English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Eğer o

Eğer o translate Russian

9,939 parallel translation
Eğer o bellekte Brian'ın ikametine dair kanunu kaldırabilecek bir bilgi varsa kendine Kumandan demeye alışsan iyi edersin.
Если содержимое флешки поможет разобраться с бюрократией и даст законный повод перевести Брайана сюда, тогда привыкай величать себя руководящий спецагент.
Eğer o bir ilaçsa bu dediğine çok uzağız.
Если это наркота... Мы ещё далеки от этого.
Ama eğer ona o hapı verip durursak bir yıl sonra ne hale gelecek?
Но если мы продолжим давать ему эти таблетки, каким он будет через год?
Bak, eğer o tırı kimin soyduğunu bulabilirsem yeni bir çete savaşını durdurabilirim.
Если я смогу выяснить, кто ограбил фуру, возможно, я остановлю войну банд.
Demek istediğim, eğer o güvende değilse, hiçbirimiz değilizdir.
Дело в том, что если он в опасности, то и мы тоже.
Eğer o kendinden vazgeçmeseydi, bunu yapamazlardı.
Они бы не сделали этого, не измени она свои взгляды.
Davasını daha da ileriye götürmek için zor işler yapmaya kararlıyız ve kendisi 2005 Kasım ayından beri eğer o arabada onun kanı varsa birisinin yerleştirmiş olması gerektiğini söylüyor.
Мы прилагаем много усилий, чтобы сдвинуть это дело, и он с ноября 2005 утверждает, что кто-то, должно быть, подкинул его кровь в ту машину.
Eğer o kontrol noktasından geçiyorsa imzalaması lazım, evet.
Да, должен на пропускном пункте, верно.
Eğer orada değildiyseniz Teresa'ya olanları polis memurlarına nasıl o kadar detaylı anlatabildiniz?
Как же получилось, что вы смогли сообщить офицерам столько подробностей о случившемся с Терезой, если вас там не было?
Eğer o şarlatana üyelik için oy vereceğimi düşünüyorsan çok yanılıyorsun.
Если ты думаешь что я проголосую за членство этого шарлатана, ты сильно заблуждаешься.
Eğer o altyazı İspanyolca olmasaydı dünyanın hali ne olurdu.
И теперь я не знаю, каким был бы мир, если бы в нем не было испанского.
Bütün kadın ve erkek ilişkilerinde içki sayısı olur eğer o sayıyı bulursan, matematiksel olarak seks yaparsın.
В дружбе между мужчиной и женщиной есть норма выпивки, и если ее превысить, то будет секс, с математической точки зрения.
Eğer o aksilik çıkmasaydı şu anda hepiniz kıçımı yalıyor olurdunuz.
И вы бы сосали сейчас, если бы я эти бабки не взял!
Ve eğer beni YİK'te istiyorsanız beni ne kadar istiyorsanız onun da özgür olmasını o kadar istersiniz.
И если я нужен вам в ФБР, она нужна вам на свободе так же, как и я.
Eğer bir yazılım öğrenirse,... o zaman neyi öğrenmek zorunda olduğunu bilmek zorunda değil değil mi?
Если программа обучается, тогда она не знает, чему ей надо научиться, так?
Ama eğer Y.Z.nin yaratıcılarının asıl görevlerinin üstüne çıkabileceğine inanıyorsanız ve arabayı daha agresif, daha insan gibi yapmak için tanıttığınız belirsiz sürüş teorisinin... -... o halde neden bilgisayarınız güvenlik kontrollerinde baskın çıkamıyor?
Но если вы считаете, что ИИ может превзойти изначальную задачу своего создателя, и вы разработали теорию гибкого вождения, чтобы сделать машину более агрессивной, более человечной, то почему компьютер не может обойти ваши ограничения безопасности?
Eğer arabadaki tek kişi o ise, eğer...
- Тим? Если он был один в машине, если он...
Ve eğer bunlardan öğrendiğim bir şey varsa o da saçmalıklar için zaman olmadığı.
Если что и поняла, так это что нет времени на фигню.
O bana eğer Liz'i yakalarsak o ölecek dedi.
Ты сказала... Если ты схватишь Лиз - она умрет.
Karavanı hazırla. Eğer T-Bone geri dönerse o da trailer'le gelir.
Если Ти - боун вернется, он оттащит трейлер.
Eğer İmparatorluk prosedürlerini takip ederlerse bu tip bir geminin test alanı o kadar geniş olmayacaktır.
По имперским порядкам зона испытаний не будет большой.
Eğer Güç'le o kediyi takip edebilirsen güçlenmişsin demektir.
А ты стал силен, если можешь выследить кота Силой.
Demek istediğim tüm o şeyler, acıtıyordu, ter, kaşıntı, geçmeyen saatler öylece yatakta uzanmak öylece tavana bakarak sadece düşünmek dünyanın sonu gibiydi, eğer bu mekan olmasaydı tüm bunların..
Да, я имею в виду, все это, это была боль, потливость, зуд, бесчисленное количество часов просто лежал в постели уставившись в потолок и просто думать что мир собиралась закончить, и я не думаю, что Я могла бы поговорить
Eğer efsane olayı doğruysa, o çöp alanında binlerce olmalı.
И если легенда подтвердится, там на свалке их может быть тысячи.
Eğer bu kundaklamaysa ve ki bu mantıklı bir "eğer" bu suç o kadar titizlikle işlenmiş ki, asla tespit edilememiş.
Если это и был поджог, что ещё под вопросом, сделано всё было так дотошно, что никто ничего не заподозрил.
Eğer o makale ile ilgiliyse, Bay Solano'nun desteği olmadan
Я не...
Efendim, eğer düşündüğüm kişiyseniz, ve eminim o'sunuz, bu büyük bir onur.
Сэр, если вы тот, о ком я думаю, а я уверен, это так, то это честь!
Eğer bunu Brendan'a söyletebilirlerse, o zaman bombayı patlatmış olacaklardı. Çünkü kimse bunu bilmiyordu ve bu çocuk çıkıp bunu söylüyorsa o zaman doğru olmalıydı.
Если бы они смогли выбить это из Брендона, это была бы сенсация, потому что никто этого не знал, а он пришёл и сообщил об этом, значит это должна быть правда.
Eğer yargılamanın hükümsüz bırakılmasından başka bir telafi yolu olsaydı ki bildiğim kadarıyla yok o da Mahkemenin jüriye, bügün yaptığı yalancı şahitlik nedeniyle Bobby Dassey'nin tanıklığının tümüyle yok sayılması talimatı vermesi olurdu.
Если бы было как-то можно устранить вред, нанесённый нарушением процедуры, это были бы какие-то инструкции для присяжных, например, что они не должны учитывать никакие показания Бобби Дейси, потому что по данному вопросу они ложные.
Öne sürebileceğimiz tek şey, şu veya bu ipucunun yeterince araştırılmadığı ki onlar da bir şekilde başka şüphelilere işaret etmiş oluyor. Ancak o kadar çok ipucu var ki, eğer peşine düşülseydi cinayetin nedenine, kimin eline fırsat geçtiğine, kurbana kimin yaklaşabildiğine ve cinayetle doğrudan bir bağlantıya ulaşılabilirdi.
Всё, что мы сможем утверждать — что эти или те рассуждения неверны, что косвенно указывает на других подозреваемых, хотя есть ряд соображений, которые могли бы вывести на мотив, возможность и участие в преступлении.
Eğer 3 Kasım'da arayan biri mesaj kutusunun dolu olduğuna dair bir uyarı aldıysa o zaman bu belgenin en üstünde yer alan mesajın alınmasından önce en az bir ya da birden fazla mesajın silinmiş olması gerek.
Если кто-то услышал, что память переполнена, 3 ноября, значит, как минимум одно сообщение было удалено до того, как было получено сообщение в отчёте сверху.
Eğer bir noktada o numarayı arayanlar'mesaj kutusu dolu'uyarısı alıyorduysa demek ki o mesaj kutusundaki bazı mesajlar gitmiş.
Если в какой-то момент люди звонят и слышат, что память переполнена, значит какие-то сообщения, которые были в памяти, пропали.
Yani eğer kayıtlarınız Teresa Halbach'in telefonunda belli bir tarihte o tarihe kadar gelen tüm mesajların açıldığını gösteriyorsa bu, birisinin bu mesajları dinlediği anlamına geliyor.
Лауа Шедри, менеджер Cingular Wireless. — Значит, если согласно вашим записям в определённый день все сообщения были открыты на телефоне Терезы Хальбах, то это значит, что кто-то прослушал её сообщения.
Yalnız benim sormak istediğim eğer birisini o kürsüye çıkarıp komplo kurmakla suçlayacaksanız Bay Kratz delil yerleştirme iddiası ile ilgili somut bir kanıt sunmanız gerektiğini söylemişti.
Но мой вопрос в том, собираетесь ли вы представить кого-то перед судом и обвинить в сговоре, поскольку г-н Кратц считает, что вам следует предоставить доказательства, что подбрасывание улик было на самом деле.
Eğer Lenk 2002 yılında delillerin gönderilmesinde görev aldıysa o zaman o delil dosyasının içinde Steven Avery'nin kanının olduğu tüpün de yer aldığını muhtemelen biliyordu.
Если Ленк принимал участие в передаче улик в 2002 году, тогда он, видимо, знал, что эта коробка с образцами крови Стивена Эйвери находилась среди материалов дела.
Eğer bir kan lekesinde çıkarsa o kanın oraya yerleştirildiğinin kanıtıdır.
Если её обнаружили в пятне крови, это доказывает, что образец, вероятно, был подброшен.
Eğer siyasi bir makamda gerçekten böyle bir şahıs bulunuyorsa veya bir emniyet teşkilatında böyle biri varsa ve yasalara aykırı davranıyorsa bu, halkın o kuruma ya da kişiye olan güvenini zedeler ve biz kesin bir şekilde o şahsın o makamdan ayrılmasını ya da yargı önüne çıkarılmasını isteriz.
Если некто занимает политический пост или служит в органах правопорядка и при этом совершает противоправные действия, которые подрывают общественное доверие к данному учреждению или этому индивиду, нашим желанием было бы, несомненно, чтобы этот человек покинул свою должность.
Birinci olasılık, eğer kan lekesinde EDTA'nın varlığına rastlanırsa o zaman bu, o kanın bir tüpten geldiğinin göstergesidir söz gelimi mor başlıklı bir tüp.
По первому вы обнаруживаете наличие ЭДТА в пятне крови, и это указывает на то, что кровь взята из пробирки, вроде той, с сиреневой крышечкой.
Bu iyi bir yöntem eğer sonucunda EDTA tespit ediyorsanız ve EDTA'yı tanımlayabiliyorsanız bu, o örnekte EDTA olduğunu gösteren güçlü bir işarettir.
Это хороший метод... если вам достаточно определить наличие и распознать кислоту ЭДТА, тогда это хорошее доказательство того, что ЭДТА присутствует в образце.
Eğer suçsuzsa o kürsüye çıkıp demesi lazımdı ki...
Если он невиновен, он должен подняться и сказать...
Eğer 16 yaşında olsaydınız kendimizi böyle bir durumda bulsaydık o yaşadıklarınıza dair gözünüzün önüne gelen en rahatsız edici imgeler ne olurdu eğer gerçekten yaşamış olsaydınız?
Теперь, если бы вам было 16 лет, если бы мы были в подобной ситуации... какой образ был бы самым мучительным из всего пережитого, если бы вы действительно такое пережили?
O nedenlerden bir tanesi, eğer bunu yaparsa o konuşmanın mahkemeye delil olarak sunulabileceğini bilmenizdi, değil mi?
Одной из причин было то, что вы знали, что, если он сделает это, разговор может быть представлен против него в суде. Правильно?
- Aslında ona, eğer annesini o akşam kendisi aramazsa sizin arayacağınızı söylediniz.
если он не позвонит ей тем вечером, вы ей сами расскажете.
Kesinlikle, eğer bugün o kan lekelerinde EDTA olduğunu kanıtlayan bilimsel olarak kabul gören ve geçerli bir test yapabilirsek...
— Конечно, если бы сегодня мы могли провести Джерри Бьютинг, адвокат Стивена ( 2006-2007 ) :
Görünüşe göre insanlar hâlâ bu olaya normal, alışılmış, eski usullere göre yaklaşma eğilimindeler. Yani, eğer sistem doğru avukatları barındırırsa ve avukatlar işlerini doğru yaparlarsa o zaman Steven Avery için adaletin tecelli edeceğine inanıyorlar.
Кажется, что все до сих пор... играют по обычным условным консервативным правилам, а значит, если у системы правильные юристы, и если юристы работают хорошо, тогда справедливость восторжествует для Стивена Эйвери.
Eğer bu yeni ejderha eğitme işi için eğitmene ihtiyacın varsa o kişi benim.
Если вам нужны инструкторы для тренировочного дельца, то я подойду.
Eğer yağmur için hazırlanırsam o zaman yağmaz.
Если я готовлюсь к дождю, он не начнется.
Ve eğer Columbia Üniversitesi'ndeki meslektaşlarım ismimi Google'da aratsa ortaya çıkan ilk şey o olur.
Если мои коллеги в Колумбийском погуглят мое имя - то это первое, что они найдут.
- Aynen. Pekâlâ, eğer makinelerinden biri oradaysa ve yeterince büyükse o engeli parçalayabilecek kadar güçlüdür.
Если он поместит сюда достаточно мощный прибор, то он сможет пробить в барьере дыру.
Demek istediğim, eğer bu çimento işi tehlikeye girerse O zaman onun üstündeki her şey de.
В смысле, если с цементом что-то не так, то и наверху шатко.
Eğer kapatırsan o'mı?
- Ты его закрываешь?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]