Görüyorsun işte translate Russian
132 parallel translation
- Görüyorsun işte, çünkü kalbim dilimde.
- Язык о нём сказал.
# Ama görüyorsun işte # # Sen henüz bitmedin #
Но знай, это не кончено.
Görüyorsun işte, bu bir iz!
! Уверена, что это знак!
Görüyorsun işte. Kendini işine adamış yalnız ve ciddî gazeteci pozuna her girdiğinde o pozu bir tarafına sokmanı söylerim.
Ты твердил мне об одинокой участи преданного своему делу журналиста.
İyi görüyorsun işte, bu akşam olanlardan sonra belki de benim...
Понимаешь, после того, что случилось вчера вечером,.. .. я думаю, что должен...
Görüyorsun işte, ben bir şey yapmadım.
На этот раз, я ничего не могу поделать.
Söylerim ama görüyorsun işte yönetmen "repliklerini ezberlemedin." diyor.
Так и дела, видишь ли, режиссер против : "Ты не знаешь свой текст".
- Görüyorsun işte, yarın hep vardır!
- И я не доживу до утра.
Görüyorsun işte, bilmeyince olmuyor, nerden bileyim ben!
Видите ли, мы ничего этого не знали
Görüyorsun işte, ben yokken nasıl da keyfin yerine geliyor.
Видишь, ты лучше писаешь, когда меня нет.
Görüyorsun işte, ben olmayınca keyfin yerinde!
Видишь, тебе хуже, когда я с тобой.
ve sen olayı biliyorsun görüyorsun işte, bir çok mail list var Slashdot var, okuyacaksın, biliyorsun
Но знаете что, Вы видите во многих списках рассылки, или читаете на Slashdot, типа
Ama, görüyorsun işte...
Но, знаешь...
Görüyorsun işte Chuck, her şeyi saklıyorum. Tüm şirin notlarını.
Видишь, Чак, я все храню, все твои любовные записки.
Görüyorsun işte, devler sonsuza dek mutlu yaşamazlar.
Не живут чудовища долго и счастливо.
Görüyorsun işte sayende büyük bir ıstıraptan kurtuldum.
Так что видишь я должна быть тебе благодарна, что ты спас меня от разбитого сердца.
Görüyorsun işte! İşe yarıyor!
Вот видишь, получается.
Görüyorsun işte, ihtiyacımız olan da bu.
Да, там горы повсюду.
Hayır, görüyorsun işte, nişanlın olduğunda yapmaman gereken şey bu.
Нет, смотрите, вот что получается, когда у тебя есть невеста.
Görüyorsun işte bu akşamki oyunun asıl sorunu bu.
Видишь вот в чем беда нынешнего бейсбола :
Önemsiz. Bir yıl önce yine uykumda gezerken... birisi beni tokatlayıp uyandırdı. Ve işte görüyorsun, hala yaşıyorum.
Последний раз, несколько лет назад, кто-то стукнул меня, и ничего, я жива.
İşte, tam da başladığımız yere geri döndük görüyorsun.
Tак что всё вернулось на круги своя.
Tarihi ben zaten yazmıştım. Görüyorsun bak işte.
А это возьми.
İşte görüyorsun, tip... Gizlice içeri giriyor, üst kata çıkıyor. Tek kelime etmeden, kayboluyor..
Как обычно, приходит крадучись, а исчезает без "здрасте и до свидания", ускользая к себе в комнату.
İşte! Aşırıcılığın sonunun ne olduğunu görüyorsun?
Видишь, к чему приводит экстремизм?
Görüyorsun değil mi? Tekrar su işte.
Снова упоминается вода, вы видите?
Şimdi kasabayı kimin yönettiğini görüyorsun. İşte şurada oturuyor, Bay Belding.
Посмотрите кто правит нашим городом.
Pek geçinemiyoruz, görüyorsun işte?
Мы с тобой не пара.
İşte, ne görüyorsun?
— Видишь?
İşte, görüyorsun ya. Yine ölçek. Boyut.
Снова всё дело в масштабе.
işte, üstünlüğü ne gibi görüyorsun budur.
Убирайтесь отсюда!
İşte, görüyorsun güç saydığın şeyleri?
Вот, вы видите, как вся ваша так называемая власть превращается в ничто?
- İşte, görüyorsun.
- Видишь?
İşte görüyorsun Joe, etrafında dönüyorum.
Взгляни на меня, я хожу... Я могу спокойно ходить... Ты что, никогда не разыгрывал своих друзей?
Hayal görüyorsun. Bizi 4.4'e cıkar, Teğmen. İşte, buna ne diyeceksiniz?
Мне было приказано говорить по-английски в этом полёте, и я была бы благодарна, если вы уважали это.
Görüyorsun ya, Daphne, işte şarkı.
Видишь, Дафни, вот тебе и песня.
Hepimiz bir görevle doğarız ve ben bunu yaptım. İşte sonunda sen de beni görüyorsun.
Мы созданы для того, чтобы выполнить свои обязанности, что я и сделал.
Görüyorsun ya, işte asıI mesele bu.
Тут появляется проблема.
Görüyorsun, işte bu ikimizin arasındaki fark.
Понимаешь, в этом между нами разница.
İşte görüyorsun.
Расклад такой, ди Джироламо :
İşte görüyorsun önceki kanunun 4. maddesi sadece sel ve yangın durumlarına uygulanıyor. Aksi ekte belirtilmemiş ise eğer.
Сам посмотри, четвертый пункт предыдущего параграфа применим только в случае пожара или наводнения, кроме особых условий, оговоренных в приложении.
- Görüyorsun, yapıyor işte.
- Но ведь как-то справляется.
Ve işte, duruşma gününden beri kuşkulandığın şey orada. Sendeki bağımlılık semptomlarının tümünü onda da görüyorsun.
И вот, то, что вы подозревали с тех пор, как увидели в ней свои симптомы - интоксикации.
- İşte, görüyorsun.
Ну, тогда тебе решать.
Görüyorsun ya, günlük siteleri var, podcast'ler * var bilirsin işte, bilgi akışı hiçbir zaman durmaz.
Видите ли, у нас есть блоги, видеоблоги. Поток информации неостановим.
Görüyorsun Fransızlar işte.
Вот она, французская кухня.
Görüyorsun ya, işte bu yüzden biri ile çıkamam.. Çünkü bir akşam yemeği.. ve kendimi, yabancı birine, hiç olmadığım biriymiş gibi, göstermeye çalışmak için ;
Видишь, почему я не могу ходить на свидания, так как за обедом, я только потею от истощенной попытки заставить незнакомца думать, что я та, кем я не являюсь.
İşte görüyorsun.
Понятно?
Bilirsin işte, adeta paspas muamelesi görüyorsun.
Ну, ты знаешь, с тобой обращаются, как с ковриком перед дверью.
- İşte görüyorsun.
- Да, я не знаю.
İşte, Görüyorsun, her şey iyiye gidiyor.
Ну, видишь? Жизнь налаживается
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360