English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Acil olduğunu söyledi

Acil olduğunu söyledi translate Russian

120 parallel translation
Fakat acil olduğunu söyledi.
Oн говорит, это срочно.
Acil olduğunu söyledi.
Он сказал, что это срочно.
Çok acil olduğunu söyledi.
Он сказал, что это довольно срочно.
Çok acil olduğunu söyledi.
Она сказала, что это срочно.
- Acil olduğunu söyledi.
- И вас тоже, мсье.
Çok üzgünüm efendim. Ama adam acil olduğunu söyledi. - Hangi adam?
Я так извиняюсь, сэр но этот человек сказал, что это срочно.
Acil olduğunu söyledi.
- Курьер. Он ждёт снаружи.
Acil olduğunu söyledi.
Говорит, это срочно.
- Bay Bowden... acil olduğunu söyledi.
Господин. Боуден Она говорит, что это срочно.
Acil olduğunu söyledi.
Говорит - срочное дело.
Bay Strange adında biri ofisinizde sizi bekliyor efendim. Acil olduğunu söyledi.
В кабинете Вас ждет мистер Стрейндж, сэр, говорит, что дело срочное.
Çok acil olduğunu söyledi.
- Да, сэр. У него секретное сообщение.
Acil olduğunu söyledi.
Он говорит, это срочно.
Beyefendi acil olduğunu söyledi.
- Мистер Йоркин?
Acil olduğunu söyledi.
Она сказала срочно.
Acil olduğunu söyledi.
Говорит, срочно.
Seven mesajınızın acil olduğunu söyledi.
Седьмая сказала мне, что у вас срочное сообщение.
Tanaka aradı, acil olduğunu söyledi.
Сказал, что дело срочное.
Acil olduğunu söyledi.
Вроде, срочно.
George çağrı bırakıp, acil olduğunu söyledi.
Джордж вызвал, сказал, что это критическая ситуация.
Bay Landau sizi görmek istiyor. Acil olduğunu söyledi.
Мистер Ландау хочет вас видеть, он говорит это срочно.
Çok acil olduğunu söyledi.
Сказала, тут уже почти потоп
Acil olduğunu söyledi. Ne yapmamı bekliyorsun ki?
Она сказала, это экстренный случай, что я мог поделать?
- Acil olduğunu söyledi.
- Он говорит, это неотложно.
- Pam Landy arıyor, acil olduğunu söyledi.
- Звонит Пэм Лэнди, говорит, это важно.
Acil olduğunu söyledi.
Говорит, дело срочное.
Acil olduğunu söyledi.
Сказала это срочно.
- Meşgulüm. Acil olduğunu söyledi.
Он сказал, это срочно.
Bir kadın aradı ve acil olduğunu söyledi..
Позвонила какая-то женщина и сказала, что нужно срочно приехать.
Getiren adam acil olduğunu söyledi.
Мужчина сказал, что срочно.
- Acil olduğunu söyledi.
- Он сказал это срочно.
Acil olduğunu söyledi.
Написано, что срочно.
- Acil olduğunu söyledi.
- Сказали это срочно.
Acil olduğunu söyledi.
Это срочно.
Acil bir toplantısı olduğunu söyledi.
- Откуда вы знаете? Он упоминал, что очень... торопится.
Leyla davada ona yardım ettiğinizi... ve buna acil ihtiyacınız olduğunu söyledi...
Лейла сказала вы помогаете ей с делом... и вам это нужно как можно скорее, так что...
Bir şey demedi, sadece bunun bir acil durum toplantısı olduğunu söyledi.
Ну, она не уточнила, сказала, это что-то вроде чрезвычайного заседания.
Pat acil bir durum olduğunu söyledi.
Ты сказал Пэт, что это срочно.
İyi hissetmediğini ve acil bir durum olduğunu söyledi.
Сказал что плохо себя чувствует. Он сказал это срочно.
Bana vakit kaybetmememi, bunun acil bir durum olduğunu söyledi.
Он сказал... ну, чтобы я не медлил, что это срочно.
Acil bir durum olduğunu söyledi.
Он сказал, что у него чрезвычайное дело.
Acil bir durum olduğunu söyledi. Derdini size anlatacakmış.
Он сказал, что дело не терпит отлагательств.
"Jungle drums" şarkısı acil durum olduğunu söyledi.
Барабаны в джунглях прогремели, что ситуация критическая.
Üç gün önce, bana acil paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.
что ему нужны быстрые деньги.
Lord hazretleriyle acil bir işi olduğunu söyledi.
Он говорит, что у него срочное дело к Его Сиятельству.
Ben acil durum olduğunu söyledi.
Бен послал сигнал тревоги.
Acil bir durum olduğunu söyledi.
Она сказала, что дело срочное.
Evet. Acil durum olduğunu söyledi.
Да.Сказала, что это было ЧП.
Sekreterim acil bir durum olduğunu söyledi.
Мой секретарь сказал, что вы по какому-то неотложному делу.
Size ne istediğini söyledi mi? Sadece davayla ilgili acil bir şey olduğunu söyledi,
Только что-то о деле, это было срочно.
Acil bir durum olduğunu söyledi.
Сказала, что это срочно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]