Bilmiyorsunuz translate Russian
1,176 parallel translation
Lanet olsun, hiçbir şey bilmiyorsunuz.
- Не будь таким агрессивным!
Bu şeyi kullanmayı bilmiyorsunuz değil mi?
Я полагаю, вы не знаете, как управлять этой штуковиной, так?
Gerçek bir Nazinin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz.
Вы даже не представляете, что такое настоящий фашист.
İnsanı ne zaman rahat bırakacağınızı bilmiyorsunuz.
Вы никогда не знаете, что настало время оставить кого-то в покое.
Gitmek zorunda kaldığım için üzgünüm ama neler yaşadığımı bilmiyorsunuz.
Прости, что мне приходиться уезжать, но ты не знаешь, через что мне пришлось пройти.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz.
И ты не знаешь подобных мест?
Bir an, ne yaptığınızı bilmiyorsunuz sandım.
В какой-то момент я сомневался, что вы это сделаете.
Vay be, siz harbiden bir halt bilmiyorsunuz.
Вау, вы действительно ничего не знаете.
Bir evliliği yürütmek için neler yapmak gerektiğini bilmiyorsunuz.
Вы не имеете ни малейшего понятия о том, что брак - это работа.
Onun nasıl bir insan olduğunu bilmiyorsunuz bile!
что он за человек!
Neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmiyorsunuz Bay Corso.
Вы не знаете во что впутываетесь, мистер Корсо.
Burada ciddi bir sorun var ve daha çözümünü bile bilmiyorsunuz.
У нас очень серьезные проблемы, и таким образом их не решить.
- Bilmiyorsunuz, orada değildiniz!
- Вы не знаете. Вас там не было!
Ne kadar gelişmiş olduğunu bilmiyorsunuz.
Ты не представляешь, насколько он развит.
Kim olduğunu bilmiyorsunuz değil mi?
Вы не знаете, кто он такой?
Nasıl olsa bilmiyorsunuz ki?
Вы ж все равно не знаете?
Bunun benim için anlamını bilmiyorsunuz, değil mi?
Вы понимаете, что это для меня значит?
Uyku dostum penguen Sarılgan'ı bilmiyorsunuz ama.
Ну, ты не знаешь про Хагси, и про моего постельного пингвина.
Ne kaybettiğinizi bilmiyorsunuz.
О, боже! Вы не представляете, чего вы лишились.
Hiçbir şey bilmiyorsunuz!
- Вы ничего не знаете.
O yüzden bana kulağa nasıl geldiğini söylemeyin. Çünkü onu tanımıyorsunuz, beni de tanımıyorsunuz,.. ... neden bahsettiğinizi de bilmiyorsunuz!
Так что не говорите об этой ситуации, потому что вы не знаете его, не знаете меня - ни хрена вы не знаете!
Ke'ra kim bilmiyorsunuz.
Вы не знаете, кто такая Кера.
Siz kiminle uğraştığınızı bilmiyorsunuz.
Вы не знаете, с кем вы имеете дело!
Nasıl olduğunu bilmiyorsunuz!
¬ ы не знаете на что это похоже.
- Zorluk nedir bilmiyorsunuz.
Ты не знаешь, как по-настоящему бывает тяжело.
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Вы о ней ничего не знаете.
Bizim özel hayatımızı bilmiyorsunuz.
Вы не знаете о нашей... интимной жизни.
Eminim hiçbiriniz onun adını bilmiyorsunuz.
Готов поспорить, что никто из вас не знает, как её зовут
Sadece onları bilmiyoruz. Kesinlikle, yani ne arayacağınızı da bilmiyorsunuz.
- Конечно, но ты не знаешь, что следует искать, на это я не смогу дать тебе ордер.
Bu konuda bir şey bilmiyorsunuz, değil mi?
Вы ничего об этом не знаете, не так ли?
- Rusça bilmiyorsunuz değil mi?
Ты ни хрена не понимаешь по-русски? Да? Да.
Oh, o zaman kesin bir şey bilmiyorsunuz, değil mi?
- Мы не знаем, когда. Значит у вас нет полной уверенности?
Burada neyle uğraştığınızı bilmiyorsunuz.
Ты просто не знаешь, с кем ты шутишь!
Neyi bilmiyorsunuz?
Что именно вы не знаете?
Evet, bilmiyorsunuz.
Да, вы не знаете.
Kızınızı yetiştirmek için ne gerekiyor, bilmiyorsunuz.
Правильно? Вы не знаете... не осознаёте, что значит вырастить дочь.
Şey... ne olacak hiç bir şey bilmiyorsunuz.
Просто никакого представления, что, собственно, происходит.
Sanırım henüz bilmiyorsunuz bu ülkede, yaramaz çocuklar için bir gelenek vardır.
Вы, наверное, еще не знаете что когда дети плохо себя ведут, есть такая традиция в нашей стране.
Kızımızın nerede olduğunu bilmiyorsunuz, değil mi?
Вы и понятия не имеете, где наша дочь, да?
Kaçını engellediğimi bilmiyorsunuz.
Вы не знаете, сколько из них я предотвратила сама...
Hayır, bilmiyorsunuz.
- Нет, не знаете.
- Yerinizi bile bilmiyorsunuz!
- Да вы сами не знаете, где вы!
İyileştirme işleminin kalıcı bir etkisi olup olmadığını bilmiyorsunuz.
Даже если у вас получится, вы не знаете, возымеет ли это должный эффект.
- Bilmiyorsunuz, bilmiyorsunuz.
Вы не знаете, Вы не знаете. Просто попытайтесь оставаться спокойной.
Artık kim olduğunuzu, neler yapabileceğinizi bilmiyorsunuz.
Не знаешь больше, кто ты, на что способен.
Hiçbir bok bilmiyorsunuz tamam mı?
Вы, вы ни хрена не знаете, ясно?
Hatta kadın vücudunu anlamıyorsunuz ve neden zevk aldığını bilmiyorsunuz.
И потом, вы плохо знаете женское тело и то, что доставляет истинное наслаждение
Çünkü hiç biriniz Çince bilmiyorsunuz. Ama üzgün yüzümden anlayabilirsiniz...
Но вы видите мое грустное лицо, и мой тон заставляет вас сочувствовать.
Demek dün gece Bay Ellinghouse'un odasını kim ziyaret etmiş olabilir, bilmiyorsunuz.
У вас нет догадок, кто мог посетить ночью мистера Эллинхауза?
Gerçekte hiçbirşey bilmiyorsunuz, değil mi?
Вы что, ничего не понимаете?
- Bilmiyorsunuz, öyle mi? - Benim izin kağıdım var.
У меня есть разрешение.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorlar 33
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25