais no restaurante onde trabalhavam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]