Gerçekte translate Russian
3,755 parallel translation
Her doğulu filozof vurgular ki bilinç gerçekte kim olduğunu göstermek için bedensel itidale izin verir. Tanrılık, ebediyetteki mükemmel bir an ile kaynaşmaktır.
Каждое учение восточной философии подчеркивает... физическую трезвость, что позволяет сознанию, каждому настоящему "я" и божеству объединяться с... с накаленным моментом неизменного настоящего.
Gerçekte var.
Он существует.
Sıradaki programda da JFK'yi gerçekte kimin öldürdüğünü açıklayacaklar.
Дальше по программе истинный убийца Кеннеди.
Gerçekte mezuniyet neyle ilgili?
В чем суть церемонии?
Sokakta öyle çalmanın gerçek sanat olduğunu düşünüyorsun, ama gerçekte yaptığın umutsuzluk.
Вы думаете, что играть на улице - быть свободным Нет. Это - отчаяние
Beni hayatta tutan yegâne şey, John Alden'ın gerçekte ne olduğunu öğrendiğinde yüzünde oluşacak olan ifade ve boğazına sarıl...
Единственное, что поддерживает во мне жизнь это выражение на твоем лице, когда Джон Олден поймет кто ты на самом деле и задушит тебя голыми ру...
- Yalan. - Ya öğretmenine, senin başına kötü bir şey geldiğini ama gerçekte bir şey olmasaydı, senin uydurduğun bir şey olsaydı yalan mı söylüyor olurdun yoksa gerçeği mi?
А если бы ты сказала учителю, что с тобой случилось что-то плохое, но на самом деле этого не было, ты все выдумала.
Gerçekte kimin büyük olduğunu unut.
Забудь об этом кто действительно самая взрослая.
Barry gerçekte kimin gönderdiğini bulmamı istedi.
Барри хотел, чтобы я узнала, кто на самом деле отправил письмо.
Haqqani'nin gerçekte hayatta olduğunu kabul etmesini sağlamak.
Заставить его признаться, что Хаккани жив.
Yani oğlumun gerçekte kim olduğum hakkında hiçbir fikri yok.
Так мой сын не знает, какой я на самом деле.
Ama gerçekte Dr. Mesbi'ye çalışıyorum.
Но, на самом деле, я работаю на доктора Месби.
Bir çok yerde bulunan başvuru noktalarını bulunan Sonsuz Ufuklar Enstitüsünün merkezlerinden birini ziyaret edip ilk adımı atarak artık sizde gerçekte nasıl bir insan olmak istiyorsanız ona ulaşabilirsiniz.
Приходите в одну из множества приемных Института Вечных Горизонтов и сделайте первый шаг к тому, чтобы стать тем, кем вы всегда хотели стать.
Birisinin dünyaya onların gerçekte ne olduğunu göstermesi gerekiyordu!
Кто-то должен был показать миру, кто они на самом деле!
Gerçekte kim olduğunu bulamayacağınızı biliyorum.
Но я знал, что вы не сможете его найти.
İnsanlara önderlik edeceksen gerçekte kim olduğunu onlara göstermelisin.
Если хочешь руководить ими, ты должен показать им себя настоящего.
- İstinadı tetik. İkimizden biri bu öfkeye boyun eğerse annemize gerçekte olanları asla öğrenemeyiz.
И если один из нас отдастся этому злу, мы никогда не узнаем, что на самом деле случилось с нашей матерью.
Öyleyse gerçekte böyle birşey yok.
Значит, там ничего нет.
Gerçekte böyle demişlerdi ama bu onu Clark'ın tarafına geçirir mi, bilemiyorum o yüzden, ben de böyle düzelttim.
Во что они на самом деле сказали, но я не достаточно уверен, что этого хватит чтобы вернуть её на сторону Кларка, так что... Вот как я это поправил.
Gerçekte güvenemeyecekken ötekine güvenmek.
Доверять друг другу мы действительно не можем.
Gerçekte kim olduğunu bilerek yaşamasına izin ver.
Просто позволь ему жить с тем, кто он есть.
Senin gerçekte kim olduğunu bilen biri.
Тот, кто знает, кто ты на самом деле.
İnsanlar kazanamayacakları için düşürdüklerini sandı. - Ama gerçekte...
Люди решили, что это потому, что они не могли выиграть, но на деле...
Gerçekte neler olduğunu kimsenin bilmesine gerek yok.
Никому не нужно знать о том, что произошло на самом деле.
Gerçekte neler olduğu mu?
И что же произошло на самом деле?
Gerçekte ne olduğunu bilmek istiyorum.
Я хочу знать, что произошло на самом деле.
Gerçekte önemli olan şeyleri yapmaya uğraşmakla çok meşgulüz.
Мы слишком заняты реальными проблемами.
Gerçekte önemli olan şey nedir peki?
Какими же?
Teoride bir çok neden olabilir, ancak gerçekte öldürülmesi çok zor birini öldürmeye çalışacaklar.
В теории может быть множество причин, но на практике, потому, что он хочет убить кого-то, кого не так просто убрать.
Val, bu saç eklentilerinin gerçekte ne anlama geldiğini bildiğinden emin değilim.
Вэл, я не совсем уверенна, что ты понимаешь, что на самом деле означает эта прическа
Normal insanlara bakabilir ve onlar gibi olmayı isteyebiliriz,... ama gerçekte onlar gibi olamayız.
Мы можем смотреть на нормальных людей и хотеть быть, как они... но мы не сможем.
Sen gerçekte şirkete değil, Alec'e bağlısın.
По-настоящему ты предан Алеку. А не компании.
- Bence fotoğrafçı buranın gerçekte ne kadar boş bir yer olduğunu gayet iyi anlamış.
Думаю, фотограф отлично понял, как необитаемо это место на самом деле.
Henry, sevgili misafirimiz Gerçekte neler olduğunu bilmeli.
Генрих, наш дорогой гость заслуживает честный ответ о произошедшем.
Ve işkenceyle sorgulamaya aldırdım Ta ki gerçekte olanları söyleyene kadar.
И пытал его, пока он не открыл мне истинное положение дел.
Gerçekte olan neydi?
И это было?
Ama kimsenin o üsten haberdar olmaması gerektiğinden gerçekte ne olduğunu kim bilir?
Никто не знал о базе, так что, хрен его знает как там всё было.
Hayır, gerçekte nasıl kişiler olduklarını öğrendiğim iyi oldu.
Нет, хорошо, что я узнала... какие они на самом деле.
'Günlüğünde gerçekte neler olduğunu yalan söylemesi bir yana...'...
" Мало того, что она лгала о том, что произошло в своем дневнике,
Ama gerçekte olan...
Но в реальности единственное, что происходит, это...
Sen de neredeyse Stephen'ı babasının gerçekte ölmediğini kanıtlamak için öldürmeye çalıştın.
Потом вы почти убили Стивена, чтоб доказать что на самом деле его отец не умер
- Gerçekte olan şeylere paranoya denmiyor, tatlım.
- Это не паранойя. Если они собрались убить тебя, милашка.
- Gerçekte kaç yaşındasın? - Rahat bırak.
Сколько тебе на самом деле лет?
- Sizce gerçekte ne oldu?
А вы как думаете?
Şimdi, eğer bana bilgisayarlar hakkında bir şey soracaksan arayabilirdin bu yüzden neden oturup, bana gerçekte burada olma nedenini söylemiyorsun?
Если бы ты хотел спросить меня о компьютерах, то мог позвонить. Садись и поведай мне, зачем ты здесь.
İnsanlara gerçekte nasıl biri olduğunu daha sık göstermelisin.
Тебе чаще нужно показывать людям... кто ты есть на самом деле.
Gerçekte kimin için çalışıyorsun?
На кого ты действительно работаешь?
Bir gün çocuğun büyüyüp de gerçekte ne olduğunu görecek.
Однажды твой ребёнок вырастет и увидит тебя, какой ты на самом деле.
Sen videoyu teslim edecektin, kayıt yok olunca gerçekte asla bulunamayacaktı.
Вы собирались отдать кассету, и ее бы уничтожили вместе с правдой.
- Yoksa gerçekte favori artistin Taylor Swift mi?
Или на самом деле ты больше всего любишь Тейлор Свифт? Нет.
İşin gerçekte ne olduğuna odaklan.
Сосредоточься на том, что она на самом деле значит.
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten bilmiyorum 225
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten bilmiyorum 225