Endişeli translate Russian
1,694 parallel translation
Hava atışını kaçıracağı için çok endişeli.
Он боится, что мы пропустим начало.
Biraz endişeli gibisi görünüyorsun, Rex.
Я вижу, ты немного волнуешься, Рекс.
Bir şey hakkında endişeli olduğuna dair bir şey söyledi mi?
Тебе не показалось, что его что-то беспокоило?
Endişeli değilim.
Я не волнуюсь.
Şu an endişeli ve bana kızgın.
Он очень беспокоится о Вас... И очень зол на меня.
Mahalledekiler çok endişeli.
Все жители района крайне встревожены.
- Evet, biliyorum. Endişeli bir halde cevap beklediğini de biliyorum.
И знаю, с каким волнением она ждет ответа.
Sizin yüzünüzden endişeli değilim.
Так что я не волнуюсь на счет тебя.
Winnie soğukkanlı görünmeye çalışıyor ama aslında endişeli diyebilirim.
Уинни делает вид, что держится, но я-то знаю, она переживает.
Yedi gün önce polisin ve endişeli aile üyelerinin yaptığı kapsamlı bir araştırma sonrasında genç bir kızın cesedi bu parkta bulundu.
После семи дней мучительных поисков силами полиции и обеспокоенных членов семьи в парке было найдено тело местной девушки-подростка.
Fazla endişeli olabilirlerdi.
По идее, они должны быть более взволнованы.
Endişeli görünüyorsun.
Ты выглядишь обеспокоенным.
Kendisi biraz... endişeli.
Он несколько... надоедлив.
Düğün öncesi gelin gibi, endişeli.
Ему дурно, как невесте перед свадьбой.
Endişeli görünüyorsun.
Ты какой-то рассеянный.
Adamlar endişeli.
Люди волнуются.
İnanılmaz derecede endişeli.
Она невероятно беспокоится
Orada beni susturmak konusunda çok endişeli olan bazı insanlar var.
Там есть люди, которые очень заинтересованы в моем молчании.
Genaro'nun bu kadar endişeli olması ve, olayı resmi kanalların dışında tutmak istemesinin nedeni buydu.
Вот почему Дженаро так не хотелось, чтобы эта информация шла по официальным каналам.
Endişeli misin?
Нервничаешь?
Yaklaşan Olimpiyat oyunları bile Sochi'deki durgunluğu bitirmiş değil. Endişeli bir şekilde vereceği kararı bekliyorum.
Стагнации Сочи не помогает даже перспектива проведения там Олимпийских Игр до сих пор переживаю, жду его решения.
Endişeli otel çalışanı olarak yeniden ortaya çıkmak için, tam zamanında.
Как раз вовремя, чтобы появиться в качестве обеспокоенного служащего отеля спустя несколько секунд.
Sanırım beni endişeli bir üçüncü tekil şahıs olarak adlandırıyorsun.
Думаю, можно меня назвать заинтересованной третьей стороной.
Endişeli bir üçüncü tekil şahısım.
Заинтересованная... Третья сторона?
Başlangıçta gayet soğuk kanlılardı.Ancak git gide endişeli görünmeye başladılar.
Но, как можете видеть, у меня за спиной ОМОН сдерживает протестующих. Раньше они просто стояли на месте, а теперь развили бурную деятельность.
Faye biraz sarsılmış ve Diana da endişeli.
Фей слегка трясёт, а Диана волнуется.
Biraz endişeli görünüyor.
Похоже, он нервничает.
Her ne kadar endişeli olsam da bu adama ne olduysa kendi suçundan oldu ve bir suçluyu haklı bir sebepten şahitliğe zorladığım için özür dilemeyeceğim.
Насколько я могу судить, что бы ни случилось с этим парнем, он сам в этом виноват. И я не собираюсь извиняться за опрос преступника с пристрастием.
Sesin endişeli geliyor.
Ты обеспокоена.
Ray bu konuda hiç endişeli değil.
Так что Рею не о чем волноваться.
Senin ne kadar endişeli ve yalnız olduğunu düşündükçe çok korktum.
От того, как сильно ты будешь переживать. От того, как одинока ты будешь.
Ben pek endişeli değilim.
А мне как-то фиолетово.
Dolan niye bu görev konusunda bu kadar endişeli biliyor musunuz?
Вы знаете, почему Долан так обеспокоен этой миссией?
Hala inanıImaz boyutta araştırma ve hangi kuyuların kirlenip kirlenmediği konusundaki testler sürüyor. Ve bu havadaki gazın olup olmadığı konusunda basın endişeli görünse de gerçekte bu seviye çok düşük.
Еще предстоит провести кучу исследований и испытаний, чтобы определить, какие источники загрязнены, и независимо от того, существует ли вообще этот предполагаемый шлейф загрязнения, которым пресса настолько озабочена, или же его вред минимален.
Sadece kasabamızı korumaya çalışan bir kaç endişeli adamlarız.
Просто неравнодушные граждане пытаются защитить наш город.
ve şimdi de endişeliyim üç nokta da çok endişeli gibi olacak. Aynen.
А теперь я беспокоюсь, что многоточие слишком продажно.
Evet, Tucson endişeli.
Да. Таксон беспокоится.
Bilmiyorum, ama "J" Caddesi ve 56.'da şüpheli görünen bir adam var kötü bakışlı, endişeli görünen, sıcak havada palto giymiş biri.
Понятия не имею. Но на углу Джей Стрит и 56-й стоит подозрительный мужчина, затравленный взгляд, нервная энергетика, одет в плащ и это при такой жаре.
Endişeli değilim.
Я не переживаю.
- Çok endişeli görünüyordu.
- Она казалась очень встревоженной.
- Tamam, sadece endişeli.
- Просто беспокоишься.
Nerede olduğun konusunda yalnızca eşin ve çocukların endişeli değil.
Не только твоя бедная жена и дети задавались вопросом где ты.
Burada bir yığın endişeli anne ve çocuk var da.
У меня тут целая толпа очень расстроеных мам и детей.
Halk çok endişeli.
Весь город на пределе.
Daha çok... Endişeli gibiydi.
Скорее... встревожен.
eğer onun ne kadar uzun bir süre kin tutabileceğini bilmesem çok daha endişeli olurdum.
Я волновался бы на много больше, если бы не знал, как долго она может злиться.
Konsey, Bay Galindo hakkında endişeli.
Совет обеспокоен по поводу Мистера Галиндо.
Korkuyor ya da endişeli misin?
Ты боишься или просто волнуешься?
Doktor Lawson dün gece endişeli gözüküyor muydu?
Локтор Лоусон не показался немного взволнованным прошлым вечером?
İnan yada inanma, senin için endişeli.
Веришь или нет, он о тебе беспокоится.
Biraz sıkıntıda veya, endişeli gözüküyordu.
Она выглядела слегка взволнованной.
endişeliyim 71
endişeli misin 20
endişeli görünüyorsun 26
endişeli değilim 23
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeli misin 20
endişeli görünüyorsun 26
endişeli değilim 23
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49