English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bilmiyorum işte

Bilmiyorum işte translate Russian

524 parallel translation
Allah Allah, bilmiyorum işte.
Не знаю.
Onu bilmiyorum işte.
Этого я не знаю.
Bilmiyorum işte.
А я вот не знала.
Bilmiyorum işte.
Ну, я не знаю.
Onu tam bilmiyorum işte.
Я точно не знаю.
- Ne demek bilmiyorum? - Bilmiyorum işte.
- Что ты имеешь в виду, "ты не знаешь"?
- Bilmiyorum işte tamam mı?
- Сид, я не знаю, ясно?
Bilmiyorum, ama öyledirler işte.
- Не знаю. Но мы это выясним.
İşte bu yüzden, bütün bu olanlarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Вот, почему, я теперь не знаю, что делать.
Bilmiyorum, işte orada.
Нет.
Neden aşık olmayı hayal ediyorum bilmiyorum, ama oluyor işte.
Не знаю, почему, но я все жду, что влюблюсь.
Bilmiyorum, komik işte.
В нём есть что-то странное...
Bilmiyorum hanımım, çocukça bir konuşma işte.
Ну, не знаю, мисс, обычные детские разговоры.
Hangi işte iyi olduğumu ya da yapmaktan hoşlandığım şeyleri bilmiyorum.
А я совсем ещё не разобрался в том к чему у меня лежит душа.
Bilmiyorum nasıl veya neden, ama elbise işte burada.
Послушайте, я не знаю, как и почему, но платье все же здесь.
- Bilmiyorum, unuttum! İşte bu harika!
Ах, вылетело из головы.
...'İşte efendim kâhyalığı benden alıyor.''Toprağı kazacak gücüm yok.''Dilenmekten utanırım.''Ne yapacağımı bilmiyorum ;..
господин мой отнимает у меня управление домом ; копать не могу, просить стыжусь ; знаю, что сделать, чтобы приняли меня в домы свои, когда отставлен буду от управления домом.
- Bilmiyorum, korkuyorum işte.
- Почему? - Не знаю, мне страшно.
Zengin bir herifle kaçtı işte. Başka bir şey bilmiyorum. - Tim, biz sadece...
Она сбежала с каким-то богатым парнем, что тут такого?
Bilmiyorum, çocuk onlar işte...
Не знаю. Они же дети.
Bilmiyorum işte.
Я не знаю.
Dinle, bu işte öğrendiğim eğer bir tek kovulma kuralı varsa insan doğası ve merak hakkında bir şey bilmiyorum.
Если я и научился чему-то на этой работе, так это тому, Это не входит в мою работу.
Seni Amerika'ya eşin sürüklemiş. Bilmiyorum yani. Söylüyorum işte.
Это она утащила вас в Америку, мне так кажется.
Ben böyleyim işte. Neden bilmiyorum.
Я такой как я есть и больше ничего не знаю.
"Bilmiyorum." İşte bu beyin hasarıdır.
Я тебя разве не предупреждал? Почему ты не слушаешься?
Ne yemek istediklerini bilmiyorum ki. "Aşağıda işte," dedi, "Çık yataktan."
что они хотят.
Orada işi ne bilmiyorum, çünkü o evde yaşamıyor. Ama rüya işte, ben de durumu kabulleniyorum.
Что она там делает, я понятия не имею ведь она там не живет но это сон, и поэтому я не сопротивляюсь.
Henüz bilmiyorum, bir şekilde işte.
Пока не знаю. Как-нибудь.
Senden ne beklediğimi de bilmiyorum. Ama birşeyler yap işte.
Не знаю что я от тебя ожидал, Джек.
Bilmiyorum, komik işte.
Не знаю, просто странно.
- Bilmiyorum, bu yüzden kavga ettik işte!
- Не знаю, поэтому мы и подрались!
Ajan Cooper, çok üzgünüm. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Silahım elimden kaydı işte.
Агент Купер, сожалею, но мой пистолет просто выскользнул из руки.
# Sebebini bilmiyorum ama oluyor işte
Не знаю почему, но это так.
- Sorun da bu işte, nerede bulacağımızı bilmiyorum.
Видите ли, есть проблема. Я не знаю, куда.
- Bilmiyorum. Adamın biri işte.
- Да не знаю, обычный.
"Bilmiyorum, birden çıktı işte herif."
- Я не знаю. Появился как по волшебству.
Ben - bilmiyorum. Çıktı gitti işte.
Но я не собирался стрелять в них.
Eğer bunlara dayanamayacaksan, bu işte nasıl tutunacaksın bilmiyorum.
Ребенок плачет. Схожу за ним, он может посидеть с нами.
Şey gibi bakıyorsun, "e iyi, elma işte.", ama istemen lazım. Ne yapman gerektiğini, veya kaç kez söylemem gerektiğini bilmiyorum.
Я не знаю, что ты хочешь с ним сделать, сколько раз я должен тебе повторять.
Bilmiyorum. Danışman filan gibi bir şey işte.
я не знаю. ≈ му плат € т за то... что он консул № " ирует людей, или что-то в этом роде.
Yarın benim işte son günüm ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Завтра мой последний день а я не знаю что будет дальше.
- Fotografik hafızan mı var? - Bilmiyorum. Hatırlıyorum işte.
У тебя фотографическая память?
İşte gördün mü? Şimdi de şirin mi yoksa kaçık mı olduğunu bilmiyorum.
Тогда в кафе я не могла понять, то ли ты чудо, то ли просто сумасшедший.
- Bilmiyorum. İşte böyle!
Ну вот!
Niyetim sana zarar vermek değildi, John ama verdim, Nedenini bilmiyorum ama verdim işte.
Я не хотела причинить тебе вреда, Джон, но так вышло, не знаю почему.
Bilmiyorum, ama... sevmiyor işte.
- Почему? - Не знаю, но не любит. - Ты уверен?
İşte bunu bilmiyorum.
Я не заю.
Bilmiyorum, bir dizi sayı işte.
Не знаю, строку цифр.
Fabrikaya nasıl geldiğini bilmiyorum ama geldi işte.
Я не знаю как она оказалась на фабрике.
Bu neden komik bilmiyorum ama komik işte.
Не знаю, что в этом смешного, но мне это нравится.
Ne kadar saçma bilmiyorum ama hepsi saçma işte. Şey...
Я и не представляла, какая это ерунда, но так оно и есть.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]