Endişelenmiştim translate Russian
283 parallel translation
Sizi aşağıda görünce endişelenmiştim.
Я беспокоилась, ты выглядела печальной.
Endişelenmiştim.
Я волновался.
- Endişelenmiştim.
- Я волновался.
Çok endişelenmiştim sana güldüğümüzü sanırsın diye...
Мне было очень не по себе. Я боялся, что ты вообразишь будто мы насмехаемся над тобой.
Çok endişelenmiştim.
Я так волновался.
Sana bir şey olmasından endişelenmiştim.
Я переживала, что с тобой что-то случилось. Ты ведь в порядке?
Endişelenmiştim.
Я волновалась.
İşte gördünüz mü? Bir an için endişelenmiştim.
Вот это мне больше нравится!
Bu iyi haber, senin için endişelenmiştim.
Прекрасно. Просто я за вас волновался.
Bu reprodüksiyonları gördüğüm zaman biraz endişelenmiştim.
Я ужасно боялся, потому что, глядя на эти репродукции...
O adam, onu takip edince endişelenmiştim.
Я забеспокоился, когда увидел, что парень преследует её.
Bir kaç dakka önceye kadar seni bi melek falan sanıp endişelenmiştim.
А то я сначала подумал, что ты - - ангел или что-то в этом роде.
Çok endişelenmiştim.
Просто я так беспокоился.
Senin için endişelenmiştim.
Я так о тебе беспокоился...
Fabrikanın yandığı gece Shelly'nin evine gittim çünkü onun için endişelenmiştim.
Я отправился к Шелли в ту ночь, когда сгорела лесопилка, потому что беспокоился за неё.
Bir an için endişelenmiştim.
Превосходно! А то я уж испугался.
Bu, iki hafta içindeki onu geri çeviren 3. bankaydı biraz endişelenmiştim.
Это был третий банк за две недели, который его не принял так что я... Я был слегка обеспокоен.
Danny için endişelenmiştim.
Я беспокоилась за Дэнни.
Danny için endişelenmiştim!
Я беспокоилась за Дэнни.
Zaman açısından biraz sıkıştım, o yüzden Ellen'a yakım çekimle başlıyoruz... hani sahnenin son kısmındaki. Ve senin de "Danny için endişelenmiştim" sözünden.
Я немного зажат по времени, так что начнём с крупного плана Эллен... и снимем последнюю часть сцены с твоей фразой "Я беспокоилась за Дэнни".
Senin için endişelenmiştim.
Я тревожилась за тебя.
Dax ortakyaşarı ile birleştiğim ilk zaman koordinasyonumu bozacağından endişelenmiştim.
Помнится, когда я вступала в симбиоз с Дакс, я опасалась, что утрачу былую ловкость.
Endişelenmiştim.
А то я начинал волноваться.
Endişelenmiştim.
Я беспокоилась о вас.
İlk zamanlar biraz endişelenmiştim. Ancak hayatımın en güzel deneyimlerinden biri oldu.
Попав туда в первый раз, я немного опасался... но это был лучший опыт в моей жизни.
Sizin için çok endişelenmiştim.
Я тут ужасно переживал.
- Gloria'nın birinci dereceden mi, ikinci dereceden mi kuzenimiz olduğunu sorduğunda, endişelenmiştim.
Ну, я была слегка обеспокоен когда ты позвонил и спросил, является ли Глория нашей двоюродной или троюродной сестрой.
Ben burada çok endişelenmiştim, El Salvador'da olduğunu düşünüyordum.
Я переживала, думала, ты в Сальвадоре.
Rusot ile bir daha karşılaşacağından endişelenmiştim.
Я просто волновался, как бы у тебя не случилось еще одной ссоры с Русотом.
Senin için endişelenmiştim.
Я так волновалась. Бобби!
Ben de senin gibi endişelenmiştim.
Тогда я тоже волновалась.
Çok aptalsın, endişelenmiştim.
Я уж боялась, что ничего не выйдет.
Bir an için endişelenmiştim.
На мнгновение я испугалась. - Для этого не было причин.
Beni görecek diye çok endişelenmiştim.
Я так нервничал, что она меня заметит.
Oradaki bir doğum izini... ... açığa çıkarttığım için biraz endişelenmiştim... ... ama onun bir çikolata parçası olduğu ortaya çıktı.
Я слегка испугался, когда случайно отодрал родинку вот на этом месте но это оказался маленький кусочек шоколада.
Önce öğrenciyle öğretmen arasında bir tür saygı eksikliğine yol açabilecek uygunsuz bir samimiyet derecesi yaratmasından endişelenmiştim.
Вначале мне казалось, что это недопустимая фамильярность чреватая неуважением.
- llleana.Endişelenmiştim.
- Иллиана. Я так волновался.
Bayan Hughes, İtiraf edeyim, oyununuzu ilk duyduğum zaman endişelenmiştim Kadınlar sahnedeyken ben ne olacağım demiştim.
Должен признаться, миссис Хьюз, когда я услышал о вашем представлении, то забеспокоился : женщина на сцене, а что буду делать я?
Geçen hafta çok yavaş hareket ediyordu bu yüzden biraz endişelenmiştim.
Хотя, я немного волновался, потому что она двигалась слишком медленно на прошлой неделе.
Senin için endişelenmiştim!
Я беспокоилась о тебе!
Endişelenmiştim. Sana üç kez mesaj bıraktım. Geri dönmedin.
Я беспокоился, я оставил тебе три сообщения, а ты не перезвонил.
Endişelenmiştim.
Я начала беспокоиться.
Biraz endişelenmiştim.
- Сказал же, стать самим собой, двуличный пидор. А то я слегка волнуюсь.
- Senin için endişelenmiştim.
Я начинаю беспокоиться за тебя, Берроуз.
Ben sadece davranışların konusunda çok endişelenmiştim.
Просто я очень беспокоился о твоем поведении.
Biraz endişelenmiştim. Ama, hayır.
Но нет, вы...
Seni izledim çünkü endişelenmiştim.
Я беспокоился за тебя.
Çok endişelenmiştim.
Тетя Синди!
Gerçekten endişelenmiştim.
Он в безопасном месте.
- Çok endişelenmiştim.
Я так беспокоился.
Jack, evden kaçarken çok endişelenmiştim.
Джек, я так занервничал.
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
endişelenmiyorum 40
endişelendirmiyor beni 38