English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / En

En translate Russian

180,460 parallel translation
Orta Batı'daki en büyük Afroamerikan şirketi olan Reddick, Boseman ve Kolstad şirketinde avukatım.
Адвокат фирмы "Реддик, Бозман и Колстед", крупнейшей афроамериканской фирмы на среднем западе.
American Lawyer'a göre ülkedeki en iyi 10 siyahi şirketin içindeyiz.
Журнал "Американский юрист" внёс её в топ-10 чёрных фирм страны.
Bunlar en zengin 500 kişi.
Это 500 имён из "Fortune".
İtirazsız olarak en azından bir cümlemi tamamlayabilir miyim?
Можно хоть одно заявление без протеста?
En sevdiğim dava finansörlerim nasıllar?
Как там мои любимые судебные финансисты?
En küçük çatlaktan bize zarar vermenin yollarını arayanlarla uğraşıyoruz.
Мы имеем дело с людьми, которые охотятся на нас за малейшее нарушение.
Annem Jax'i aradı, gelip Mike Hannigan ile konuştu. Parasını şimdi geri çekerse sekiz milyon kaybı olacağını o yüzden yapılacak en doğru şeyin parayı şirkette tutmak olduğunu söyledi.
Моя мама позвонила Джексу, он приехал, чтобы сказать Майклу Хэннигану, если тот заберёт деньги из фонда, то потеряет 8 миллионов долларов.
Yani o gün annenle eve en erken beş buçuk gibi varabilirdiniz.
Вы с мамой добрались бы домой не ранее половины шестого.
Peki siz... kurul en son ne zaman toplandı?
И вы... Когда была последняя встреча совета?
Ben de ona bir hesap açılması için giriş ücretinin en az iki yüz bin dolar olduğunu söyledim.
Я сказала, чтоб открыть счёт, нужно было минимум 200 000.
Uyuşturucu, kokteyl ardından seks. En aydınlatıcı olanı.
Коктейли из наркотиков, потом секс.
İlk ve en önemlisi, finans ve aşk hayatını karıştırmak istememen.
Прежде всего, ты не хотела смешивать финансы и любовь.
Evet, bu kesinlikle o madeni para. Onu en son çocukla giderken gördüm.
Да, это та монета, и в последний раз я видел его, когда он ушел с мальчиком.
Birinin yapabileceği en zor şeyi yaptın.
Ты совершил самый сложный поступок.
- En azından babası kadar.
Хотя бы не так, как его отец.
En iyi sarılan insandı.
Он отлично обнимался.
En azından ben öyle umdum.
Я на это надеялся.
Peki en çok sevdiğiniz grubun adı ne?
Тогда какая ваша любимая группа?
En azından bir arar insan.
Мог хотя бы позвонить.
Gerçekten ızdırap doluydu. En büyük korkularımla yüzleştim.
Настоящая пытка, воплощение самых больших страхов.
En çok neyi arzuluyorsun?
Чего вы желаете?
Heavy Woolies'in en büyük grup olmasını istiyorum.
Я хотел, чтобы "ХЭви вУлис" стала величайшей группой.
Yani en azından Ash günün birinde olacağıma söz vermişti.
Во всяком случае, Эш обещал... что, может, когда-нибудь им стану.
Candy'i sıkıcı bir sersem sanmıştım fakat karşılaştığım en zorlu düşman olabilir.
Я считала эту "КЭнди" невзрачной тупицей. Но она, быть может, самый грозный противник, что мне попадались.
Lucifer'in gerçek amacına dair en ufak bilgil kırısıntı bile öğrenemedim.
Ни крупицы информации о настоящем плане ЛюцифЕра.
Sırf seni seviyor diye en büyük korkularıyla yüzleşti.
Столкнулась с величайшими страхами, потому что любит тебя. Перестань.
- Tamam seni incitti. Ama senin için en iyisi ne olacaksa onu yapmaya çalışıyordu.
Но она делала то, что считала лучшим для тебя.
O yüzden en kötünü yap.
Души меня.
En azından bunu yapabildim.
Это меньшее, что я могла сделать.
Bu evrendeki en güclü silah, Anne...
Это самое мощное оружие во вселенной, Мам...
Debbie, gelmis gecmis en iyi kayıt kabül baskanıydı, Starford toplumunun kalbiydi.
Знаете, Дебби была лучшим председателем приемной комиссии из всех, сердцем и душой сообщества Старфорд.
Starford egitimi demek, en iyi üniversitelere gidebilmek anlamına geliyor.
Образование Старфорда готовит к поступлению в Лигу Плюща.
Ama ne yazıkki, sana hayatının en harika gecesini yasatamam.
Но к сожалению, у меня нет времени, чтобы подарить тебе лучшую ночь в твоей жизни.
Bakın, Starford'daki her anne bilir ki, hareket ve saglık dersi, okulun en büyük fırsatlarından biridir.
Послушайте, каждая мама в Старфорде знает, что программа спорта и здорового образа жизни - одно из лучших преимуществ школы.
sehrin en özel okullarından birinin anahtarı onun elindeydi, ve bunu kimsenin unutmasına izin vermezdi.
Ей принадлежали ключи от самой эксклюзивной школы в городе и она никогда не позволяла кому-либо забыть об этом.
Demek istedigim, babam bana tuzak kurmus. Ama en icten duygularımla eminim ki annem de bunu yapanlardan biri.
Отец установил для меня ловушку, а Мать была той, кто сделала всё, чтобы я в неё угодил.
O senin en yakın arkadaşın
Она твой лучший друг.
Eninde sonunda Maze yerini bulacaktır. O zamana kadar en kötü ne olabilir ki?
Со временем Мэйз успокоится, но до тех пор — что плохого может случиться?
Bilirsin, dünya onun en sevdiği oyuncağı.
Земля — его любимая игрушка.
Bu da en az bir kaç gün sürer. bunun içinde ayrıca teşekkürler.
Н это уйдёт несколько дней, так что спасибо тебе за это.
Evrendeki en yargılayıcı insansın.
Ты самая осуждающая личность во вселенной.
Annem ve babam birbirlerinin en kötü cezaları.
Мама и папа вместе — худшее наказание.
Oğlumuz öngörülemez. En azından bunu söyleyebilirim.
Наш сын непредсказуем, по меньшей мере.
En azından birimiz sevişmiş olur.
Хоть кто-то тут переспит.
Belki de burda olman senin için en iyisidir.
Может, сейчас тебе тут будет лучше.
Bu şu ana kadar gördüğüm en havalı şey.
Самое крутое, что я видел в жизни.
Dinle, bir şey sormak istiyorum. Hatırladığın en son şey ne?
Хочу спросить... что последнее ты помнишь?
Seninkinin yanı muhtemelen en iyisi olur.
- Этого не будет. Рядом с твоим, наверное, будет лучше всего.
Sende en az onun kadar kötüsün.
Ты такая же, как он.
- Oğlun için her şeyin en iyisini istiyorsun ve onun için herşeyi yaparsın.
Вы желаете сыну лучшего и сделаете всё, чтобы он был счастлив.
En azından anneme bir açıklama yap.
Хотя бы маме это объясни.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]