English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok değerli

Çok değerli translate Portuguese

1,846 parallel translation
Çok değerli bir galaksi senatörü size doğru yol alıyor.
Na sua direcção vai uma Senadora Galáctica muito importante.
Hepsinden iyi Üstad. Çok değerli.
E, melhor que tudo, Mestre, ele é dourado.
Şimdi senin çok değerli Afrika'nın yerle bir edilişini izle!
Agora vê como queimarei a tua preciosa África!
Çok değerli yeteneklere sahip.
Avalia os poderes dela.
Xavier'in çok değerli öğrencisi.
O melhor aluno de Xavier. O cãozinho do professor.
Ben çok değerli biriyim ve müttefiklerime karşı çok cömert olabilirim.
Sou um homem com grande riqueza, e posso ser muito generoso para com os meus aliados.
Çok değerli bir kitaptı.
É um livro precioso.
çok değerli şeyler başardığına yüzde yüz ikna oldum.
Foi isso que me fez ficar 100 % convencido que estava no ramo certo, e que este trabalho realmente tinha algo de valioso.
Çok değerli.
Vale uma pipa.
- Bu sefer olmaz, bu çok değerli.
- Desta vez não, è muito importante.
Yine de, çok değerli konuklarım, bayanlar ve baylar perdenin kapanması imkansız.
Vamos outra vez, senhoras e senhores, baixem as cortinas.
Sizler de bu işin bir parçasısınız ve düşünceleriniz bizler için çok değerli.
Fazem parte do processo de produzir filmes e damos valor a qualquer coisa que tenham a dizer.
Emin ol, hepsi çok değerli.
E garanto-te que são consideráveis.
Bunlar çok değerli, seni cahil salak.
Obras-primas, seu imbecil ignorante!
- Çok değerli bir hedef.
Alvo de alto valor.
Yanımızda çok değerli bilgiler var.
Temos dados valiosos na nossa posse!
Bu adamı tanıdığım için, hepsinden vazgeçmeye zorlanacağın çok değerli şeylere erişimin açıldı.
Conhecendo este homem, tem acesso a material muito sensível, que será forçada a revelar.
Çok değerli.
Ele é precioso.
Hayatımız boyunca hep çok değerli kalıntılar aradık ama en değerli şeyimizi kaybettik.
Passámos a vida à procura de artefactos sem preço e perdemos o que tínhamos de mais precioso.
Çok değerli bir rakiptiniz.
Você foi um oponente valoroso.
Bayan Bauer. O benim için çok değerli.
Sra. Bauer... ela é tão importante para mim.
Çok değerli bir şey taşıdığını hiç unutmamalısın.
Não se pode esquecer que contém algo precioso.
Çok değerli biridir.
Gosto muito dele!
Benim için çok değerli bir şey.
É muito importante para mim.
Shilo, beni tanımazsın fakat annen benim için çok değerli biriydi.
Shilo, não me conheces, mas eu queria muito a sua mãe.
Benim için çok değerli.
Muito obrigada a todos.
Çünkü eyaletin nakil sırasında kaybettiği şey her neyse çok değerli olmalı.
Porque o que quer que a província de Rufler esta a transportar... deve ser muito valioso.
"Birçokları için thanatoscope, yönetmenliğin ilk adımı sayılır Fotoğrafın icadına kadar yüzyıllarca çok değerli oldu"
"Para muitos o Tanatoscópio foi um passo fundamental que levou, séculos depois, a invenção da fotografia."
Ve Springboks ragbi takımı onlar için çok değerli.
E apreciam o rugby dos Springboks.
Bu şey çok değerli.
É muito valioso.
Sadece çok değerli ve yüksek kayıp verdirecek, bir hedef olduğunu biliyorum,
- Somente que é de grande valor, grande dano e que está acontecendo agora.
Çok değerli insanları kaybettik, Ethan.
Perdemos algumas boas pessoas esta noite, Ethan.
Kendisi- - Kendisi çok değerli bir müşterimiz olur.
'S Um cliente muito bom da nossa.
Taşıdıkların çok değerli!
É uma carga preciosa!
Elinde çok değerli tesisat sözleşmeleri vardı. Yüzlerce çiftçi ona diş biliyordu, çünkü nehirlerin önüne baraj kurmuştu.
Tens os contratos valiosos das condutas em oferta, tens 100 agricultores furiosos que têm de pagar a conta da água porque represou o rio deles.
Çok değerli sekiz öğrencimizi yitirdik. Bunların arasında Hindistan'dan gelen Ahmet de var. Bunun dışında bazı velilerimizi ve çok sevdiğimiz İspanyolca hocası...
Perdemos oito valiosos estudantes... incluindo o Ahmet, da Índia... vários pais... e a nossa querida professora de espanhol...
Doktorun karısının, doğum esnasındaki ölümünden beri onun için çok değerli bir ev idarecisi ve resepsiyonist olmuştu.
Desde a morte da esposa do médico durante um parto, ela tornou-se inestimável para ele como empregada e ajudante.
Sen o çok değerli hümanizmini devam ettirebilirsin.
Podes ajudar a tua preciosa humanidade.
Namiko,... unutma, bir şey olursa bilmeni istiyorum ki sen benim çok değerli kızımsın.
Namiko... lembra-te que se alguma coisa acontecer, eu quero saibas, que és a minha querida filha.
Yani, şunu söyleyebilirim ki hukuk uygulamalarının bakış açısında sen ve Mr. Monk bugün çok değerli birer birey oldunuz.
Eu diria que do ponto de vista da lei, você e o Sr. Monk são hoje os homens do jogo.
Desteğiniz çok değerli.
O seu apoio é muito apreciado.
Benim için çok değerli, Jamie.
É tão precioso para mim, Jamie.
Belki de anlaştığımızdan çok daha değerli.
Talvez seja mais valiosa do que negociámos. Não me enerves, nojento.
Piyasa her ne kadar altı yıl öncesinden çok uzak olsa da biz değer odaklı stokları elinde tutan yeniden değerli stokları ve yatırım fonlarını arıyoruz, ki bu da düşük fiyat-kazancı ya da fiyat-defter oranları veyahut hisseden yüksek payda eğiliminde.
Apesar do mercado estar longe de onde estava há seis anos... estamos novamente a apostar em acções-valores e fundos mútuos que têm acções de grandes valores... que tendem para um baixo preço - ganho ou relações preços-livros ou altos rendimentos de dividendos.
Aslında, büyük şirketler arasında son birkaç yıl içinde değerli stoklar gelişen stoklardan çok daha başarılı ve uzun vadeli bileşik değer kazanımı oldukça etkileyici.
Na verdade, as acções-valor tiveram melhores resultados que acções em crescimento... no decorrer dos últimos anos entre as grandes corporações... e a apreciação a longo-prazo dos compostos é bastante impressionante.
Bildiğin gibi, alıkoymak için çok tehlikeli ve yok edilemeyecek kadar değerli.
Como sabe, ele é demasiado perigoso para ser preso. E muito valioso para ser destruído.
Değerli yurttaşlarım. Evrenin uzak noktalarına yapılacak bu yolculuğunun çok eski bir soruya nihayet yanıt bulmasını umuyoruz :
Meus caros cidadãos, esta missão vai atravessar o cosmos, onde esperamos finalmente responder à pergunta ancestral :
Senin bundan çok daha değerli olduğunu söyledi.
Ele disse que vales muito mais que isso!
Tekrar düşündüm de, krallığımda bu göreve layık değerli bir adam daha var, ve eğer ona bir şans verilmezse, bu çok adaletsiz olurdu.
Pensando melhor, existe outro homem de mérito no meu reino, e não seria justo, a não ser que ele tenha uma oportunidade, também.
Çok değerli bir bilgi.
Informações valiosas.
O halde, çok iyi korunan bir kaledeki kilitli bir odaya fark edilmeden girip dünyadaki en değerli eşyayı çalmak ve tekrar fark edilmeden dışarı çıkabilmek için sadece bir günümüz var.
Então temos um dia para entrar sorrateiramente numa sala trancada algures dentro de um castelo fortemente fortificado, roubar o objecto mais valioso do mundo, e sair sorrateiramente outra vez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]