Alakası yok translate Russian
2,705 parallel translation
- Alakası yok.
— Это неправда.
- Bunun onunla bir alakası yok.
Это не имеет ничего общего с этим.
- Uçağın iyileşmemle hiç alakası yok.
Самолет никак не связан с моим восстановлением.
Hayır, bunun Bellamy'le alakası yok.
Нет, это не имеет отношение к Бэллами.
Bu işin golf kulübü yaşantısıyla pek bir alakası yok.
Эта работа не поддерживает стиль жизни загородных клубов.
- Görevinle bir alakası yok.
Это не имеет отношения к вашей миссии.
- Görevimle alakası yok mu?
Не имеет отношения к моей миссии?
Bunun şansla alakası yok, gördüğüm tek şey bu arabalardan herhangi birini alamayacak olan biri.
Удача тут не при чем.. я увидел кого-то, кто не будет покупать такие тачки.
Yani bununla hiçbir alakası yok, öyle mi?
Ах вот как. И тебе абсолютно не нужно это?
Bak, bu müthiş vücuda nasıl sahip olduğum konusunun bilimle bir alakası yok.
Послушай, то как я приобрёл это классное тело никак не связано с наукой, так что беги.... ааа!
Seninle bir alakası yok, fakat benimle var. Bu yüzden burnunu sokma.
не лезь.
Bunun dersle bir alakası yok. Bu bir uyarı.
Не предполагалось, что это будет уроком.
- Benimle alakası yok, karnı aç.
Это не я - он голоден.
Çok yakışıklı ve gerçek saçı olan genç Matthew McConaughey'e benziyor. Matthew McConaughey'le alakası yok yani.
Мы с Марком, сёрфером, нашли общий язык, и он такой душка, как молодой Мэттью МакКонахи, но с настоящими волосами.
Benimle alakası yok.
Это была не моя операция.
Neden ayrıldığını da biliyorum ve bence bunun yeni şirketinle alakası yok.
А еще я понимаю, почему ты ушла, и это не имеет ничего общего с желанием основать свою фирму.
Yok, alakası yok.
Нет, я совсем не поэтому.
Bunun arkadaşımla alakası yok. Bunun Fil ile alakası var. On yıl oldu.
Дело не в моём друге, дело в поимке Короля.
Alakası yok.
Это неправда.
Pasta okulunun pornoyla alakası yok.
Курсы кондитеров - это совсем не как порно.
- Hislerle bir alakası yok.
И переживания здесь ни при чем.
- Onunla hiç alakası yok.
- Это тут ни при чем.
'Asma'olarak çağrılır ama bunun kesinlikle fundalıkla bir alakası yok.
Называется "виноградная" лоза, но не имеет никакого отношения к растению?
Kana karışan potasyumla bir alakası yok.
Такого не бывает при посмертном накоплении калия.
Sence bu konuda egoma yenik mi düşüyorum? Bunun egonla alakası yok.
Думаешь, я позволяю своему эго слишком много в этом деле?
Mahkemede yalan söylemeni umursamıyorum, ama bana yalan söyleme Bell'in mahremiyetiyle de bir alakası yok.
Мне все равно, что ты лжешь в суде, но мне не лги.
Alakası yok.
Не особо.
Alakası yok, bunların hiçbirisi değilsin.
Да вовсе нет. Ничего подобного.
Bunun, diğer sürücüleri kırmızı ışığa kadar yenmekle alakası yok, Rusty.
Это не значит, что нужно бить другие машины в стоп-сигнал, Расти.
- Kkae-Geum'la bir alakası yok!
- Это никак не связано с Ке Гымом. - Пусти.
- Politikayla alakası yok.
Если это из-за Англии.
Kimseyle alakası yok. Bu benim kararım.
Это моё собственное решение!
- Alakası yok.
- Вовсе нет!
- Bunun işimle bir alakası yok!
- ƒело вовсе не в моей работе!
Benimle bir alakası yok.
Я тут ни при чём.
- Bunun senin eşcinsel olmanla alakası yok.
Это не потому, что ты гей.
Bunun iktidar yapısıyla alakası yok ama bu konuda film yapmakla alakalı.
Фильм даже не про структуру власти, а о том, что значит делать фильм о ней.
Bunun bir şey yapmakla alakası yok.
Ну там уже вопрос не в правильности.
Filmin bu konuyla alakası yok.
Фильм не об этом...
Korkuyla pek alakası yok.
Это даже нечестно.
Bunun benimle alakası yok tamam mı?
- Тут дело не во мне. - Ладно.
Bunun parayla alakası yok, onu bulsak bile...
Дело тут не в деньгах. Даже если найдём его...
Bunun yaşla bir alakası yok!
Дело не в возрасте!
Sizinle bir alakası yok.
Ты не виновата.
Benimle bir alakası yok.
Понятия не имею, кто она такая.
Bilmeni isterim ki, bunların seninle senin performansınla bir alakası yok.
Знай, что это не связано, никак не связано с качеством твоей работы.
Bunun bu konuşmayla ne alakası olduğu konusunda hiçbir fikrim yok.
Я понятия не имею, какое отношение это имеет к разговору.
Hala bunun benim söylediklerimle ne alakası olduğu konusunda bir fikrim yok.
Я по-прежнему не вижу связи.
Alakası bile yok.
Даже близко не попала.
Hayır, alakası bile yok.
Нет, не стоит об этом даже говорить.
Yaşlılıkla alakası yok.
Это не из-за того, что мы старые.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65