English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ G ] / Gerçekten öyle mi

Gerçekten öyle mi translate Russian

505 parallel translation
Gerçekten öyle mi sence?
Ты правда так считаешь?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Вы так думаете?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Ты действительно так думаешь?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Думаешь?
Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Вы так полагаете?
Gerçekten öyle mi dedi?
Он что, так и сказал?
Gerçekten öyle mi?
В самом деле?
- Gerçekten öyle mi tanınıyorum?
Ничего не путаете?
Gerçekten öyle mi?
Действительно?
Gerçekten öyle mi yapıyor?
Неужели?
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
- Ты, правда, так думаешь?
Hay Allah! Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Ты правда так думаешь?
Gerçekten öyle mi?
Так вот так?
İnanmıyorum gerçekten öyle mi oldu?
Это всё было наяву? Я не могу поверить.
Öyle mi sanıyorsun yoksa gerçekten öyle mi?
Думаешь или знаешь?
İsa aşkına, gerçekten öyle mi?
Лампа! Где ты только выкопал это убожество?
- Gerçekten öyle mi? - Seninle konuşmalıyım Nigel.
Мне нужно поговорить с тобой, Найджел.
Gün gibi ortada, peki gerçekten öyle mi?
Думаешь, в этом причина?
- Öyle mi düşünüyorsun gerçekten?
- Ты, правда, так думаешь?
Öyle mi gerçekten?
- Правда?
- Öyle mi gerçekten?
Правда? Как это мило.
Sen gerçekten ciddisin, öyle mi?
Вы что, и вправду не шутите?
Yani, gerçekten varlar öyle mi?
Они нападут на нас.
Bu kahrolası terkedilmiş yerde bir Amerikan gemisi görmek harika değil mi. Öyle gerçekten de.
Разве не радостно видеть американский корабль в этом забытом Богом уголке света.
- Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?
Ты думаешь?
Misako, yanılıyorsam beni affet. Sevgilin hayatındaki ilk erkek değildi gerçekten öyle değil mi?
Мисако, может, я неправа, но ведь твой сегодняшний парень не первый мужчина в твоей жизни?
Gerçekten mi? Ben diğerini seçerdim ama sen öyle istiyorsan öyle olsun.
я бы предпочла другое, но если ты настаиваешь.
Gerçekten çok samimisin, öyle değil mi?
Нет, на самом деле, вы очень добрый, не так ли?
Gerçekten de öyle, değil mi?
Ты не прав. Он очень подлый человек.
Şimdi, Kaptan, her ne kadar bu makineler öyle gösterseler de, yakıt deposunu atmadan önce gerçekten Kırmızı Alarm verildi mi?
Итак, капитан, вопреки показаниям этой машины, была ли объявлена "красная" тревога, когда вы сбросили капсулу?
Gerçekten evlenmeye karar verdin, öyle mi?
Вот прям жениться решил, а?
- Bana öyle dedi. - Gerçekten mi?
Правда?
Gerçekten çok zarif bir kız, öyle değil mi?
Она милая, правда?
Sen gerçekten aptalsın. Silahla kendini daha güvende hissediyor, öyle mi? Çok gözü korkmuştu.
... дурак и есть с пистолетом ей спокойней?
Gerçekten de öyle mi dedi?
Он так и сказал?
Öyle mi, gerçekten?
ѕравда?
Gerçekten kaçmak istediğin için mi yoksa insanların öyle düşünmesi için mi?
Или ты действительно хочешь убежать Или хочешь, чтобы люди думали так.
Gerçekten istediğin hiçbir şey olmadığını düşünürdüm... ama mesele bu değil, öyle değil mi?
Раньше мне казалось, что ты ничего не хочешь по-настоящему но оказывается, это не так?
- Bak, ayaklarım gerçekten ağrıyor. - Öyle mi? Onları ovmamı ister misin?
- Слушай, у меня так болят ноги.
Öyle mi gerçekten?
Он даже не заметит?
- Bende de öyle bir vaka var. - Gerçekten mi?
на Йэллоустоун-бульвар.
Ve gerçekten de oldu, öyle değil mi?
И ведь случилось.
Hayır, gerçekten de, öyle değil mi?
- ƒа, они такие.
- Öyle mi, gerçekten?
Пейс оставил ему четыре тысячи фунтов.
Şeytan gerçekten var öyle mi?
Он действительно существует, да?
Gerçekten öyle değil mi? Nefesim.... düzeldikten... sonra eve dönebilir miyiz?
После того, как отдышусь можем мы идти домой?
Üstelik, bence tüm bu düşüncenin gerçekten ne kadar iğrenç olduğunu anlamak için erkek olman gerekir zaten. - Öyle mi? - Evet.
Любoй нacтoящий мужчинa cкaжeт тeбe, нacкoлькo oтвpaтитeльнa этa идeя.
- Ne? Öyle mi gerçekten? - Evet.
- Maмoчкa oпять бepeмeннa.
Öyle mi? Gerçekten güzeldi.
Круто.
Yani bize gerçekten yardım edeceksin, öyle mi?
Так ты правда поможешь нам?
Yani gerçekten bilmiyordun öyle mi?
Значит, вы действительно не знали?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]