English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok mutluyduk

Çok mutluyduk translate Portuguese

91 parallel translation
Burada çok mutluyduk.
Fomos muitíssimo felizes aqui.
Çok mutluyduk.
Estávamos tão felizes.
- Hepimiz çok mutluyduk.
- Estávamos todos tão felizes...
Üçümüz çok mutluyduk.
Éramos felizes juntos, nós três.
İkimiz birlikte çok mutluyduk, değil mi?
Fomos muito felizes os dois, não fomos?
Daisy ve ben çok mutluyduk.
Daisy e eu éramos muito felizes.
Çok mutluyduk, çok mutluyduk.
Ficámos muito contentes, muito contentes.
Eve giderken çok mutluyduk
Foi o melhor regresso a casa de sempre.
Ama Eva, bu doğru değil. Baban ve ben birlikte çok mutluyduk.
Eu e o teu pai éramos muito felizes.
Ve o yaz... O yaz çok mutluyduk.
Naquele verão fomos felizes.
Çok mutluyduk.
Fomos tão felizes.
Çok mutluyduk, kalbim çok heyecanlıydı.
Éramos tão felizes O meu coração estava num turbilhão
Carlos'la burada çok mutluyduk.
O Carlos e eu fomos muito felizes aqui.
Çok mutluyduk.
Éramos muito felizes.
Hepimiz çok mutluyduk.
Estávamos todos tão felizes.
Her şeye rağmen, Louise ve ben çok mutluyduk. Bizi karşılık göremediği aşkı için yapmıştı.
Mas a Louise e eu éramos felizes, porque o homem que nos fez deu-nos a capacidade de amar.
Sonunda biraz Ay toprağımız olduğu için çok mutluyduk.
Estávamos satisfeitos por ter trazido solo lunar de volta.
çok mutluyduk.
Éramos muito felizes.
Fakirdik fakat çok mutluyduk evde hep beraber yemek yapıp, müzikle uğraşıyorduk.
Éramos pobres, mas éramos felizes, com grandes porções de pão caseiro e música em família.
Yani bu benim için büyük bir şok oldu tabii. Çünkü çok mutluyduk, biliyor musunuz?
Sim e, como é óbvio, foi um choque enorme, porque éramos muito felizes, sabem?
Birlikte çok mutluyduk.
Fomos tão felizes.
Çok mutluyduk.
Éramos tão felizes.
Bildiğim şey uzun bir süre, çok mutluyduk.
Fomos felizes por muito tempo. Disso eu sei.
Herkes, bir çanak bal yemiş gibi mutluydu.... Yani, çok mutluyduk.
Tão contente como um tumbly cheio de mel pelo qual é muito contente.
O zamanlar çok mutluyduk.
Éramos felizes nessa altura.
Çok mutluyduk.
Éramos felizes.
"Nasıl bir coşku olduğunu tahmin edebilirsiniz, çok mutluyduk."
Pode-se dizer que era euforia. Estávamos satisfeitos.
Ve çok mutluyduk, gerçekten mutluyduk.
Éramos felizes, muito felizes.
Söylediğim gibi, biz burada çok mutluyduk eminim siz de olursunuz.
Como disse, fomos muito felizes aqui e tenho certeza que também serão.
Sadece, çok mutluyduk.
temos sido tão felizes.
Burada çok mutluyduk
Fomos tão felizes aqui.
Eskiden çok mutluyduk.
Nós éramos muitos felizes.
Eskiden birlikte çok mutluyduk.
Eramos tão felizes juntos!
çok mutluyduk, ama acayip arkadaşlarının etrafımızda olduğu ilk anda aniden, şüpheci, zehirli gaz seviyesinden kuşkulanan biri oldun.
Mas ainda nem um dia estiveste com os teus amigos críticos e estás cheio de dúvidas. Dúvidas ao nível de gás tóxico.
Sonsuza dek mutlu yaşamak için karar almadan önce daha çok mutluyduk.
Fomos perfeitamente felizes antes de decidirmos viver felizes para sempre.
Hepimiz çok mutluyduk.
Éramos todos tão felizes.
Çocuğumuz olmadı o nedenle Meg'e yardım etmekten çok mutluyduk.
Não podemos ter filhos, e estávamos felizes por poder ajudar.
Çok mutluyduk.
Tão felizes.
Çok mutluyduk, düşündüm ki...
Não havia sinais de problemas? Não.
Birlikte çok mutluyduk.
Convivíamos muito bem.
Yalnızca bir ay önce doğum günüm olduğuna inanmak çok zor. Çok mutluyduk.
É difícil acreditar que apenas há um mês foi o meu aniversário e estávamos tão felizes.
Çok mutluyduk.
Estava tão feliz.
Onlar gelene kadar çok mutluyduk.
Éramos tão felizes... Até elas terem vindo.
Çok mutluyduk.
Nós éramos felizes.
- Beraber çok mutluyduk!
- Estamos tão felizes juntos.
Çok mutluyduk kalbim de heyecanlıydı.
WTMT.
Ve annemle seni gördüm, hepimiz çok mutluyduk.
É um maravilhoso lugar, repleto de luz...
Çok zaman önceydi Genç ve mutluyduk o zaman Gösterirdim o derenin kıyısında
tudo parece há tanto tempo éramos felizes, ainda me lembro ao pé do riacho ao relento mostrava pirilampos àquela miúda mas isso foi quando ele era querido antes do meu coração quente se tornar frígido um capachinho da minha irmã foi todo comido
Cok mutluyduk.
Éramos felizes.
Carm ve iki çocuğumla burada oturdum içtik, eğlendik, burada dünyada herhangi bir yerde olabileceğinden çok daha mutluyduk.
Sentei-me lá fora com a Carm e os meus dois filhos e comemos e bebemos e estávamos tão felizes por estar aqui, mais do que em qualquer outro sítio no mundo.
Gerçekten, ben sadece erkek arkadaşımla ilgili o Irak'a gönderildi ama ben buradayım ve Afganistan'dan sonra çok mutluyduk... İyiyim.
Estou bem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]