Öyle yaptı translate Portuguese
3,094 parallel translation
Korkarım, öyle yaptı.
Acredito que sim.
- Evet, öyle yaptınız.
- Sim. Procurou.
Onu biz öyle yaptık.
Fizemo-la uma.
- New Mexico'da da mı öyle yaptı?
Ela fez a mesma coisa no Novo México?
- Evet, öyle yaptılar.
- Sim, furaram.
Aman Bay Castle, sanırım öyle yaptım.
Porque, Sr. Castle, acredito que foi.
Öyle yaptığınız an hayatınızdan çıkıp gider ve bundan siz zararlı çıkarsınız.
No momento em que o fizer, ele migrará da sua vida, e é você que fica a perder.
Kuvvetli vurmaya başladı ben de öyle yaptım.
Continuou a bater, e eu também continuei.
Öyle yaptım, değil mi?
- Foi, não foi?
Aynen öyle yaptın.
Bem, fizeste.
- O da öyle yaptı.
- E assim ela fez.
- Demek öyle yaptın.
Era isso que fazias, não era?
Bu yaz seni rahat bırakmamı söyledin. Ben de öyle yaptım.
Você me pediu um tempo nas férias e eu dei.
Öyle yaptım galiba.
É verdade, consegui!
Neden öyle yaptığımızı bilmiyorum.
Não sei porque o deixámos lá.
Hep öyle yaptık, ama sen öyle yapmadın. Öyle yapmadın.
Só que não fizeste as coisas assim.
Annende öyle yaptı.
A tua mãe também.
Gerçekten öyle yaptım.
Eu realmente fiz.
Ben oyuncu olarak başladım ve Debbie de öyle yaptı ve neticede sahne arkasına geçtim ve Debbie de benzer bir yol izledi.
Eu comecei como artista, ela também, e eventualmente passei para os bastidores e a Debbie seguiu um percurso semelhante.
Ben de öyle yaptım.
E eu fiz isso!
Öyle yaptığımı düşünmüştüm.
Pensei que estava.
Sen ne yaptın öyle?
O que foi que fizeste?
Ben de öyle düşünmüştüm ama geçen gece Dr. Thomas hakkında biraz araştırma yaptım ve şunu buldum faturayı kabartmak için hastalarını gereğinden fazla tutuğuyla ilgili bir geçmişi var.
Era isso o que eu pensava, também, mas pesquisei um pouco sobre o Dr. Thomas ontem à noite, e parece que, ele tem um histórico de manter os seus pacientes, mais tempo do que o necessário, para aumentar o número de pagamentos.
Öyle mi yaptı?
Ah sim agora?
Öyle bakarak ne yaptığını sanıyorsun seni orospu çocuğu!
Para quem julgas que estás a olhar! Seu filho da mãe.
- Senin yaptığın öyle mi?
E o que tu fazes é justiça?
Başta ben de öyle düşündüm ama bu kara oklar onun yaptığı bir şey değil.
Foi o que pensei no inicio. Mas estas flechas negras não são consistentes com o seu modus operandi.
Dün gece ne yaptın sen öyle bana?
O que me fizeste ontem à noite?
Yaptığın en güzel pasta bu. Öyle mi diyorsun?
- É o melhor bolo que já fizeste.
Evet, öyle, sen de yarı çıplak yaptıkların ve mikrofilmi kaybetmenle onu daha da kızdırdın.
E tu só pioraste com aquele topless e a perda do microfilme.
Aynen öyle. Irkçı bir çük şakası yaptım.
É verdade, eu fiz uma piada racista acerca de pilas.
Nasıl yaptı onu öyle?
Como é que ele fez aquilo?
- Saçına ne yaptın öyle? - Hiç.
- O que se passa com o teu cabelo?
Onu dünya çapında bir Noel baba yaptım, ve işlerimi o alsın öyle mi?
Transformei-o num Pai Natal de classe e agora perco serviços para ele?
... şey yaptı, sonra da içinden öyle bir çığlık koptu ki anlatamam.
E fi-la emitir sons que não existem na natureza.
Öyle mi? Charlotte'la seks yaptınız demek, ne zaman?
Quando foi que você e a Charlotte fizeram sexo?
Ne yaptığını bilmiyordun, seni suçlamıyorum ama beni yere öyle yapıştırman hiç hoş olmadı.
- Fui eu? - Sim. Não sabias o que estavas a fazer, por isso não te sintas culpado, mas atiraste-me para o outro lado sala, como um pacote de farinha, que vergonha.
Yaptığın, neydi öyle?
Para que foi essa merda?
Düşünüyorum da neden öyle bir şey yaptı ki?
E pergunto-me porque terá feito ela aquilo?
Ki öyle de yaptınız.
Se não fizeste, não é por minha culpa.
Öyle de yaptım.
Tentei. Fiz uma tentativa.
O şey öyle yaptı demiyor.
Aquilo não diz que ele o fez.
Öyle mi, Bobby? - Ne yaptığına bir bak.
É, Bobby?
Beni yaptın, bir kazaydı ve benimle görüşmek istemedin, öyle mi?
Mas tiveram-me e eu fui o grande erro com o qual não quis lidar, certo?
Ben yaptım öyle mi?
Estou a causar confusão?
Öyle de yaptım.
E assim fiz. Vamos.
Öyle mi yaptın?
Fizeste isso?
- Dün ne yaptın öyle?
O que te deu ontem?
Ben de aynen öyle yaptım!
Foi o que eu fiz.
Ben de öyle yaptım.
Foi o que fiz.
Yok canım, benim yaptığım öyle aman aman bir şey sayılmaz...
De certeza que há mais do que as notícias falam, por isso...
öyle yaptım 45
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500