English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Burada da

Burada da translate Russian

8,715 parallel translation
Burada da kaslarını şişiriyorsun.
Это ты растягиваешься.
Burada da kamp kilisesindesin.
Это ты в лагерной часовне.
Ben buradan devam ettim ve şuradaki araçları gördüm. Burada da tepe gibi bir yer var.
Я продолжила вот здесь, осмотрела машины здесь, и здесь что-то вроде пригорка.
Burada da duman grisi tonuyla zenginleşmiş altınlı çiçek Très Beau markası var.
Или мы возьмем "Тэч-с-бао" с золотой цветочной гравировкой в дымчато-серебристом тоне.
İşte burada da Sör Aldridge'in zengin misafirlerini ağırladığını hayal edebilirsiniz.
Попробуйте представить, как сэр Олдридж принимает своих богатых гостей вот здесь.
Dan, şunu bilmeni isterim ki... tıpkı İK departmanımızda olduğu gibi burada da yargılama olmayacak.
Дэн, ты должен знать, что как и в управлении персоналом, в этом подвале никого не осуждают.
İnsan köyüne gitmek istediğini söylüyorsun ama ben burada da insan olabilirsin diyorum.
Ты говоришь, что хочешь в деревню. Я говорю, что ты и здесь можешь быть человеком.
- Burada da oldu mu?
Вот что здесь произошло?
Çıkış yanığı da burada.
Очень сильно.
Mr. Biben burada olmayı çok isterdi ama son anda Moskova'da bir toplantısı çıktı.
Мистер Байбен рассчитывал быть лично, но не смог отменить внезапно возникшую встречу в Москве.
Burada ki olay daha da kötüleşmek üzere dostum.
Да, но ситуация может ухудшиться. Нужно надеть на него воротник,
Ve bana bütün kariyerinin burada Saray'da geçireceğine söz verdi.
И она пообещала, что будет строить свою карьеру здесь, во Дворце.
- Sihrin numarası da burada zaten.
В этом смысл фокусов.
Saitama Hocam da burada yaşıyor.
Здесь и учитель живёт.
Burada yazana göre sadece bir gaz da olabilir apandisin patlamış da olabilir.
Так, тут написано, что это может быть аппендицит, а может, просто газы.
Ama Bayan Florrick, ağzınızdan çıkacak bir sonraki kelime "işte burada" ya da "öldü" değilse, çok kızacağım.
Миссис Флоррик, если вашими следующими словами не будут "уже здесь" или "умер", то я очень расстроюсь.
Tam da burada kalmıştık.
Вроде бы вот здесь мы остановились.
Burada Colborn diyor ki, 95 ya da 96 yılında kendisine "davanın zaten çözülmüş olduğu ve doğru kişinin tutuklandığı" söylenmiş.
В нём сказано, что в 95-96 кто-то сообщил Колборну, что "дело уже закрыто и преступник арестован".
Ayrıca orkestranın da burada olup beni desteklemesi çok güzel.
И приятно видеть музыкантов нашего оркестра, пришедших меня поддержать.
Burada oturan üç savcı, altı suçlamayı da mahkemeye taşımakla Branden Dassey'nin ifade vermesini gerektirmeyen dört suçlamayla devam etmek arasında karar verebilmek için aramızda uzun uzun konuştuk.
Кен Кратц, спецпрокурор : — Три прокурора за этим столом долго обсуждали, должны ли мы перейти к шести пунктам обвинения, или нужно оставить четыре пункта, по которым показания Брендона Дейси не требуются.
Burada, o mefhumun üzerine Brendan Dassey'nin gölgesi düşmüş ve masumiyet karinesi, tümüyle bertaraf edilmiş olmasa da büyük yara almıştır.
И этой презумпцией невиновности пренебрегли, если не исключили, прикрываясь призраком Брендона Дейси.
Beş on dakika burada kaldı, sonra da gitti " dedi.
Она была тут минут 5-10 и уехала ".
Burada kastettiğim sorun da bu yöntemle, bu madde gerçekten olmadığından mı yoksa fark edemediklerinden mi böyle bir sonuç çıktığını bilememem.
И в этом случае проблема такого метода в том, что неизвестно : это просто потому что её не обнаружили или потому что её там не было.
Burada asla kazanamayacak da.
И сейчас не сможет.
Bu da işimizi biraz daha zorlaştırdı çünkü burada yapılan hatanın telafisi mümkün olmuyor.
А это... Немного труднее, потому что обычно у вас есть не больше одной попытки.
Ya evet ya da hayır de. Seni yönlendirmeye çalışmıyorum burada.
Ответ может быть да или нет, я ничего больше не требую.
Kelepçeler, kurşunlar, kovanlar, kürekler, koltuk Savcılığın burada sergilediği her şey... Bu eşyaların hiçbirinin üzerinde Brendan Dassey'yi Teresa Halbach'in ölümüyle ilişkilendirecek DNA, parmak izi ya da başka bir bilimsel kanıt yok, evet mi hayır mı?
Наручники, пули, гильзы, лопаты, сиденье, всё, что предоставила прокуратура... нигде не было обнаружено ни отпечатков, ни ДНК, или любых иных следов Брендона Дейси, связывающих его со смертью Терезы Хальбах, да или нет?
Hissettiklerinde samimi olduğuna eminim. Muhtemelen bana karşı mahcup olduğundan orada burada dolanıyordu. Ayrıca zamanlaması da berbattı.
все серьезно. потому что чувствовал себя виноватым.
Bırak da bugün burada bir damla gözyaşı dökmeyelim.
Сдержать слезы...
Ne kadar sure burada kaliriz sizce? Bir, iki ya da uc yil mi?
Я хочу сказать, что мы тут будем год, два, три?
Ve burada saça ihtiyacım da yok.
А еще у меня не должно быть волос здесь.
Nasıl oluyor da burada seninle oturuyorum daha 90 yıl varken?
Как же тогда я оказался здесь... если ещё столько лететь?
Bugün, burada işlenen yalnızca bir suç var ve o da bir ülkenin kanunlarını bir başkasının konuşma özgürlüğünü engellemek için kullanmak.
Сегодня здесь совершено только одно мошенничество. Законы одной страны использованы для нарушения свободы слова в другой.
Lisa da burada.
Лиза у меня.
Ya burada kalsaydım veya Virginia'da bir yerde olsaydım?
Что, если бы я была здесь или на лошадях где-нибудь в Вирджинии?
Burası da odanın sonu. Pablo Casals, burada bizim için çalmıştı. Shakespeare oyuncuları için taşınabilir bir sahne inşa etmiştik.
А в этом конце комнаты для нас играл Пабло Казальс, здесь была построена разборная сцена, когда у нас были шекспировские актёры.
Burada Air Force One'da uçtuğun yazıyor.
Тут написано, что вы летали на борту номер один.
Bu da ne arıyor burada böyle?
Как это сюда попало?
- Sanırım burada Saxa Vord'da alışkın olduğundan daha çok şey bulabilirsin.
- Жизнь в Сакса Ворд вам может показаться намного спокойнее, чем вы привыкли.
Seninle ya da eşinle telefonda konuştuktan sonra Baldız'ın hakkında soruşturma yapmak için buraya gelmesi gereken Yüzbaşı Dedektif Tulloch adına burada bulunuyorum.
Я здесь по просьбе детектива сержанта Талок. Которая говорила по телефону либо с вами, либо с вашей женой. Она узнавала про вашу сестру.
- Burada çok sayıda yeni sima var.
Большое у вас пополнение. Да.
2 yıl Baltimore'da araştırmacı olarak çalışmışsın. 2 yıl da Ulusal Güvenlik'te yine araştırmacı olarak. Son 5 yıldır ise burada Maliye Bakanlığı'nda.
Аналитик в полиции Балтимора, потом в министерстве внутренней безопасности, и последние пять лет у нас в министерстве финансов.
Tam da burada kesiyoruz!
И на этом мы остановимся.
Bir tane burada... Childress'da bir tane daha.
Есть ещё вот здесь и ещё один в Чилдрессе.
Ve şu anda da korkuyor, Çünkü burada böyle oturuyoruz ve gidecek bir evimiz yok.
Сейчас твой папа боится, потому что сидит на крыльце, а дома у него нет.
Keşke Treena da burada olsaydı.
Жаль, что Трина не смогла приехать.
Ya da burada kalabilirsiniz!
С чего такие скучные лица? Кто-то умер?
Bay İri beni burada bulursa daha da büyük bir suç mahalli olacak, o yüzden hemen gidiyoruz.
Здесь будет ещё одно преступление, если мистер Биг меня найдёт здесь, так что мы немедленно уходим.
Hem burada hem de dışarıda, bu haberin peşini bırakıyorsun.
Ни здесь, ни где бы то ни было. Брось это дело!
İsterseniz burada su da var.
Есть вода, если хочешь.
Relyand şirketinde olup da burada beklemek çok garip.
Странно быть Relyand и находиться здесь.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]