Çok doğal translate Portuguese
761 parallel translation
Olanları hemen duymak istemesi çok doğal.
É natural que ele queira saber o que se passa.
Aslında çok doğal bir hata.
Um engano muito natural, na verdade.
Gençken genç görünmeyi ve olmayı istemek çok doğal.
É natural que queiras parecer e ser jovem, se és jovem.
- Çok doğal görünüyor.
- Parece tudo muito natural.
Bu çok doğal.
Isso é natural.
Her genç adamın sizinle saatlerce konuşmak istemesi çok doğal.
Entendo que qualquer jovem passe horas a falar consigo.
- Windward Konağının hanımının ölüm şekli yüzünden böyle olması çok doğal.
- É natural, Depois da maneira como a senhora de Windward morreu.
Çok doğal ve masum görünüyordu.
Não tinha pressentimentos, mas deveria tê-los. Tudo parecia tão inocente e natural.
Bir rüşvetçi için bu çok doğal.
Medianamente...
Soğuk kanlılığım seni şaşırttı. Bu çok doğal tabii... Babasısın.
Ficou chocado com a minha insensibilidade... o que é natural você é o pai.
Çok doğal davran, gülümse anladın mı?
Temos que agir com... naturalidade.
Bütün yaşadıklarımdan sonra, delice şeyler çok doğal geliyordu.
Depois daquilo por que tinha passado, todas as loucuras pareciam naturais.
Çok doğal.
Naturalmente.
- Öyle. Çok doğal. - Doğal tabii.
Claro, "naturellement".
Bu çok doğal.
É natural.
Yaptığı gerçekten çok doğal ve cesurca bir davranıştı.
Certamente era. Mas isso não tem nada que ver com isto.
Hiç de değil.çok doğal ve arkadaş canlısı.
Não nada. Só muito natural e amistosa.
- Bu çok doğal.
- É natural.
Bu çok doğal, Cary.
É normal, Cary.
- Ama çok doğal bir şey.
- Mas é a coisa mais natural do mundo.
- Bu çok doğal.
- É muitíssimo natural.
Oğlanın hızlı büyümesi çok doğal bence. Bir bakayım.
É natural que ele engorde mais depressa, acho eu.
Çok doğal bir tepki.
Uma reacção muito natural.
Bu çok doğal.
É a natureza.
- Başka herkese umut ve cesaret aşılarken, dayanacak kimse olmayınca bu çok doğal.
- Não admira, dando coragem e esperança a toda a gente, sem um ombro onde repousar.
İnsanların sırları olabilir, bu çok doğal.
Não há nada de errado com pessoas que têm segredos.
Çok doğal.
Parece-me natural.
- Çok doğal.
- Bem, isso é possível.
Bu da çok doğal ve sağlıklı bir şey. "Karşı cins" denen o harika yaratıklara... ilgi duymaya başlamalı artık.
E é natural e saudável... que ela se interesse por aquelas criaturas fascinantes chamadas...
Eve yeni geldi. Bu çok doğal. Sizin nasıl davranacağınızı anlamaya çalışıyor.
Agora que ela está em casa, ela quer saber o que acontece com vocês.
Gelinlik giymiş bir genç kızın size kötü bakması çok doğal
E você ainda se pergunta porque as jovens noivas não parecem bem?
Bu çok doğal. Zira senaryo dediğin yazılı bir şey, ekranda gördüklerin ise resimlerden ibaret.
- "Mas não é o que estava na tela." - "Porque no roteiro está escrito."
Bu çok doğal.
É natural
Sen burada yaşıyorsun ve insanlarını korumak istemen de çok doğal ama... bu yapılmak zorunda olan bir şey.
Tu vives aqui. É natural que olhes por eles.
Bu çok doğal. Doğal mı?
- Natural...
İkincisi, buranın doğal yapısının büyük bir grupla geçilmesi için bile çok zorlu olduğu söylenir.
Segundo, de acordo com rumores entre os nativos sobre a escarpa presumo que é impraticável até para um grande grupo.
- Tarzan ilaç verdi. Doğal tedavi denilen bu şeyleri açıklamak çok zor.
Os chamados remédios naturais são difíceis de prever.
Doğal olarak bu olay yüzünden canım çok sıkılmıştı, ama o kızda özel bir şeyler vardı.
Naturalmente, sentia-me incomodado pelo incidente... mas havia qualquer coisa naquela rapariga.
- Doğal olarak. Windward'ta olmalı, onun için çok tehlikeli.
Isso terá de ser em Windward e é perigoso para ela estar lá.
Benim doğal yaşam ortamım tiyatrodur. Orada ne çok çalışırım, ne de didinirim.
O meu habitat natural é o teatro, Nele não labuto, nem me exibo,
Bu çok doğal.
Isso é bastante natural.
Ay doğalı çok uzun süre olmuştu ;
A lua já estava no céu havia muito | tempo, mas ele continuou a dormir.
Olabildiği kadar çok sayıda arkadaşımla konuşmam son derecede doğal.
É natural que quisesse falar, com o maior número possível.
Bir akrabanın ölümünü konu olarak seçmek elbette dostumuz Doniel'in... en doğal hakkıdır. Her ne kadar önüne çıkan ilk fırsatta... sevdiklerini kurban etmekte bir an bile tereddüt etmediğini... çok iyi bilsek de.
Que o vosso amigo Doinel tenha escolhido por tema a morte do seu avô, estava no direito dele, embora nós saibamos que ele não hesita em sacrificar os parentes mais próximos quando isso lhe convém...
Ve doğal olarak Minus'da çok üzüldü.
E isso chateou o Minus, claro.
Rakamlar da doğal olarak çok arttı!
A partir daí tudo se precipitou.
Birlikte çok vakit geçireceğiz... ve aynı odayı paylaşan iki insanın arasında doğal olarak... nasıl söylesem, bir tür...
Vamos ficar muito tempo juntos. Duas pessoas num mesmo quarto inevitavelmente acabam... Como devo dizer?
Çok doğal.
É natural.
Çok güzel, doğal saçlar.
Muito bonitas. Cabelo natural.
Bu çok doğal.
Claro.
Çok zeki küçük oğlan bizi yabancı anladı çünkü zeki, ama Rus değil, doğal olarak.
Rapazinho muito esperto, percebe que somos estrangeiros, mas não russos, naturalmente.
doğal 40
doğal olarak 460
doğal davran 20
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha fazlası 28
doğal olarak 460
doğal davran 20
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha fazlası 28
çok daha iyiyim 55
çok düşündüm 29
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok daha fazla 27
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok daha iyi 204
çok değişmişsin 21
çok değil 207
çok düşündüm 29
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok daha fazla 27
çok düşünceli 17
çok derin 25
çok daha iyi 204
çok değişmişsin 21
çok değil 207