Eğer izin verirseniz translate Russian
276 parallel translation
Eğer izin verirseniz efendim, sizi böyle görmek beni çok üzüyor.
Прошу прощения, сэр. Не могу видеть вас в таком настроении.
Kutudan payımıza düşeni alıp, gideceğiz. Eğer izin verirseniz.
Мы получим свою долю из банки и поедем, если вы позволите, сэр.
- Eğer izin verirseniz.
- С вашего разрешения.
Eğer izin verirseniz...
Если Вы извините меня...
Eğer izin verirseniz karım bekliyor.
Извините меня, моя жена ждет меня.
Eğer izin verirseniz çıklaması yapacağım, sizi herşeyi bilen küçük bayan.
Я объясню, если Вы не против, мисс Маленькая Всезнайка.
B-biraz işim var, eğer izin verirseniz.
У меня есть дела, если вы не против.
- Ama eğer izin verirseniz...
- Но если вы позволите...
Eğer izin verirseniz..., ben 11.
Нет, сэр. Позвольте представиться.
Eğer izin verirseniz Bayan Lumley.
С вашего разрешения, мисс Ламли.
Şimdi eğer izin verirseniz silahımı yağlamam gerekiyor.
А теперь, если вы не против, мне пора чистить пистолет.
Eğer izin verirseniz, Zamanımı arabamı yapmaya ayırdım.
Простите, иду к аэродинамической трубе.
Mura ile konuştum ve eğer izin verirseniz bir süreliğine onu buraya almak istiyoruz.
Я поговорил с Мура, и если разрешите, мы хотели бы, чтобы она осталась у нас хотя бы ненадолго.
Eğer izin verirseniz, yapmam gereken çok önemli bir şey var.
прошу вас меня извинить у меня важное дело.
Bu evin Hristiyanlığıyla ilgili bazı sorularım olacak eğer izin verirseniz.
Я думал, сэр, задать вам несколько вопросов, чтобы убедиться, что в этом доме живут настоящие христиане если Вы позволите мне.
Evet, kim bilir eğer izin verirseniz ben de heykeltraşlığa ilgi duyabilirim.
Да, кто знает? Может, я бы интересовался скульптурой, если бы вы меня не отдали.
Şimdi, eğer izin verirseniz,
А теперь извините.
Eğer izin verirseniz, bize karşı yapılan suçlamalara karşılık vermeden önce psikiyatrik tedavi için zamana ihtiyacım var.
Если Суд не против, то мне необходимо время для полного психиатрического обследования моего клиента прежде чем против него будут выдвинуты обвинения.
Şimdi eğer izin verirseniz, ben ofisimde olacağım.
Теперь, если вы извините меня, я буду у себя в офисе.
Şimdi eğer izin verirseniz benim işe dönmem lazım.
А теперь, если позволите, мне нужно вернуться к работе.
Şimdi eğer izin verirseniz... Yapacak çok işim var.
Прошу прощения..... но у меня много дел.
Eğer izin verirseniz, beni 8 yıl boyunca ayakta tutan...
Я должен вернуться к той единственной вещи...
Eğer izin verirseniz.
Так что, если позволите взять на себя смелость...
Efendi Zipacna, bir soru sormak isterim, eğer izin verirseniz.
Владыка Зипакна, я бы хотел задать вам вопрос, если можно.
Nişanlımı kaçırmak istiyorum. Eğer izin verirseniz.
Я хочу переправить сюда своего парня.
Eğer izin verirseniz...
Так что извини, но не могла бы ты...
Eğer izin verirseniz, burda çalışıyorum.
А теперь – извините меня? Мне всё-таки работать надо.
- Efendim, eğer izin verirseniz.
- Сэр, можно я попробую.
Ve eğer kalmama izin verirseniz, Sizin için evinize bakarım.
Если вы меня оставите - я буду убираться в вашем доме.
Ve eğer bana bir saniye izin verirseniz, onu da söyleyeceğim.
И если вы меня извините, через секунду, я и это вам предоставлю.
Peki, eger sormama izin verirseniz, neden onu bana satmak istiyorsunuz?
И почему, если вы позволите один вопрос, вы решили продать его мне?
Sizinkiler, eğer gitmeme izin verirseniz.
Ваши, если отпустите меня.
- Bu gayet açık. Belki gitmeme izin verirler... eğer bana biraz bilgi verirseniz.
Возможно, возможно они меня опустят если вы дадите хоть какую-нибудь информацию.
Eğer başarısız olmasına izin verirseniz, size iki milyon verecek biri var.
Кое-кто заплатит два миллиона, если вы позволите ему упасть.
Mr. Laszlo, eğer eve gidip, dinleneceğinize söz verirseniz çıkmanıza izin vereceğim.
Мистер Лазло, если обещаете пойти домой и отдохнуть, я отпущу вас.
Eğer vergi verip, talep ettiği zaman asker gönderir ve dilediği zaman ordusuyla birlikte ülkenizden geçmesine izin verirseniz, Sultan geri çekilecek ve iktidarı size bırakacak.
Султан отступит и оставит вам правление, если вы будете платить ему дань, и давать войска, когда потребуется, и если вы разрешите ему проходить через вашу страну со своей армией, когда потребуется.
Bay Johnson eğer bize izin verirseniz, birkaç dakika sizi yalnız bırakacağız.
Мистер Джонсон, с вашего разрешения, мы оставим вас одного на несколько минут.
Eğer yapmama izin verirseniz 25'ini size veririm.
Я дам вам 25 если вы мне разрешите.
Lütfen, eğer saraya gitmeme izin verirseniz, Sultandan parasını alabilirim.
- Воровка! - Прошу вас! Если вы отпустите меня во дворец, я возьму у султана.
Kaptan, eğer bu insanların gitmesine izin verirseniz Köprü'ye emirlerinize harfiyen uymalarını emredeceğim.
Капитан... если вы отпустите этих людей, я прикажу мостику следовать Вашим инструкциям.
Eğer ülkemiz için çalışıp ölmemize izin verirseniz neden sendikalaşmamıza izin vermeyesiniz?
Если вы позволяете нам работать и умирать во имя нашей страны, то почему не позволяете вступить в профсоюз?
Eğer ayrılmamıza izin verirseniz istasyona dönüşünüzde size refakat ederiz.
Если позволите, мы проэскортируем вас назад к станции.
Onu bana geri getirmede başarısız olursanız... eğer kızın sizi engellemesine izin verirseniz...
Если вы не приведете его ко мне, если вы позволите этой девчонке остановить тебя...
Eğer bana izin verirseniz tabii. "Eğer"?
То есть, если вы меня отпустите.
Eğer sadece bir dakika konuşmama izin verirseniz.
Дайте же мне возможность объяснить. — В грузовик.
Gayet mükemmel bir atış, efendim, eğer söylememe izin verirseniz, efendim.
Исключительно хороший выстрел, сэр.
Söz veriyorum, eğer bu geceyi burada geçirmeme ve uyumama izin verirseniz, benim hakkımda bilmek istediğiniz her şeyi anlatacağım.
Обещаю, если вы позволите мне остаться хотя бы на ночь, завтра я расскажу всё, что вы хотите знать обо мне.
Doğrusu şu ki, eğer benim SG-1'in yerini almama izin verirseniz...
По сути, если вы позволите мне занять место SG-1...
Ama baba tavsiyesinde bulunmama izin verirseniz eğer geleceğinizi pek parlak görmüyorum. Bu ilişki yürümez.
Не чувствую длительных отношений.
Eğer... izin verirseniz?
Можно мне?
Eğer izin verirseniz, yapacak işlerim var.
Простите, но у меня много работы.
eğer izin verirsen 26
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer ben 51
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer olursa 24
eğer ben 51
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer olursa 24