Göstereceğim translate Russian
2,814 parallel translation
Bu kadar çok görmek istiyorsanız gerçeğini göstereceğim.
Нет! сейчас покажу.
Bana hiç göstermediğin o nezaketi göstereceğim.
Я окажу тебе любезность, которую не оказал мне ты.
Sana bir şey göstereceğim.
У меня есть кое-что для тебя
Sana göstereceğim.
Совершенно секретно, я тебе покажу.
- Ona gerçek canavarın nasıl olduğunu göstereceğim.
Показать им, на что похож настоящий монстр.
Selam. Roe'ya bir şey göstereceğim.
У меня есть кое-что для Роя.
- Sana yerini göstereceğim.
Я покажу.
Sana göstereceğim.
Я тебе покажу.
Kristina'ya mutlaka göstereceğim bunu.
Обязательно покажу Кристине.
Monty'nin zeki ve mütevazi olduğunu sana göstereceğim.
Хочу тебе заметить, что Монти у меня умный и скромный пес.
Onu getireceğim ve sana göstereceğim.
Я приведу её и покажу!
Wesley Duke cinayetini alt seviye uyuşturucu satıcıları arasındaki sürtüşme gibi göstereceğim.
Еще я выставлю убийство Уэсли Дюка разборкой между мелкими дилерами
Wesley Duke cinayetini kopya cinayeti gibi göstereceğim.
Значит, я сделаю так, что убийство Уэсли Дюка будет выглядеть работой подражателя.
Sana göstereceğim.
Я покажу тебе.
Birazdan göstereceğim.
Покажу вам через минутку.
Onu gözlem altına alıp veterinere göstereceğim. Hayır, hayır.
Я помещу его в карантин, пусть ветеринар проверит его.
"Onlara göstereceğim," dedim kendime.
Я решил - "Я им всем покажу!"
Büyülü İklim-Takt'ımın gücünü size göstereceğim!
Сейчас я покажу вам силу волшебного Клима Такта!
Sana eğlenceli olmanın nasıl olduğunu göstereceğim şimdi.
Я покажу тебе как надо веселиться.
- Merak etmeyin. Onlara bir iki numara göstereceğim.
- Не беспокойтесь, я им покажу пару приемов.
Sana göstereceğim şey şüphesiz, dünyada görebileceğin en güzel manzara.
Я сейчас тебе покажу. Из этого места, без сомнений, открывается самый прекрасный вид на всей планете Земля.
Ama bugün takım sahibi olarak yaptıklarının, takımın ve ligin şanını lekelemesinin çılgınlık ve hatta suç bile olabileceğini göstereceğim.
Но сегодня я докажу, что его действия как владельца, бросают тень на репутацию команды, честно говоря да и лиги, граничат с безумием, не говоря уже о возможном криминале.
Bir gün seni arkaya atıp nasıl sos yapıldığını göstereceğim.
В один прекрасный день я поведу вас на кухню и покажу вам, как на самом деле готовится соус.
Bu kasabaya mutluluğumun George ile evlenmeme bağlı olmadığını göstereceğim!
Я собираюсь доказать этому городу, что мое счастье не в том, чтобы женить на себе Джорджа Такера.
Sana bir şey göstereceğim.
Покажу тебе кое-что.
Sana bir şey göstereceğim öyle bir şey ki bundan sonra her şeye bakışını değiştirecek.
Я покажу тебе кое-что. Это заставит тебя посмотреть на всё под другим углом.
Sana doğrulayıcı bir hareket göstereceğim, lanet olası çöplükteki bir enkaz.
Я покажу вам политику равных возможностей... как проклятый разрушающий шар на той свалке
Şimdi sizlere o silahları nasıl ateşleyeceğinizi göstereceğim.
И сейчас я учу вас пользоваться им.
Ama şunu söyleyeyim, çizdiğin sınırlara saygı göstereceğim ama şunu bil ki, bir arada olduğumuzda neyden bahsediyor ya da ne yapıyor olursak olalım seni öpmeyi düşünüyor olacağım.
Дело в том, что... Я... Я уважаю твои границы, но просто знай, что когда мы вместе, все, когда мы говорим о чем-то, или делаем что-то, я думаю только о том, чтобы поцеловать тебя.
* Göstereceğim işin sırrını sana, yavaştan alacağız ilk başta * * Birleştir dudaklarını ve iyice yaklaş yanıma *
* Крошка, я объясню тебе, как это делается * * мы начнем медленно * * просто сомкни губки * * и подойди поближе *
* Göstereceğim işin sırrını sana, yavaştan alacağız ilk başta *
Детка, я покажу тебе, как это делается И мы начнём безо всякой спешки
* Göstereceğim işin sırrını sana *
Дай мне знать * - Детка, я покажу тебе, как это делается.
* Yavaştan alacağız ilk başta, göstereceğim işin sırrını sana *
И мы начнём безо всякой спешки Крошка, и я объясню тебе, как это делается
* Göstereceğim işin sırrını sana *
* Просто сложи губы вместе * Покажу тебе, как это делается * И подойди поближе * Делай это, делай это, делай это, детка
Alvin'e kimin fatih olduğunu göstereceğim.
Да ну! Я покажу Элвину, кто Покоритель.
Size Gözcüleri alt etme planının bir sonraki aşamasını göstereceğim.
Я покажу вам следующую часть плана победы над Наблюдателями.
Biraz sohbet edeceğiz ve 30 dakika sonra herkese büyük sürprizi göstereceğim.
Мы болтаем о том о сём, а 30 минут спустя я показываю всем большой сюрприз.
- Pişman olacağı bir şey yapmadan önce Silver'a göstereceğim.
Секс-видео? Я хочу показать его Сильвер прежде, чем она совершит что-то, о чем потом будет жалеть.
Her şey söylenip o bir karar verdiğinde ben buna saygı göstereceğim.
Так что, когда, в конце концов она примет решение, я ему починюсь.
Bu yüzden Silver'a göstereceğim ve Liam'ın yalan söylediğini kanıtlayacağım.
Вот почему я должен показать его Сильвер и доказать ей что он обманщик
Fakat benim gördüklerimi onlara da göstereceğim yani gerçek yüzünü.
Но я прослежу, чтобы они согласились со мной, увидели, кто ты на самом деле.
İyi. Nerede olduğunu göstereceğim, lanet olsun.
Ладно : я покажу вам, где оно, чёрт возьми.
Lütfen, sadece... Bir saniye için yukarı gelirsen, sana ispat etmek için göstereceğim bir şey var.
Прошу тебя, давай поднимемся на минутку, я докажу, что говорю правду.
Bu Kore yarımadasında, okullarda kullanılan ortak şiddet eylemi oluyor şimdide sana Çin kıtasındaki versiyonunu göstereceğim.
Это была версия нашего полуострова. В другой раз континентальную покажу.
Bayanlar baylar- - Benim adım dürüst Dipper, sahtekar amcamın aksine, Size sahte olmayan bir şey göstereceğim.
Леди и джентльмены, меня зовут честный Диппер, и, в отличии от моего дяди-мошенника, у меня есть кое-что, чтобы показать вам, и это не обман.
Sosyal bir hizmet olarak,... size kendi kendine muayeneyi göstereceğim.
И поэтому в качестве работы на общественных началах я покажу, как правильно себя обследовать.
Öteki dünyaya gidecek olursam ona günün göstereceğim.
когда попаду в другой мир!
Şu kolonyal evi üçüncü kez göstereceğim.
У меня третий показ того дома в колониальном стиле.
Adamı sana göstereceğim, sen de onunla konuşacaksın.
Я приведу парня, а ты поговоришь с ним.
Bugün yaptığım bir şeyi göstereceğim.
Я хочу тебе показать кое-что, что я сделала сегодня.
Kral olmadığı için bunu güvenliğimiz adına ödenmiş ufak bir bedel olarak göstereceğim.
Я буду настаивать, что, в отсутствие короля, мы должны заплатить подобную цену за защиту.
göster 167
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
göster onlara 61
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
göster onlara 61