Bilmiyorlar translate Russian
1,488 parallel translation
Ailem, onun hakkında bir şey bilmiyorlar.
Мои родители не знали о парне.
Bu yüzden emekli olup beyin hasarı ile hayatları biten boksörleriniz var. Onlar ne zaman duracaklarını bilmiyorlar. Ne zamandır bisiklet yarışları ile ilgileniyorsun?
Знаете, как сложно прятать глубоко внутри часть себя, которую ненавидишь всей душой?
Onlar ne istediklerini bilmiyorlar.
Да они сами не знают, что им нужно.
Bir şey bilmiyorlar.
Они ничего не знают.
Senin kim oldugunu bile bilmiyorlar.
Они даже понятия не имеют кто ты.
"Polis dün gece 300.000 poundluk soygunu durdurmaya çalıştı." Hangi banka olduğunu hala bilmiyorlar.
Прошлой ночью полиция ловила шайку, похитившую из банка 300 тысяч.
Kızlarını zaptetmeyi nasıl bilmiyorlar?
Неужто её отец не знает, как дочерей воспитывать?
Kim veya ne olduğunu bilmiyorlar.
Они не знают с кем и что.
Yani demek istediğim, insanlar Fats'in kim olduğunu bile bilmiyorlar.
Меня это убивает. Не правда.
Benim etkileyici bulduğum şey se, gerçekte hiç bir anlamının olmaması. Yerliler yüzyıllardır bakımını yapıyorlar, ve gerçekten nedenini bilmiyorlar.
И вот что я нахожу поразительным в этом, это то, что на самом деле это ничего не означает, но местные сохраняли, ухаживали за ним столетиями, и они даже не знают почему.
Size söz veriyorum, bilmiyorlar.
Я уверяю вас, вы не знаете.
Seninki gibi bir zekâyla nasıl baş edilir bilmiyorlar da ondan böyle yapıyorlar.
Они не знают что делать с тем, кто так сообразителен как ты, в этом проблема.
Daha doğrusu bilmiyorlar.
Точно не известно.
Ellerindeki nimetin kıymetini bilmiyorlar.
Они не знаю насколько счастливы.
Ellerindeki nimetin kıymetini bilmiyorlar.
Они не понимают насколько счастливы.
Ama bütün dünya seni ölürken görmek istiyor. Kim olduğunu dahi bilmiyorlar.
Но весь мир хочет увидеть твою смерть, хотя не знает, кто ты.
Senin olduğunu bilmiyorlar.
Но они не знают, что это был ты.
Goa'uld'lar hakkında hiçbir şey bilmiyorlar.
Они ничего не знают о гоа " улдах.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorlar.
Они ничего не знают об этом.
Aynı tipler telefonda da var, ne zaman kapatacaklarını bilmiyorlar.
Те же самые люди по телефону, не знают когда повесить трубку.
Muhabbet ne zaman biter bilmiyorlar.
Не знают когда разговор окончен.
- Bilmiyorlar.
- Они не знают.
Boktan arabalar dökülüyor bunu bilmiyorlar mı?
Эти колымаги на ладан дышут. И об этом ни хуя не знают?
Benim de aday olduğumu bilmiyorlar mı?
А они в курсе, я тоже решил стать кандидатом?
Hangisinin nereye takıldığını bilmiyorlar.
Они ж без понятия, куда какой провод идёт.
Korktuğun şey buysa, yandaşlarım seninle konuştuğumu bilmiyorlar.
ћои товарищи не знают об этом разговоре, Ч огда вы окажетесь в лапах — —, они расколют вас как орешек. Ч если вас это пугает.
Kimle uğraştıklarını bilmiyorlar.
Только они не знают, с кем они связались.
Locke'un ona ne yaptığını bilmiyorlar.
Они не знают о том, что Локк сделал с ней.
Adına çalıştıkları adamın bir canavar olduğunu bilmiyorlar. Vicdansız bir katil, ulvi amaçlara hizmet etmez.
Они не знают, что работают на ужасного человека, который убивает без сожалений и не ради высокой цели.
Ölmenizi isteyen insanlar, kurtulduğunuzu bilmiyorlar.
Люди, что хотели убить вас, не знают, что вы живы.
Canlı yayında olduklarını bilmiyorlar bile, değil mi?
- Они ведь не знают, что их снимают? - Ага.
En azından gerçek kimliğimi bilmiyorlar.
Хорошо, что они не знают, кто я такой.
Onlar hikayeni bilmiyorlar.
Видишь ли, они не в курсе.
Kazadan sağ kurtulduğunu bilmiyorlar.
Они не знают, что ты выжил в той аварии... Выжил?
Farkı bile bilmiyorlar.
Откуда я знаю.
Ona karşı ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Те не знают, что с ним делать.
Nasıl durduracaklarını bilmiyorlar.
Не могут справиться.
Sanki bunu bilmiyorlar.
А они, типа, че этого еще не поняли?
Dur durak bilmiyorlar.
Вот так.
Bilmiyorlar.
Они не знают.
Kiminle uğraştıklarını bilmiyorlar.
Нет, они не понимают, кто перед ними.
Senin benden faydalandığını benim de seni kullandığımı düşünüyorlar ama bizi tanımıyorlar, bilmiyorlar.
Они думают, что ты дуришь меня И что я использую тебя Но они нас не знают
Her şeyi bilmiyorlar.
Ну, они не всё знают.
Civa yüzünden zehirlenmiş ve kayıtlara geçmiş ne kadar çok insan var, bilmiyorlar bile.
Никто не проверял больницы, не изучал больничные записи, чтобы узнать сколько людей страдают от отравления ртутью.
Ülkelerine gidecekler mi daha bilmiyorlar
Они не знают, вернутся ли они обратно в свои страны.
- Ne olduğunu bile bilmiyorlar - Biraz bizim gibi yani
- Они не понимают, что происходит.
Burada kim olduğunu bilmiyorlar.
Они понятия не имеют кто здесь.
Şunu keser misin? Onlar çıldırmış. Ne dediklerini bilmiyorlar.
Да перестань, они безумцы и не понимают, что несут.
O haklı. Ayrılıkçılar burada olduğumuzu bile bilmiyorlar.
Сепаратисты даже не знают, что мы здесь.
Nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Yaklaşımlarında bir hata var.
В их подходе есть ошибка.
Kalkanlarını nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar.
Мм, они не знают, как пользоваться своими щитами.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyor 92
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35