Eğer izin verirsen translate Russian
346 parallel translation
- Tabii eğer izin verirsen.
Разумеется, если ты мне позволишь это делать.
Eğer izin verirsen.
Мы сами всё усложняем.
- Eğer izin verirsen.
- если ты хочешь.
Eğer izin verirsen sana inanılmaz bir dünya göstereceğim.
Если позволишь мне быть твоим учителем, я покажу невообразимый мир...
Eğer izin verirsen, lütfen?
Вы позволите?
Eğer izin verirsen gerçekten sana yardım etmek istiyorum.
Я хочу помочь, если позволишь. Позволь мне.
Eğer izin verirsen kovama geri dönmeliyim.
Теперь, если вы извините меня, мне нужно вернуться в моё ведро.
Şey, eğer izin verirsen Kuzen Judith, yapmam gereken birkaç şey var.
Если позволите, кузина Джудит, мне нужно уладить кое-какие дела.
Eğer izin verirsen, hepimize yıkım getirirsin.
Если вы позволите, вы принесёте погибель всем нам.
Eğer izin verirsen Resmini çekmek çok hoşuma gider.
Если вы позволите, я хотел бы сфотографировать вас.
Eğer izin verirsen, bir kez daha annen ve ben...
А теперь, если ты меня извинишь, то опять же... -... мы с твоей матерью...
Şimdi, eğer izin verirsen, alınacak bir hediyem var.
Если ты меня извинишь, я пойду. Мне нужно платить за подарок.
Şimdi eğer izin verirsen, başka birinin ev ödevini yapmalıyım.
Теперь прошу прощения, но мне ещё кое-кому домашнее задание надо делать.
Eğer izin verirsen, Babama çayın nerede olduğunu göstermeliyim.
Я на минутку, только покажу папе, где он лежит.
Eğer izin verirsen, ona yardımcı olabiliriz.
Если позволите, возможно, мы сможем помочь.
Ve eğer izin verirsen.. Sana da aynı şeyi hissetirebilmek için hayatımın geri kalanını harcamak istiyorum.
И если ты согласишься я потрачу всю свою жизнь, стараясь сделать тебя такой же счастливой.
Eğer izin verirsen.
Если ты мне позволишь.
Şimdi.. Eğer izin verirsen...
Так что – прошу прощения...
Eğer izin verirsen bu sözlerini günlüğüme aktaracağım.
Если вы позволите, я запишу ваши слова в свой дневник.
Yenilgiyi kabul etmiyoruz... ama teslim olacağız... Eğer güvenli bir şekilde gitmemize izin vereceğine söz verirsen.
Мы не терпим поражение но мы сложим оружие если вы дадите мне слово, что мы сможем свободно и в безопасности уйти.
Kötü bir çocuk olma çünkü eğer iyi bir çocuk olup gitmeme izin verirsen,..
Не будь плохим мальчиком.. если будешь хорошим мальчиком и позволишь мне идти,
Ama eğer bana izin verirsen sana bir hoşça kal öpücüğü vermek istiyorum.
Но ты не разрешишь мне... поцеловать тебя на прощание?
Eğer onunla konuşmama izin verirsen beni bir sürü dertten kurtarırsın.
Вы бы уменьшили мне беготню, позволив поговорить с ней.
Eğer izin verirsen sana Marie diyeceğim.
Если вы не против, я буду звать вас Мари.
Eğer o kuzeyli kafanı kesmeme izin verirsen onu bile yer.
Даже если я отрублю ваши янковские бошки, он и их сожрет!
Eğer seninle gelmeme izin verirsen, gösteririm.
Если позволишь мне пойти с тобой, то я покажу тебе.
Şimdi Hal, eğer bize biraz izin verirsen özel konuşmak istiyoruz.
А теперь Хол, извини, мы бы хотели кое что обсудить в частном порядке.
Eğer seni ezmelerine şimdi izin verirsen, hayatın boyunca seni ezerler.
Если ты позволишь людям так обращаться с собой, то они будут делать это всю жизнь.
Eğer sen, alt seviyeden bir kızın ailemize girmesine izin verirsen...
Отмени сегодняшнюю свадьбу.
Eğer kullanırken izlememe izin verirsen geri veririm.
Если ты дашь мне понаблюдать, как ты им пользуешься - я уберусь к чёрту.
Eğer birbirinize yazdığınız mektupları görmeme izin verirsen... içim rahat ederdi.
Если бы я могла читать ваши письма, вам было бы удобнее.
Eğer bana izin verirsen.
Если вы мне это позволите.
Cecile, eğer bu kadar uzun süre elinin tutulmasına izin verirsen... erkekler bunu cesaret verme olarak algılarlar.
Сесиль, если позволить слишком долго держать руку, мужчина воспримет это, как поощрение!
Eğer Laura'nın günlüğünü okumama izin verirsen.
Частицу твоего "живого романа" если ты разрешишь мне прочитать дневник Лоры.
Eğer şimdi izin verirsen İşimi yapacağım
А теперь с вашего позволения я займусь своим делом
Eğer görüşmeleri ayarlamama izin verirsen isteklerini gerçekleştiririz.
Если вы позволите мне вести переговоры я гарантирую исполнение ваших требований.
Eğer bitirmeme izin verirsen, buna yetişmek için elimden geleni yapacağımı söylemeye çalışıyorum.
Ну, если бы ты позволила мне договорить, я бы сказал,.. ... что мы непременно вернёмся к нему.
Eğer kelepçenin seni kontrol etmesine izin verirsen, sonun, barınağınızı alan o deli adamlar gibi olur.
Если ты позволишь клемме контролировать себя, ты кончишь, как и тот сумасшедший старик, который занял твою палатку.
Eğer bir daha aynı şeyi yapmayacağına söz verirsen burada uyumana izin veririm.
Если пообещаешь больше так не дурковать, то я позволю у меня заночевать.
Eğer bu arada izin verirsen eve gidip biraz uyumak istiyorum.
И раз ты отпустил мою руку, может, я пойду домой немного отдохнуть?
Şimdi eğer izin verirsen, Belediye Başkanıyla bir randevum var.
- Можно вас на пару слов?
Eğer yaptığın şey her ne ise onu yaparken seni izleyip dinlememe izin verirsen bana çok yardımı olacak.
Если ты просто разрешишь мне посмотреть и послушать, как ты провернешь... что бы ты ни собирался провернуть... мне это действительно поможет.
Binbaşı, eğer bize izin verirsen...
Майор, простите нас.
Eğer buna izin verirsen sen de kızlaşacaksın.
Так ты скоро начнешь отмачивать ногти во всякой фигне! - Ты прав.
Bunda sana yardım edebilirim... Eğer bana izin verirsen.
Я могу помочь тебе с этим, если ты мне позволишь.
Eğer konuşmama izin verirsen, Bay Hemen-esas-konuya-gelelim.
Да, я могу, если ты даешь мне хоть слово вставить, мистер Переходи-к-сути-дела.
Eğer sormamıza izin verirsen... gerçekte senin aradığın neydi?
Что точно ты ищешь, если можно узнать?
Çünkü bence seni bundan kurtarabilirim... eğer davanı almama izin verirsen.
потому что вам нечем будет заплатить за свет! Её внесли в список ожидания. Из-за них меня внесли в список ожидания!
Hepsi birer kaçık, Emmett. Eğer hayatına girmelerine izin verirsen, senin arkadaşın olduğunu düşünürler. Senden de arkadaşları olmanı beklerler ve onlardan asla kurtulamazsın.
Они психопаты, Эммет, если ты пустишь их в свою жизнь, они решат, что они твои друзья, и будут ожидать, что и ты будешь их другом, и ты никогда от них не отделаешься.
- Eğer bana izin verirsen.
Ты позволишь.
Eğer izin verirsen.
Если ты позволишь мне.
eğer izin verirseniz 47
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer mümkünse 45